El Ezkar Dualar Ve Zikirler Tercüme Ve Şerhi, İmam Nevevi, Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir, Termo Deri 2 Cilt Toplam 1355 Sayfa

El Ezkar Dualar Ve Zikirler Tercüme Ve Şerhi, İmam Nevevi, Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir, Termo Deri 2 Cilt Toplam 1355 Sayfa

Yayınevi
Barkod
yaşar kandemir hoca el ezkar kitabı dua, zikir, ibadet, tahlil
3.784,20 ₺
Aynı gün kargo
El Ezkar Dualar Ve Zikirler Dini Bilgiler, Tercüme Ve Şerhi, Hadisi Şeriflerle, İmam Nevevi, Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir 2 Cilt
17x24 cm Ebat Termo Deri Cilt Ivory Şamua Kağıt, Toplam 1355 Sayfa
ÖNSÖZ
Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
Yarattığı varlıkların alıp verdiği nefesler sayısınca Rabbimize hamdü sena olsun. Mevlâmızı nasıl zikredip O na nasıl duâ edeceğimizi bize öğreten Peygamber Efendimiz e, onun âl ve ashâbına da yeryüzündeki kumlar, gökyüzündeki yıldızlar sayısınca salâtü selâm olsun.
Zikirlerin ve duâların hayatımızda önemli yeri vardır. Çünkü yüce Rabbimiz Kendisini zikretmemizi, yüce zâtına duâ etmemizi istemekte,[1] kalplerimizin zikirle huzur bulacağını haber vermektedir.[2]
Fahr-i Alem Efendimiz de Allah katında en değerli amelin ve en üs­tün ibadetin Allah Teâlâ'yı zikretmek olduğunu bildirmektedir.[3]
Cenâb-ı Mevlâ'nın bize örnek olarak gönderdiği ve gösterdiği iki cihân güneşi Efendimiz'in günlük hayatına bakıldığında, zikir ve duânın bir Müslüman için hava ve su gibi vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğu görülür. Onun yatağa yatarken, gece uyandığında, sabah kalkarken, tuvalete girip çıkarken, elbisesini giyip çıkarırken, abdest alıp namaz kılarken, bir şey yiyip içerken, evden çıkarken, eve girerken, sevinince, üzülünce, ^or du­rumda kalınca, kısacası karşılaştığı her bir olay karşısında Allah'a nasıl duâ ve şükrettiği, O'nu nasıl anıp zikrettiği bütün ayrıntılarıyla bilinmektedir.
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin yaptığı bu duâlara me'şûr duâlar denir. Esâsen Kur'ân-ı Kerîm'de geçen duâlar da me'sûr duâlardır. Bu me'sûr duaların sözleri daha bir güzel, mânâları daha kapsamlı, Allah Teâlâ tarafından kabul edilme ümidi daha da yüksektir. İşte bu se­beple biz de Rabbimize niyâzımızı me'sûr duâlarla arz etmeliyiz.
Elinizdeki bu dua kitabı, Peygamber Efendimiz'in, hayatın çeşitli hâlleri ve durumları karşısında Rabbine nasıl duâ ettiğini, O'nu nasıl zikrettiğini bi­ze öğretmek için yazılmış bir hadis kitabıdır. İslâm büyüklerinin, "Evi sat, Ezkâr'ı al!" diye tavsiye ettiği pek değerli bir eserdir.
Böyle önemli bir hadis kitabının, bugüne kadar şânına yakışan bir şekilde Türkçe'ye kazandırılmamış olması doğrusu büyük bir noksandı.
Konyalı bazı gençlerin El-Ezkârı tercüme etmemi ısrarla istemeleri üzerine, konuyu araştırmaya başladım ve eserin sekiz adet Türkçe tercü­mesine ulaştım. Ne yazık ki bu tercümelerde hadislerin metinleri yazılma­mıştı; sadece duâ ve zikir cümlelerinin Arapça metinleri ile Türkçe oku­nuşları verilmişti. Hâlbuki İmâm Nevevî, bu esere aldığı hadisleri, tıpkı Riyâzüs sâlihîn'de yaptığı gibi metinleriyle birlikte kaydetmişti.
El-Ezkâr tercümeleri dolayısıyla burada çok önemli bir derdimize işaret etmek istiyorum. Kur'ân-ı Kerîm meâline olduğu gibi, hadis kitap­larının tercümesine de çok önem vermemiz gerekiyor. Hadis kitaplarının düzgün ve -akıcı bir dille tercüme edilmemesi, zevk sahibi okuyucuyu ra­hatsız etmekle kalmıyor, İslâmiyet'e sıcak bakmayanların, 'hadis dedikle­ri bu mu?' diye, göz bebeğimiz olan hadîs-i şerîflere burun kıvırmalarına da yol açıyor.
Peygamber kokusu taşıyan kitapları halkımızın zevkle okuyabilmesi için, onların tercümesine daha bir özen gösterilmesi gerekir. Esasen bu titizlik sadece hadis kitaplarının değil, İslâmî niteliğe sahip bütün eserlerin tercümesinde de gözetilmelidir. İşte bu ihtiyâcı düşünerek ve El-Ezkârı muhtelif kültür seviyesindeki kardeşlerimizin okuyacağını dikkate alarak, onu sâde bir dil ve kolay anlaşılır bir üslûpla tercümeye gayret ettik.
Bu eseri hazırlarken gözettiğimiz ölçüleri, El-Ezkârın Tercümesin­de Dikkate Alınan Noktalar başlığı altında sıraladık.
Burada El-Ezkâr ın gün ışığına çıkmasında değerli katkıları olan kardeşlerimi hayır duâ ile an ak istiyorum. Şüphesiz bunların başında El-Ezkâr ı Türkçe'ye kazandırmamı isteyen Konyalı ilim âşığı gençler ge­lir; Rabbim onların ilmini ve feyzini ziyâdeleştirsin. Kitabı baştan sona okuyup değerli tashih ve tekliflerde bulunan sevgili talebelerim Dr. Öğre­tim Üyesi Halit Zavalsız ve Doç. Dr. İsa Akalın'a teşekkürlerimi sunarım. Bu kıymetli eserin gönül okşayan bir görünümle okuyucuya ulaşmasını temin eden sevgili talebem Nureddin Yıldıza, ayrıca kıymetli kardeşlerim Sadullah Yıldız, Bilal Baş, Şaban Muslu ve fihristleri hazırlayan Cafer Durmuşa yüce Rabbimin hayırlar ihsân etmesini niyâz ederim.
Mehmet Yaşar Kandemir
EL-EZKÂR NASIL BİR KİTAPTIR?
Kısaca El-Ezkâr diye anılan eserin tam adı şudur: Hilyetü'l-ebrâr ve şiâru'l-ahyâr fî telhîsi'd-de vâti ve'l-ezkâri'l-müstehabbeti fi'l-leyli ve'n-nehâr. El-Ezkâr İslâm dünyasında neredeyse Nevevî'nin Riyâ-zus-sâlihın'ı derecesinde kabul görmüştür.
İmâm Nevevî bu eserde, bir Müslüman'ın yirmi dört saatlik hayatı boyunca karşılaşacağı yüzlerce olayı, durumu ve ibadeti dikkate almış, bunlarla ilgili olarak Peygamber Efendimiz'in yaptığı dua ve zikirleri bir araya getirmiş, ayrıca insanımızda mükemmel bir Müslüman kimliği oluş­turmak için İmâm Gazzâlî, Abdülkerîm el-Kuşeyrî, Fudayl ibni İyâz ve Mâverdî gibi İslâm büyüklerinin görüşlerinden alıntılarla hadis ve fıkıh ilimleriyle, zühd hayatıyla, İslâm edebiyle ilgili faydalı bilgiler vermiş ve pek değerli açıklamalar yapmıştır.
665 (1266) yılında kaleme aldığı bu eseri konularına göre 21 bölüm ve 356 konu hâlinde sıralamıştır.
Müslümanlar'a dinlerini, hadîs-i şeriflerin ışığında en güzel şekilde yaşamayı öğretmek için büyük gayret sarf ettiği açıkça görülen İmâm Nevevî, kitabın en sonunda, İslâm'ın temeli olarak kabul ettiği için "medâr-ı İslâm'' dediği otuz hadîs-i şerîfi zikretmiştir.
Nevevî, El-Ezkâr a aldığı hadîs-i şerifleri daha çok Buhârî ve Müs­lim'in Sahîh leri ile Ebû Dâvûd, Tirmizî ve Nesâî'nin Sünen'lerinden der­lediğini, ayrıca az da olsa meşhur hadis kitaplarından, hadis cüzlerinden ve müsnedlerden hadis naklettiğini, eserin hacmini büyütmemek için ha­dislerin senedlerini vermediğini, Riyâzü's-sâlihînde yaptığı gibi, sahâbî râvilerin adlarını zikretmekle yetindiğini söylemiştir.
MÜELLİFİN MUKADDİMESİ
Hamd Allah'a mahsustur. O tektir, yenilmeyendir, yegâne galiptir, dâima affedendir, yarattığı varlıkların kaderini tâyin edendir, işleri yöne­tendir, yarattığı varlıklar arasından seçtiği kalbi duyarlı ve basîret sahibi ku­lunun gönül gözünü açmak üzere geceyi gündüze sarandır, seçtiği kulunu hayırlı kulları arasına koyan, onları iyi kullarından olmaya muvaffak eden­dir, sevdiklerine gerçekleri gösterip onların dünyaya iltifatını kesendir.
Cenâb-ı Hakk'ın seçtiği kullar da Allah'ın rızâsını kazanmaya gayret eder, âhiret yurduna hazırlanmaya çalışırlar. Kâinâtın Rabbi'nin gazabını çekecek davranışlardan uzak durur, cehennem azabından korkarlar. Al­lah'ın buyruklarını yerine getirme arzusuyla akşam-sabah, gece-gündüz, hâller ve durumlar değiştikçe O'nu zikrederler. Böylece kalpleri ilâhî nur­ların parıltısıyla aydınlanır.
Ben Allah'a, lütfettiği bütün nimetlerden dolayı yüce övgülerle hamd ederim. O'nun cömertlik ve ihsânından, verdiklerinden daha fazlasını lüt­fetmesini niyâz ederim.
Şunu kesin olarak belirtirim ki o yüceler yücesi, bir ve tek, heçkesin kendisinden istediği ama onun kimseden bir şey istemediği, hiçbir gücün yenemediği ve her işi yerli yerinde yapan Allah'tan başka ilâh yoktur.
Şunu da kesin olarak söylerim ki Muhammed O'nun kulu, resûlü, kullarının arasından seçtiği, habîbi ve dostudur; yaratılmışların en fazi­letlisi, gelmiş ve gelecek bütün insanların en değerlisidir. Allah'ın salâtı ve selâmı onun, öteki peygamberlerin, onların ailelerinin ve diğer sâlih kulların üzerine olsun.
O yüceler yücesi, hiçbir gücün kendisini yenemediği ve her işi yerli yerinde yapan Allah, Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurmuştur:
"Siz beni anın ki ben de sizi anayım."[1]
"Ben cinleri ve insanları yalnız bana kulluk etsinler diye yarat­tım."[2]
Bu âyet-i kerîmeler şunu göstermektedir:
Kulun en değerli hâli, âlemlerin Rabbini zikretmesi ve peygamberle­rin efendisi olan Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin öğrettiği zikirler­le meşgul olmasıdır.
İslâm âlimleri -Allah hepsinden râzı olsun- konuyla ilgilenenlerin bil­diği üzere, günlük ibâdetler, duâlar ve zikirler hakkında pek çok kitap yazmışlardır. Fakat bu kitaplarda hadisler senedleriyle verildiği ve pek çok tekrar yapıldığı için gereğinden fazla geniş, sadece zikirleri öğren­mek isteyenler için de sıkıcıdır. Bunları dikkate alarak, duâ ve zikirleri öğrenmek isteyenlere kolaylık olmak üzere bu kitabı kaleme aldım ve aynı düşünceyle birçok yerde hadisleri senedsiz olarak zikrettim. Çünkü zikirleri öğrenmek isteyen kimselerin çoğu, bu zikirleri belleyip uygula­mak isterler; rivâyetlerin senedi son derece kısa bile olsa onları bilmek is­temezler. Bu kitabın hedefi zikirleri öğrenmek ve uygulamak isteyenlere bunları izah edip öğretmektir.
 Bakara 2/152.
Zâriyât 51/56.
Hadislerin senedlerini vermek yerine, inşallah ondan daha önemli olan ve çoğu zaman yapılmayan bir şeyi yapacağım: Bu kitapta geçen hadislerin sahîh, hasen, zayıf veya münker[3] olduğunu belirteceğim. Çün­kü pek az muhaddis dışında hemen herkes hadislerin sıhhatini bilmeye muhtaçtır. Hadislerin ne derece güvenilir olduğunu bilmek son derece önemlidir. Hadis öğrenmeye çalışan kimse, hadislerin ne derece güve­nilir olduğunu önde gelen ve kendilerine güvenilen hadis âlimlerinden sorup öğrenmelidir.
Kitapta bunlardan başka, inşallah hadis ilmiyle, fıkhın incelikleriyle, dinin önemli meseleleriyle, nefsin eğitilmesiyle, dinini yaşamak isteyen kimselerin bunları öğrenmesiyle ilgili faydalı bilgiler vereceğim. Bütün bunları, din konusunda yeterli bilgisi olmayanların bile kolayca anlayacağı şekilde anlatacağım. (Aşağıdaki hadîs-i şerîf bu hedefi dile getirmektedir.)
Ebû Hüreyre radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre, Resûlul­lah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"İnsanları doğru yola (hidâyete) çağıran kimseye, kendisine uyan­ların sevabı kadar sevap verilir. Bu, onların sevaplarından bir şey azaltmaz."[4]
Hayır kazanmaya çalışanlara yardımcı olmak, onlara hayır yolunu kolaylaştırmak istedim.
El-Ezkârın baş tarafında hem bu kitabı okuyanların, hem de bu ko­nuyla ilgilenen kimselerin ihtiyaç duyacağı önemli bilgiler vereceğim.
Çok meşhur olmadığı için, hadisle ilgilenmeyenlerin tanımadığı bir sahâbînin adı geçince, o zâtın sahâbî olduğunu özellikle belirttim.
Bu kitapta geçen hadisleri, İslâm'ın temeli olan şu beş kitaptan rivâ­yet edeceğim: Sahîh-i Buharı, Sahîh-i Müslim, Sünen-i Ebî Dâvûd, Sünen-i Tirmizî' ve Sünen-ı Nesâi. Bunların dışındaki meşhûr kitaplardan ve diğer eserlerden az da olsa hadis nakledeceğim.
Hadis cüzlerinden ve müsnedlerden az sayıda hadis nakledeceğim. Pek az yerde de bazı ünlü kitaplardan, zayıf olduğunu belirterek, bazı zayıf hadisleri rivayet edeceğim. Bu kitaplardan çoğunlukla makbûl olan rivayetleri zikredeceğim. İşte bu sebeple El-Ezkârın güvenilir bir kaynak olarak kabul göreceğini umuyorum. Yine bu kitapta, ele aldığım konular­la doğrudan ilgili olan hadisleri nakledeceğim.
Her türlü kerem ve ihsanı elinde bulunduran Allah'tan beni başarılı kılmasını niyaz ediyorum. O'ndan benim vekilim olmasını, bana yardım etmesini, beni doğru yola iletmesini, kötülüklerden korumasını, yapmak istediğim hayırları kolaylaştırmasını, her güzel işi devamlı yaptırmasını, beni cennette sevdiklerimle buluşturmasını ve burada zikretmediğim, be­ni sevindirecek diğer güzellikleri bana lütfetmesini istiyorum.
Bana Allah yeter, O ne güzel vekildir. Günahtan kaçacak güç, ibâ­det edecek kuvvet, ancak karşı konulmayan kuvvet sahibi ve her işi yerli yerince yapan Allah'ın yardımıyla kazanılabilir. Allah'ın dilediği olur. Güç ve kuvvet yalnız Allah'ındır. Ben Allah'a tevekkül ettim. Allah'a sığındım. Allah'tan yardım istedim. İşimi Allah'a havâle ettim. Dinimi, canımı, anamı, babamı, kardeşlerimi, sevdiklerimi, bana iyilik eden herkesi ve bütün Müslümanlar'ı, Cenâb-ı Hakk'ın bana ve onlara ihsân ettiği dünya ve âhiretle ilgili her şeyi Allah'a emânet ettim. Çünkü Allah kendisine emânet edilen şeyleri korur. O ne güzel koruyup gözetendir.
[1]Müslim, İlim 16, nr. 2674. Bu hadisin daha uzun bir rivâyeti 925 numara ile gele­cektir.
[3]Münker, zayıf râvinin güvenilir râviye aykırı rivâyeti demektir. 32
[4]Müslim, İlim 16, nr. 2674. Bu hadisin daha uzun bir rivâyeti 925 numara ile gele­n

Yazar: İmam Nevevi
Kategori: Hadislerle Dualar Zikirler Dini Bilgiler İbadetler
Sayfa Sayısı: 1355
Boyut: 17 x 24 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Kapak Türü: Termo Deri Cilt
Kağıt Türü: Ivory Şamua Kağıt
Dili: Türkçe, Arapça
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Tavsiye Ürünler
El Ezkar Dualar Ve Zikirler Tercüme Ve Şerhi, İmam Nevevi, Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir, Termo Deri 2 Cilt Toplam 1355 Sayfa El Ezkar Dualar Ve Zikirler Tercüme Ve Şerhi, İmam Nevevi, Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir, Termo Deri 2 Cilt Toplam 1355 Sayfa, Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir 2 Cilt Tahlil Yayınları El Ezkar Dualar Ve Zikirler Dini Bilgiler İmam Nevevi Tercüme Şerhi Sahih Hadislerle sipariş, Tahlil Yayınları, Dua Havas yaşar kandemir hoca el ezkar kitabı dua, zikir, ibadet, tahlil
El Ezkar Dualar Ve Zikirler Tercüme Ve Şerhi, İmam Nevevi, Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir, Termo Deri 2 Cilt Toplam 1355 Sayfa

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.