Nakşibendilerin Gül Bahçeleri, Hadaikul Verdiyye, Abdulmecid Hani, Büyük Boy Ciltli

Nakşibendilerin Gül Bahçeleri, Hadaikul Verdiyye, Abdulmecid Hani, Büyük Boy Ciltli

Kategori
Yayınevi
Barkod
nakşi şeyhleri kitabı, yasin yayınevi
Vitrin Katagorisi
1.048,32 ₺
Aynı gün kargo
Nakşibendilerin Gül Bahçeleri, EL Hadaikul Verdiyye, Nakşibendi Şeyhleri, ABDULMECİD HANİ
-17X24 cm Ebat, 1000 Sayfa, Büyük Boy Ciltli, Tercüme Mehmet Emin Fidan
"İlk insandan bu yana tasavvufî düşünce çeşitli isimler altında, insanın hayatında en yüksek değer olarak daima mevcuttur. İnsanın Allah ile olan derin ilgisini gönüllerde yaşattığı için, hiçbir devirde yolcusuz ve ıssız kalmamıştır.
En mükemmel ve en son din olan İslâm’ın insanlığa indirilişinden bu yana, sûfîlik mesleğine gönül verenler, yol demek olan "tarikat”ın fikrî ve manevi müesseseleri etrafında, ahlâkî gelişimlerini tamamlamak için toplanmışlardır.
Tarikat kurumları ile tarikat halkasını devam ettiren zatlar, tasavvufî terbiyeye girmeden önce fıkıh, hadis, tefsir gibi zâhirî ilimleri tahsil etmişler, bu ilimlerin tahsili sonrasında kalplerini tasfiye ve ilâhî muhabbeti tahsil için bir mürşid-i kâmil bulup ona intisap etmişlerdir. Tarikat mekteplerinde "seyrü sülûk” adı verilen eğitimi tamamlayan bu zatlar, mürşidleri tarafından toplumu irşad için görevlendirilmişlerdir.
İslâm ahlâkının en güzide örnekleri Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] ve onun yolundan giden mana erleridir. Hz. Âişe, Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] ahlâkını tarif ederken, "Onun ahlâkı Kur’an’dı” der. Sûfîler Kur’an ahlâkını tasavvufî ahlâk olarak sistemleştirmişler, Kur’an ahlâkının yaşanabilirliğini hem kendi yaşantılarıyla hem de eserlerinde ifade etmişlerdir. Bu eserlerdeki hayat hikâyelerini okumak, yaşama biçimlerini incelemek ve onlardan örnek modeller çıkarmak insanların gönül dünyalarını genişletir.
 Eser, mübarek zatların hayat hikâyelerini okumak, yaşama şekillerini öğrenmek ve onlardan kendi yaşantımıza örnek tavır ve davranışlar edinmek adına oldukça önemlidir.
Bu eseri tercüme etmedeki gayemiz, modern insanın, hayatının çözüme muhtaç alanlarında yardımcı olacağını ümit ve temenni etmemizdir. Bu eser, şahsiyetlerinde taşıdıkları irşad kendileriyle yolu aydınlatan mana erlerini konu edinmesi ve hayatları yönlendirici bir baş ucu eser okuyabilecekleri kalıcı bir eser olması hasebiyle tercüme edilmiştir.
Elinizdeki eser Reşehât kitabından sonra, Nakşibendiyye silsilesine mensup şeyhler hakkında bilgi veren en kapsamlı kitaptır.
Kitap, Nakşibendiyye’nin Hz. Ali’ye ulaşan iki Alevî silsilesiyle, Hz. Ebû Bekir’e ulaşan Bekrî silsilesindeki zatları ayrı ayrı üç bölümde anlatmaktadır. Ana silsiledeki elli dört zatın hayatları nakledilirken, halifeleri ve halifelerinin halifeleri de verilmiştir. Hadâiku’l-Verdiyye kitabı bu yönüyle, 16. ve 19. yüzyıllar arasında yaşayan Nakşibendî şeyhleri hakkında yazılan en derli toplu ve güvenilir kaynak olma özelliğini taşır.
On altı yıldan kısa bir süre içerisinde yetiştirdiği yüzlerce halife ile Nakşibendîliğin geniş bir coğrafyaya yayılmasına vesile olan Mevlânâ Hâlid el-Bağdâdî hazretleri ve halifeleri hakkında da geniş bilgiler yer almaktadır.
Ayrıca sohbet, hatm-i hâcegân, zikir, rabıta ve murakabe gibi konularda Nakşibendîliğin usulleri yeri geldiğinde açıklanmaya çalışılmıştır.

Yazar: Abdulmecid Hani
Tercüme: Mehmet Emin Fidan
Katagori: Tasavvuf/Nakşibendi Şeyhleri
Sayfa Sayısı: 1000
Boyut: 17 x 24 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Kapak Türü: Ciltli Sert Kapak
Kağıt Türü: Kitap Kağıdı
Dili: Türkçe 
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo

Ülkemizin yayın ortamında, tasavvuf eserleri gün geçtikçe daha çok yaygınlık kazanmaya başladı. Bu eserlerin alaka görmesi, geniş bir okur kesimine ulaşması, tasavvuf düşüncesinin topluma yayılması muhakkak İslam’ın anlaşılmasında bir tesir sahası oluşturuyor. Her şeyden evvel bugünkü modern koşullarda tasavvufun ön plana çıkarılması bir takım kesif çıkmazları da çözmek için bir adımdır. Kıyıcı bir ben arzusu ve tanınma, bilinme iştahı ve boş vermişlik kıskacındaki insana muhakkak ki önemli bir noktayı işaret ediyor tasavvuf. Bu yolu Kur’an’dan, sünnetten ayrıymış gibi gösterenlerin hayata dair bir istinat noktası bulamadıkları ortada. Tasavvuf, Efendimizin çok veciz bir hadis-i şerifinin temellüküdür aslında. "İnsanın mutluluğu güzel huylu olmasına bağlıdır.” (Suyûti ) Tasavvufun bu noktada insanı saran veçhesi açıkça ortaya çıkıyor. Efendimizin güzel ahlakını örnek alıp onun sünnetine sarılmak. Öncelikle şeriat sonra iç bahçede nakış nakış karakteri işlemek. Tasavvuf bir Müslümanca yaşayış kültürüdür. Bu kültürü doğrudan bu yaşantının içine girerek yani bir şeyhe intisab ederek yaşamak mümkün. Bu yaşayışa dair aşinalığımızı bir yandan da kitaplar üstleniyor.
MÜRİDİN KALBİNE YANSIYANLAR
Hadâiku’l- Verdiyye de aynı kültürün kitaplarından birisi. Eser Abdülmecid Hâni hazretleri tarafından 1885 yılında telif edilmiş. Kendi babasının da bir şeyh olduğunu öğrendiğimiz müellif eserini yazma sebebini şöyle açıklamış: "O vakitlerde, bu üstün mana yolunun art arda gelen büyüklerinin isimlerini dinlemiştim. Uzun süre hal tercümelerini öğrenmek için istekli olarak bekledim. Onların hallerini toplayan, Arapça yazılmış bir tek kitap bulamadım. Çünkü onlar çoğunlukla Hindistan ve Acem bölgelerinde yaşamışlardı. Hepsi Arap değildi. Bu zatların bütün hallerini, sıfatlarını açıklayacak ve daha önce yapılmamış olan hal tercümelerini yazıp bir kitapta toplamaya 1885 yılında yazmaya karar verdim.” Kitabı yazma sebebini böyle açıklıyor üstad.  Eser; içindeki mübarek zatların hayat hikayelerini okumak, yaşama şekillerini öğrenmek ve örnek almak isteyen okuyucu için bir mihenk anlamı taşıyor. Hadâiku’l- Verdiyye, Reşehât kitabından sonra Nakşibendiyye silsilesine mensup şeyhler hakkında malumat veren en hacimli eserlerin başında geliyor. Nakşibendiyye’nin Hz. Ali’ye varan iki kolu ve Hz. Ebu Bekir’e varan asıl büyük kolundan mülhem üç silsileden bahisle kitap teşekkül etmiş. İlk silsile Efendimizden sonraki sekizinci halkaya kadar Hz. Ali (r.a)’ın torunlarından sekiz imamla devam ediyor. Sekizinci İmam Ali er-Rıza’dan sonra onun azatlı kölesi Maruf-i Kerhî hazretleri silsileyi devam ettiriyor. Bu silsile Ali Farmedî hazretlerine kadar devam edip burada üçüncü silsileyle birleşiyor. Diğer Silsile de altı halka şeklinde devam etmiş ki o da Maruf- Kerhî hazretleriyle son buluyor. Nakşibendiyye koluysa Efendimizden sonra Hz. Ebu Bekir efendimiz yoluyla devam ediyor. Bu silsilenin zamanına göre çeşitli adlandırılmaları var. Hz. Ebu Bekir’den Bâyezid-i Bestamî’ye kadar olan zaman dilimine Sıddıkiye, Bâyezid -i Bestamî’den Şeyh Abdülhâlik Gücdüvâni’ye kadar olan zaman dilimine Tayfûriyye, Abdülhâlik Gücdüvâni’den Şah-ı Nakşibend’e kadar olan zaman dilimine Hâcegâniyye, Şah-ı Nakşibend’den sonra Ubeydullah Ahrar hazretlerine kadar olan zaman dilimine Nakşibendiyye denmiştir. Nakşibendiyye’nin manası nakşa bağlılık demektir. Bunun gerçek manasını müellif şöyle açıklamış: "Müridin kalbine, bağlı olduğu yolun feyzinin aynen yansımasıdır.”  
BİR VECD KİTABI
Şah-ı Nakşibend hazretlerinden sonra müceddid olarak İmam-ı Rabbânî ve Mevlânâ Hâlid hazretleri gelmiştir. Mevlânâ Hâlid müceddid olmasına rağmen öncekilerin yolunu devam ettirmiştir.  Onun yoluna girenler bu yola Hâlidiyye demişlerdir. Şimdilerde bile Nakşîliğin Hâlidiyye kolu her zaman dillendirilen bir şeydir. Bunun sebebi için Mevlânâ Halid hazretlerinin son müceddidlerden olmasıdır diyebiliriz. Bu kitabı okuyan bilmelidir ki bu kitap bir vecd kitabıdır. İçindeki hikayeler dinini zırh yapıp içinde eriyenlerin hikayeleridir. Bu çerçevede neresinden bakılırsa bakılsın bir hiçlik yolu olan tasavvufun inceliklerini öğrenmek isteyenlerin birinci elden edinmesi gereken edep, erkan bu kitapta mevcuttur. Bunun dışında tasavvufa karşı harcıalem bir bakış ve mesnetsiz bir yaklaşımda bulunanların da tekrar düşünmelerini gerektirecek tablolarla doludur. Dini kupkuru bir nizamname kabul edip ondaki rayihaları reddedenlerin tuhaf itiraflarına tanık olduğumuz şu asırda, tasavvuf yolunun insan kalbini bir hamur haline getiren ölçülerine muhtacız. İslam çepeçevre sur, tasavvuf içteki güzelleştirme faaliyeti. Bu yolla zühd ve takva içre bir insanlık medeniyeti hasıl olmuş. Bu kitapta bu yolun daha sistematik bir takım maddeleriyle karşılaşacaktır okuyan. Şeyh mürid ilişkisi, tarikata ve şeyhe bağlılık, zikrin mahiyeti, belaların, imtihanların kulluktaki yerine dair saymakla bitmeyecek hikaye, kıssa ve bu hallere karşı tavır alış yolları bu kitabın okuyucusu için adeta bir rehber hükmündedir. Kulluk sırrının nasıl bir şey olduğunun idraki için de zihin açıcı bir okuma olacağını belirtmeden geçmeyelim. 
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Tavsiye Ürünler
Nakşibendilerin Gül Bahçeleri, Hadaikul Verdiyye, Abdulmecid Hani, Büyük Boy Ciltli Nakşibendilerin Gül Bahçeleri, Hadaikul Verdiyye, Abdulmecid Hani, Büyük Boy Ciltli, nakşibendilerin gül Bahçeleri kitabı el hakaikul verdiyye nakşibendi şeyhleri abdulmecid hani yasin yayınevi mehmet emin fidan incele siparis ver, Yasin Yayınevi, Tasavvuf nakşi şeyhleri kitabı, yasin yayınevi
Nakşibendilerin Gül Bahçeleri, Hadaikul Verdiyye, Abdulmecid Hani, Büyük Boy Ciltli

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.