Mesnevi Mevlana Celaleddin Rumi, Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, Şamua Kağıt 6 Cilt 3 Kitap Toplam 1420 Sayfa

Mesnevi Mevlana Celaleddin Rumi, Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, Şamua Kağıt 6 Cilt 3 Kitap Toplam 1420 Sayfa

Kategori
Barkod
mesnevi tercümesi tam metin akçağ 6 cilt 3 kitap kutulu
1.950,00 ₺
Aynı gün kargo
Mesnevi Türkçe Tercümesi, Mevlânâ Calaleddin Rumi, Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu
6 Cilt, 3 Kitap, Lüks Ciltli Kutulu, Şamua Kağıt,1416 Sayfa
"Mevlana Hazretlerinin, asırlardır gönüllerimizi suladığı mana pınarları bu kitaplarla gönüllerinize akacak."
İki yıl önce Mesnevî çevirimiz yayınlandığında, kendi adımıza Mevlâna'yı ve geleneğimizi anlama çabalarımızın belki de başlarında bulunduğumuzu düşünerek, öncelikle de Mesnevî üzerindeki çalışmalarımızı sürdürme kararındaydık. bu şekilde şahsımızdan ve imkânlarımızdan kaynaklanan eksikliklerimizin hiç olmazsa bir kısmını giderebilme fırsatı doğar ümidindeydik ancak geçen kısa zamanda ülkemizde Mevlânâ'ya ve Mesnevi'ye gösterilen ilgi, şaşırtıcı boyutlarda oldu. Mesnevi çevirimizi gözden geçirme fırsatı olmadan hemen on binlerce baskısının yapılması zarureti doğdu.
Geride kalan iki yıl içinde çevirimizde bazı düzeltmeler ve değişikler yapmayı gerekli gördük. Mesnevî içerdiği konular itibariyle her okumada kişiye yeni açılımlar sağlamaktadır. Onun anlaşılması için asırlar boyu kaleme alınan yüzlerce, binlerce eser bunu açıkça ortaya koymaktadır. Dolayısıyla anlama ve aktarma çabalarımızın sürmesi gerekmektedir. Yüce Allah'tan niyazımız, izniyle ve keremiyle bu beceriyi, gücü ve imkânı bulmaktır. Eksiklerimiz ancak bu şekilde azalacak, daha güzel sonuçlar oluşacaktır. Okuyucuların ve ilgililerin hoşgörüsüne muhtacız.
Mesnevi’nin çeviriden ve yer yer mana yoğunluğundan kaynaklanan güçlüklere rağmen anlaşılır ve zevk verici bir muhtevaya sahip olduğu şüphesizdir.
Hikâyeleri, hikmet ve öğütleri okuyucunun günlük hayatını canlandırıcı ve öğretici bir derinlik taşımaktadır. Bu nedenle açıklamasız bir çevirinin, bunlara ulaşmada kolaylık sağlayacağı da söylenebilir.
Mevlana Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu tarafından günümüz Türkçesine kazandırıldı...
 ***
Mesnevi İçin Ne Dediler? "O mana cihanının eşsiz padişahının zatının değerini ispatlamak için Mesnevi kafidir. O büyük varlığın vasfı ve üstünlüğü hakkında ben ne söyleyeyim? O peygamber değildir, fakat kitabı vardır." - Abdurrahman Cami - "Ben rüyamda Resülü Ekrem´i gördüm. Elinde Mesnevi tutarak buyuruyordu ki: "Bir çok manevi kitaplar tasnif edildi. Fakat bunların içinde Mesnevi gibi hiç bir kitap yazılmadı. - İbn Kemal - "Mevlana, bütün asırların yetiştirdiği mutasavvıf şairlerin en büyüğüdür." 
 "Mesnevî, hakîkate ulaşmak ve Allah’ın sırlarına âgâh olmak isteyenler için bir yoldur. Mesnevî, temizlenmiş kişiler için gönüllere şifâdır. Hüzünleri giderir. Kur’ân’ı açıkça anlamaya yardım eder. Huyları güzelleştirir.” diye buyrulmaktadır. Mevlâna, eserini etkili kılmak, fikirlerini, duygularını daha güzel açıklamak için bazı garip, müstesnâ hikâyeleri örnek olarak vermekte, irfân sahibi kişileri âdetâ büyüleyen güzel beyitlerini, bu hikâyeler arasına sıkıştırmaktadır. Birbiri içine giren bu nâdir hikâyeler arasında gizlenmiş bulunan Mesnevî cevherlerini, bu ilâhî hikmetleri bulup çıkarmak için çok dikkatle uğraşmak, emek sarf etmek ve çok sabırlı olmak gerekmektedir.”
Bu emeği hakkıyla sarf edenlerin başında Prof. Dr. Adnan gelir. Bu eser onun 
Mesnevî’nin orijinali altı cilttir. Bu altı cilt yayınevimiz tarafından hiçbir eksiltme yapılmadan üç ciltte toplanmıştır. "Konularına Göre Açıklamalı Mesnevî Tercümesi”, yazı karakteri ve kâğıt seçimi, sayfa düzenlemesi ve kapak tasarımı gibi hiçbir ayrıntı ihmal edilmeden Mesnevî’ye yakışan bir zarafet ve titizlikle hazırlanmıştır. Baskı kalitesi ve tasarım özellikleri bakımından benzerlerinin çok üzerindedir.
Eserin asıl üstün yanı muhtevasıdır. Mütercim, Mevlâna ve Mesnevîsi hakkında farklı dillerde yazılan kayda değer tüm kitapları okuduktan, Mesnevî tercümelerini yıllar süren bir dikkatle taradıktan sonra bu eseri kaleme almıştır. Beyitler, anlam kaybı oluşmamasına özen gösterilerek, en doğru şekilde ve güzel bir Türkçeyle ifade edilir. Eserde geçen kıssaların kaynakları belirtilir, ima edilen ve açıklanan konuların Kur’an-ı Kerim’deki ve diğer büyük kitaplardaki yeri gösterilir. Dipnotlarında yapılan açıklamalar sebebiyle aynı zamanda bir şerhtir. Bilgi hazinelerinin kapılarını aralayarak girilen odalar, o bilgileri olguya dönüştürmüş bir sarrafın ince işlemeleriyle donanmıştır.
Yayınlanmasından itibaren tasavvuf kitaplarının baş sırasına yerleşmiş, ilgili ve bilgili herkesin övgüsünü kazanmış, kısa zamanda geniş bir atıf çerçevesi oluşturarak Mesnevî’ye yönelen teveccühün bânisi olmuştur. Mesnevî’nin yeniden gündeme gelmesi ve sevilmeye başlaması biraz da yazar ve eseri sayesindedir.
 ”Bu kitap, gönül ehli olanlara, Allah yolunda yürüyenlere, manevi ve rûhanî hayatı yaşayanlara, susup herşeye dikkat eden nûr ehline, bedende yaşadıkları halde, rûhen namevcud olanlara, yırtık pırtık elbiseler içinde padişahların ta kendisi olanlara, fazilet ve hidayet nûrları ile dolu olanlara ve halk arasında adsız, sansız dolaşan gerçek asilzadeler için Allah'ın bir lütfudur. Bu kitap dünya nimetlerini terk edip, Allah`ı bilmeye, onunla yaşamaya, onunla manen birlik olmaya çalışan, nefsanî arzularını öldürerek, manevî murakabe hayatına kendini veren kişilere hitap eder. `Ne yazık ki Mesnevî Whilfield`in dediği gibi herkese hitap etmemektedir. Gönül ehli aramaktadır. Zaten Hz. Mevlâna da Mesnevî`nin önsözünde: `Temiz insanlardan, gerçeği sevenlerden başkalarının Mesnevî`ye dokunmalarına müsaade yoktur.` diye buyurduğu gibi, Mevlâna Mesnevî`nin başına kendi mübarek eliyle yazdığı on sekiz beyit içinde neyin ağzından şunları söylemektedir:
”Ney dinleyen her insan, benim neler dediğimi anlayamaz, benim feryadımı duyamaz, ayrılık acısı çekmiş, gönlü yaralanmış, içli bir insan isterim ki, dertlerimi, acılarımı ona anlatayım.”
Mevlana Hakkında
Mevlâna 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuştur. Mevlâna'nın babası Belh şehrinin ileri gelenlerinden olup sağlığında "Bilginlerin Sultanı" ünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahaeddin Veled'dir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur. Sultânü'l-Ulemâ Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh'ten ayrılmak zorunda kalmıştır. Sultânü'l-Ulemâ 1212 veya 1213 yıllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte Belh'ten ayrıldı. Sultânü'l-Ulemâ'nın ilk durağı Nişâbur olmuştur. Nişâbur şehrinde tanınmış Mutasavvıf Ferîdüddin Attar ile de karşılaşmıştır. Mevlâna burada küçük yaşına rağmen Ferîdüddin Attar'ın ilgisini çekmiş ve takdirlerini kazanmıştır. Sultânü'l-Ulemâ Nişâbur'dan Bağdat'a ve daha sonra Kûfe yolu ile Kâbe'ye hareket etti. Hac farizasını yerine getirdikten sonra dönüşte Şam'a uğradı. Şam'dan sonra Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde yolu ile Lârende'ye (Karaman) geldi. Karaman'da Subaşı Emir Musa'nın yaptırdıkları medreseye yerleşti. 1222 yılında Karaman'a gelen Sultânü'l-Ulemâ ve ailesi burada 7 yıl kaldı. Mevlâna 1225 yılında Şerefeddin Lala'nın kızı Gevher Hatun ile Karaman'da evlendi. Bu evlilikten Mevlâna'nın Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adında iki oğlu oldu. Yıllar sonra Gevher Hatun' u kaybeden Mevlâna bir çocuklu dul olan Kerra Hatun ile ikinci evliliğini yaptı. Mevlâna'nın bu evlilikten de Muzaffereddin ve Emir Alim Çelebi adlı iki oğlu ve Melike Hatun adlı bir kızı dünyaya geldi. Bu yıllarda Anadolu'nun büyük bir kısmı Selçuklu Devletinin egemenliği altında idi. Konya ise bu devletin başşehri idi. Konya sanat eserleri ile donatılmış, ilim adamları ve sanatkarlarla dolup taşmıştı. Kısaca Selçuklu Devleti en parlak devrini yaşıyordu ve devletin hükümdarı Alâeddin Keykubad idi. Alâeddin Keykubad, Sultânü'l-Ulemâ Bahaeddin Veled'i Karaman'dan Konya'ya davet etti ve Konya'ya yerleşmesini istedi. Bahaeddin Veled, sultanın davetini kabul etti ve Konya'ya 3 Mayıs 1228 yılında ailesi ve dostları ile geldi. Sultan Alâeddin onu muhteşem bir törenle karşıladı ve ona ikametgâh olarak Altunapa (İplikçi) Medresesi'ni tahsis etti. Sultânü'l-Ulemâ, 12 Ocak 1231 yılında Konya'da vefat etti. Mezar yeri olarak Selçuklu Sarayı'nın Gül Bahçesi seçildi. Günümüzde müze olarak kullanılan Mevlâna Dergâhı'na bugünkü yerine defnedildi. Sultânü'l-Ulemâ ölünce talebeleri ve müridleri bu defa Mevlâna'nın çevresinde toplandılar. Mevlâna'yı babasının tek varisi olarak gördüler. Gerçekten de Mevlâna büyük bir ilim ve din bilgini olmuş, İplikçi Medresesi'nde vaazlar veriyordu. Medrese kendisini dinlemeye gelenlerle dolup taşıyordu. Mevlâna 15 Kasım 1244 yılında Şems-i Tebrizî ile karşılaştı. Mevlâna Şems'te "mutlak kemâlin varlığını" cemalinde de "Tanrı nurlarını" görmüştü. Ancak beraberlikleri uzun sürmedi. Şems aniden öldü. Mevlâna Şems'in ölümünden sonra uzun yıllar inzivaya çekildi. Daha sonraki yıllarda Selâhaddin Zerkubi ve Hüsameddin Çelebi, Şems-i Tebrizî'nin yerini doldurmaya çalıştılar. Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 pazar günü Hakk'ın rahmetine kavuştu. Mevlâna'nın cenaze namazını vasiyeti üzerine Sadrettin Konevi kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevi çok sevdiği Mevlâna'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı Siraceddin kıldırdı. Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman sevdiğine, yani Allah'ına kavuşacaktı. Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen "Şeb-i Arûs" diyordu ve dostlarına ölümünün ardından ah-ah, vah-vah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu. 
 
Yazar: Mevlana Celaleddin-i Rumi
Türkçe Tercüme:  Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu / Mevlana Araştırmaları Derneği Başkanı
Kategori: Mevlana Mesnevi Kitabı, Tasavvuf, Sohbet, Nasihat, Beytler, Hikayeler
Sayfa Sayısı: 1420
Boyut: 17 x 24 cm 
Cilt Sayısı: 6 Cilt 3 Kitap
Basım Yeri: Ankara
Kapak Türü: Lüks Ciltli
Kağıt Türü: Şamua Kağıt
Dili: Türkçe 
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Tavsiye Ürünler
Mesnevi Mevlana Celaleddin Rumi, Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, Şamua Kağıt 6 Cilt 3 Kitap Toplam 1420 Sayfa Mesnevi Mevlana Celaleddin Rumi, Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, Şamua Kağıt 6 Cilt 3 Kitap Toplam 1420 Sayfa, mesnevi mevlana kitabı 6 cilt 3 kitap şamua kağıt türkçe tercümesi calaleddin rumi prof. dr. adnan karaismailoğlu akçağ yayınları konya satış sipariş, Akçağ Yayınları, Tasavvuf mesnevi tercümesi tam metin akçağ 6 cilt 3 kitap kutulu
Mesnevi Mevlana Celaleddin Rumi, Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, Şamua Kağıt 6 Cilt 3 Kitap Toplam 1420 Sayfa

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.