Metalib Ve Mezahib Metafizik Ve İlahiyat, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, 1978 Yılı Baskısı

Metalib Ve Mezahib Metafizik Ve İlahiyat, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, 1978 Yılı Baskısı

Kategori
Yayınevi
Barkod
tahlilli felsefe tarihi, paul janet, eser neşriyat 1978
Vitrin Katagorisi
Aynı gün kargo
Metalib ve Mezahib Metafizik Ve İlahiyat, Tahlilli Felsefe Tarihi, Paul Janet, Gabriel Seaılles, Çeviren Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, 1978 Yılı Baskısı
Bu terceme eserin aslı, Fransız Feylesoflarından (Pol Jane) ile (Gabriyel Seay) ın birlikte çalışmalarile meydana gelmiş ve belli başlı eserlerden sayılan bir kitap olup, eski Yunanın başlarından ibaret ondokuzuncu asırın sonuna kadar, batının felsee bahislerini ve bunlara dair mezheplerini ihtiva etmektedir.
Eserin, ilk defa 1925 yılında eski harfleriyle basılmış ve 1933 yılına kadar eski İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesinde Babanzâde Ahmed Naîm Bey tarafından ders kitab ıolarak okutulmuşbulunan tercemesine, eseri nakleden tarafından, bir dîbâce, bir hutbe ile birlikte, kitapta temas edilen bahisler ve mezhepler hakkında, gerek muhtelif İslâm âlimlerinin ve gerek mütercimin kendi şahsına aid fikir ve mutalâaları, kitabın içindekilere göre, sırası geldikçe, hâşiyeler halinde ilâve edilmiştir. Bu hâşiyeler, nakledilen esere ayrı bir zenginlik vermiştir.
İlmî kıymeti haiz eserleri neşretmeyi prensip edinen Yayınevimiz <> sahasındaki boşluğu doldurmak gayesiyle Elmalılı Hamdi Yazır merhuun METÂLİB ve MEZÂHİB isimli terceme eserini, yıllar sonra tekrar okurlarna sunmakla bahtiyardır.
Bu ikinci baskıda, mütercimin ifadelerini aslına ve metinlere sâdık kalarak, sadeleştirilmiştir. Bu suretle, yeni nesillerin kitabı daha kolaylıkla takip etmelerine v eiçindekileri açıkça kavramalarına yardım edilmek istenilmiştir. Oldukları gibi ullanılmaları geekli görülen bazı eski terimlerin bugünkü karşılıkları paranteler içinde gösterilmiş ayrıca eserin sonuna da bir lügatçe ve kişi adları fihristi eklenmiştir.
 
Yazarlar: Paul Janet, Gabrıel Seaılles
Fransızcadan Tercüme Eden: Elmalılı M. Hamdi Yazır
Baskıya Hazırlayanlar: Muhtar Yazır, Ayhan Yalçın
Çeviri Yapılan Eserin Adı: Histoire de la Philosophie (1886)
Katagori: Felsefe
Sayfa Sayısı: 460
Boyut: 17x24 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Basım Tarihi:  1978
Kapak Türü: Ciltli Sert Kapak
Kağıt Türü: Kitap Kağıdı
Dili: Türkçe
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
 
Hamd ve minnet Sana'dır Yâ Rabb!
Ey Yüce Rabb! Sen, şu görünürdeki ayrılığı içteki kavuşmaya ulaştırmasa idin, ben beni görmez seni sezmezdim. Anlayanlarla bir halli olmak, anlamayanlara da yol göstermek istemezdim. Sen, Bana, vicdan dedikleri bir buluş, vücud dedikleri bir bulunuş bağışladın. Ben, bu buluş ile, kendimi kendimde buluyor, bulunuşuma eriyorum. Bu sayede, bşka varlklara varıyor, vicdanlarını kendime katıyorum.
Vicdan, her an açıkça görünen, besbelli bir ilk olay, vücudise bu aynaya aksetmiş başka bir olay. Vicdan, cücudu, kendinden önce gelen zaruri bir şart oluyor. bu suretle, vücud, vicdanın birleşmesinde senin misâlin, yani vekilin olan nefis, âlemin vicdanı ile vücudunun birleşme başlangıcında da sen kendin belirmekte,
Ey Rabb! sen bizi böyle, bir taraftan vicdan, bir taraftan vücûd adında iki olaylar zincidi icinde yüzdürüyorsun. İçimde, dışımda her an birer hal noktası olarak uçuyup duran olay parıltılarını fırlatıyor, birbirine bağlayıp, taneler, diziler, cüzüler, küller, hey'etler, toplumlar, milletler, devletler, hasılı âlemler gösteriyorsun.
Ey ezelî hikmet sâhibi! Şu, cisimlere aid olaylardan çekim, manevî olaylarda da ruh denilen iki kavuşma başlangıcı olmasa idi, bu yıldızlar ve bu düenden oluşanlar nasıl bulunacaktı? Fikirler ve akıllar nasıl tutunacaktı? Atom tasavvurunun çıktığı o olaylar noktalarından, matematiğin adetleri ve boyutları, fiziğin mekanık büyük eserleri, kimyanın atom unsurları, hayatın uzvî hücreleri, tabiat tarihininnebatları, hayvanları ve cansızları, tabiatın cisimleri, astronominin yıldızları, yıldızların düzenli âlemi nasıl derlenir toplanır, toparlanıp da zaman içinde nasıl sürüklenirdi?
Ey varlığı için başkasına muhtaç olmayan örneksiz yaratıcı: Sen hadiselerin tozu dumana katmasından, bize, o iki ulaşma başlangıcı altında, iki âlem verdin ve veriyorsun. Çekimin kavramında madde olanları, ruhun kavramında da mânâ olanları uçuruyorsun. Fennin kabul ettiği Esir buluşu ile tabiatın sonunu hallettik sananlar ne kadar yanılıyorlar. Düşünmüyorlar ki eğer Esir, tek başına uzay gibi, bitişik bir birim ise, onun bir kısmı nasıl harekete gelebilir? O akan deniz nasıl dalgalanabilir? Yok Esir müstakil parçalara bölünmüş ise, her parçanın öbüründen ayırt edilmesi bir ayrılmaya bağlıdır. O halde, bir küçük parçanın hareketini ötekne geçiren vasıta nedir? Bir yrden başka bir yere geçmek için başlangıca lüzum kalmadan bir küçük parçanın hareketini diğer parçaya sıçratmak mümkün ise, ışığın geçmesi için Esir farazyesine ne hacet vardı? Haydi çekime bir cevher niteliği pakıştırarak madde olanları birbirine birleştirelim. Ruha da bir cevher niteliği yakıştırarak mânâolanları birbirine ulaştıralım. Fakat, bu iki kavuşma başlangıcı, birbirlerine karşı, her bakımdan, ayrı kalabilirler mi? Öyle olsa idi benim onlardan ne haberim olurdu? Nefis ile beden birbirleriyle nasıl içli dışlı olabilirlerdi? Halbuki ben, ruhlarda cisimleri görüyorum. Şu anda, zihnimde, memleketimin cisme dair bütün hatıraları yaşıyor, sonra, cisimlerde de ruhları görüyorum. Meselâ zihin çalışmalarımın bedenin, birleşme derecesinde bir bağlantı ile, (Ben) dediğim nefsimde karar kıldıklarını anlıyorum. Cisim ile ruhun bu buluşması olmasa idi Ben şu kalemi ve hatta o kalemi tutan bu elimi nassıl bulur, nasıl tanırdım? Elimde kalemi nasıl oynatırdım? Günahlarımın karaları gibi şu kara satırları nasıl dökerdim? Demekki âlem pergelinin kutupları yerindeki o iki kavuşma başlangıcı arasında, daha mühim ve daha büyük bir kavuşma başlangıcı var. Vak ki: ruh ile beden birleşebiliyorlar. Ruh ile bedenin bu kavuşma başlangıcından ben kendimi buluyorum, (Ben) diyebiliyorum. Ruhanîliği ve cismanîliği toplayabiliyorum. Bu iki suteritn aksettiği bu aynaya (Nefsim) diyorum. (Kendim) dediğim bu birlik başlangcında ikileme, üçleme yıkılıyor. Ortak koşma, tek varlığın kabbulüne dönüşüyor. Artık (Men arefe nefsehu fakad arefe rabbehu = Nefsini bilen Rabbini bilir) inne demek olduğunu bu görme ile anlıyorum. Bundan sonra, bütün ruh suretlerini bir taraf, cisim suretlerini de bir tarafa diziyorum. Ezellere (başı olmayanlara), lâyezallere (sonu olmayanlara) koşuyorum. Nefsim gibi nice nice nefisler bulunduğunu görüyorum. Aralarındaki münasebetleri ve kavuşmayı duyuyorum. Görüşüp konuşuyorum. Kendimdekini onlarda, onlardakini kendimde tekrar buluyorum. Kendi birliğimi, şahid olduğum vicdan ile, onlardaki birliği de kıyas vicdanı ile anlıyorum. Aramızdaki birliğe yine vicdanımda idrâk ediyorum. Kıyas eden ile edilenin, gören ile görülenin, vicdan ile vücudun birleştiği bu üç nokta, artık olayların Sidre-i Müntehası, vücudun (İstiva) noktasıdır. (Errahmanü ale-l'arş-i'stevâ) bunun belirdiği takta asılmış bir ledün kitâbesi. B unişaneyi görüyorum. Tekliğinin arşına geldiğimi anlıyorum. (Eşhedü en lâilahe illallahü vehdehu lâşerike lehu) deyip bu Teklik dershanesine giriyorum.
Bu konulara değinilecektir.
"Tercemede Fıkha âid bir görüş, Kitabın ehemmiyeti, Felsefeye dâir bazı mütaâalar, İlimlerin içtimaîliği, Felsefenin Din'de ulaştığı gâye, Avrupa Felsefesinde noksan olan Felsefî matlub, îslam ile Hristiyanlığın ilme göre yerleri, Îslam Mütekellimlerinin bilgi bahsindeki mesleklerinin hulâsası, Peygamberliğe dâir bazı felsefİ esaslr, Dinin menşei hakkında bir iki söz, dinin aklîliği ve hissîliği, İslâmi hassaların tasnifi ve müruruzamanın tesiri, Yenişmenin Şerîat bakımından lüzûmu ve şartları"
Köşesine çekilmiş bu âciz, Elmalılı Hamdi, babası Numan, babası Mehmed, babası Bekir, Babası hasan , babası Bedrettin, mekteplerde ve medreselerde tahsil devrelerini tamamladıktan sonra, uzun seneler muhtelif İslâm ilimlerini ve bilhassa onbeş sene kadar (Fıkıh) okutmakla meşgul olmuş ve bu sırada Garbin hukuk esaslarının tanımak ve İslam Şeriatının insani ve içtimai kıymet ile Garp hukukunun ilmi mukayesine ve medeni mukabelesine dair bir fikir edinebilmek için Fransız lisanında da bir az birşey bellemiş idim. Bu hukuk adisinde doaşan âciz çalışmaları, Anayasa hukukunda Umumi felsefeye bir bakışta bulunmak ihtiyacının gösterdi. Tahsil hayatımda, devamlı olarak üç dört seneyi işgal eden Felsefe ve Kelâm öğreniminin semeresi olarak Felsefi bahis ve doktrinlerle geçen aşinâlığım, pek az lisan bilgisi ile, bu ihtiyacımı gidermeye yardım etti. Fransız kitapları okuduğum halde, İngilizlerin ilim tasnifleri mizacıma uygun geldi. Mantıktan başladım. Bu münasebetle ,(Darü-l'hilâfe) medreseleri namile yapılan yeni teşkilatta (Süleymaniye) Medresesi Mantık Müderrisliği ile vazifelendirildiğimden, İngiliz feylezoflarından (Alexandre Bain) nin (İstintacî ve İstikraî Mantık) adını alan ve (Stuart Mill)mantığından sonra olan kitabını terceme edip okutarak Mantık ve diğer fenler nakkındaki yeni fikirlerin İslamdaki mantık ve ilim telâkkileri ile münasebetlerini araştırırken, felsefe tarihinin ehemmiyeti kendini gösterdi. Bu bâbta müracaat ettiğim eserler içinde, Fransız feylezoflarından mütevaffa (Paul Janet=Pol Jane) nin (Metâlib ve Mezâhib) adını taşıyan Felsefe Tarihi ni tam manâsı ile ilmî ve felseî, ve eşsiz toplu bir eser buldum. Zamanımıza kadar gelen garp felsefe cereyanına tam bilgimizi bu eserin karşılayacağını ve bunu okuyacak İslâm alimleriin garp fikirlerini dağınık vasıtalar içinde aramaktan müstağni kalacaklarını anladım. Felsefe tarihi hocalarından bir hayli kimseye bunun tercemesini tavsiye ve rica ettiğim ve vaadlar aldığım halde, kimse bu vaadını yerine getirmedi. Vaktaki; şu bir iki sene zarfında bütün resmi meşgalelerden vareste ve bütün derslerimden ayrı kaldım. Bu sırada, bu kitabın (İlahiyat Felsefesi) kısmından başlayarak aşağıdan yukarya ter- XXVIII
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Tavsiye Ürünler
Metalib Ve Mezahib Metafizik Ve İlahiyat, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, 1978 Yılı Baskısı Metalib Ve Mezahib Metafizik Ve İlahiyat, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, 1978 Yılı Baskısı, Metalib ve Mezahib Metafizik Ve İlahiyat, Tahlilli Felsefe Tarihi, Paul Janet, Gabriel Seaılles, Çeviren Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, 1978 Yılı Eser Neşriyat, Elif Kitabevi, Felsefe tahlilli felsefe tarihi, paul janet, eser neşriyat 1978
Metalib Ve Mezahib Metafizik Ve İlahiyat, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, 1978 Yılı Baskısı

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.