Dua İle Gelen Şifa, Kaderi Ancak Dua Değiştirir, Dr. Arif Arslan, Rızık, Muhabbet, Kenzül Arş, Celcelutiyye, Çevirgel, Uhruç Duaları

Dua İle Gelen Şifa, Kaderi Ancak Dua Değiştirir, Dr. Arif Arslan, Rızık, Muhabbet, Kenzül Arş, Celcelutiyye, Çevirgel, Uhruç Duaları

Kategori
Yayınevi
Barkod
arif arslan dua ile gelen şifa kitabı, sena
Vitrin Katagorisi
Aynı gün kargo
Dua İle Gelen Şifa, Kaderi Ancak Dua Değiştirir, Dr. Arif Arslan 
"Aşk Sevgi Muhabbet, Bereket Rızık Duaları, Kenzül Arş, Uhruç Duası, Çevirgel, Kaside-i Celcelutiyye Hiybetullah Efendi Duaları"
Duanın sadece sihir, büyü, şeytan, cinler gibi habis ruhlarla gelen psikolojik rahatsızlıklara de­ğil, aynı zamanda maddi hastalıklara da iyi geldiği ve şifa olduğu artık çeşitli sebepler sonucu anla­şılmaktadır. Burada bir anlamda; "dua kapısı" di­ye bir kapı var ve o kapıdan içeri girip istek ve ih­tiyaçlarını arz edenler, bilinen ve bilinmeyen, gö­rünen ve görünmeyen bütün hazinelerin, güç ve kuvvetin, şifa ve dermanların sahibi ve kaynağı olan Allah'ın yardımı ile istek ve ihtiyaçlarına ka­vuşup dertlerine deva buluyorlar. Öyleyse, bu ka­pıdan içeri girip istek ve ihtiyaçlarımızı O'na arz etmeliyiz; çarelerini istemeliyiz... Ama nasıl? Mut­laka her ilaç her derde deva olmaz.
Bunun gibi her dua da her dileneni sağlamaz. Özellikle "Dua ile Ruhsal Tedavi" adlı kitabımızda da vurguladığı­mız gibi, duada rakamlar ve tekrarlarla hangi derde hangi duanın derman olduğunu bilmek de oldukça önemlidir. Hedefe usulüne uygun gidil­mezse istenilen sonuca ulaşılamadığı gibi veya çok geç ulaşıldığı gibi, her dua da her istenilene ulaştırmaz. O zaman uygun duayı bulmak ve yapmak gerekiyor. Bir insanın yanına giderken bile neler­den hoşlanırsa ona uygun hediyelerle gidildiğine göre, huzuru ilahiye giderken ve derdimizi anla­tıp derman isterken de uygun hediyeyi veya uy­gun müracaat usulünü bulmalı ve bilmeliyiz. Bu­nun için de kolektif akıl ve ilimden yararlanmalı ve uygun duayı öğrenmeliyiz. Bu da tecrübe ve bilgiye dayanır. Bu konudaki ilk müracaat kayna­ğımız hiç şüphesiz Hz. Muhammed (s.a.v)'dir. Sonra "gizli ilimler" olarak bilinen (Havas) ilimle ilgilenen âlimlerdir. Bu konuda aslında oldukça fazla malzeme var. Ancak bunlarla şimdiye kadar doğru insanlar meşgul olmadığı için bir güvensiz­lik söz konusudur. Bizim kaynağımız, her zaman olduğu gibi Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in sünneti seniyyesi ile o yolda yürüyenler olacaktır. Bu konu ile ilgili olarak cinlerle meşgul olanlar da var. Ancak hadisin ifadesiyle "bir doğruya doksan dokuz" veya "yüz" yalan katıp karıştıranların bize doğruyu göstermeleri mümkün değildir.
Bu kitapta bazı ciddi konuları ele alacak ve belki de bazı tartışmalara neden olacağız. Ortaya koyduğumuz tüm konulan her yerde ve her za­man müdafaa etmeye, arkasında durmaya ve tar­tışmaya hazırız. Hasılı, elinizde bulunan kitapta şimdiye kadar duymadığınız ve bilmediğiniz, tec­rübe edilmiş seçkin duaları bulacaksınız. Dua ve niyazlarımızla müracaat etmek bizden, kabul et­mek ve başarıya ulaştırmak Allah'tandır...  Arif Arslan 
Tıp Duayı Yardıma Çağırıyor
Kur'an-ı Kerim'de "Allah'tan en çok bilginler korkar" (Fâtır, 35: 28) buyrulmaktadır. Bunun geçmişte, İslam bilginleri hariç, Batılı bilginlerden de birçok örnekleri vardır. Günümüzde nerdeyse çözülmemiş sır ve şifre kalmamıştır ve bilimin vardığı nokta çok ileridir. Buna göre de günü­müzde, dine ve dinin getirdiklerine önem veren, araştırıp inceleyen bilim adamlarının sayısının artması kaçınılmazdır.
Bilim adamları dua üzerine yaptıkları bazı deneylerle ve yayınladıkları raporlarla dinin vaz­geçilmezliğini bir kez daha ortaya koymuşlardır. Bununla hem üzerlerindeki söz konusu şaibeyi ortadan kaldırmış oldular hem de Allah'ın buyur­duğu "gerçek bilim adamları" iltifatına mazhar oldular.
Aşağıda okuyacağınız haber, ilahiyatçılar ve konuya Önem veren diğer dindarlar için 2005 yılı­nın en ilginç haberiydi. Konuyu, Amerika ve Av­rupa'nın en Önemli gazete ve dergileri manşet yaptılar ve televizyonlar gündemlerine taşıyıp ana haber bültenlerinde sundular. Keza bizde de öyle oldu ve Nevzat Tarhan, Sefa Saygılı gibi ünlü psi­kiyatrlar ve şahsım da dâhil olmak üzere birçok ilahiyatçı da haber programlarına davet edildik. Bu konudaki fikirlerimiz soruldu ve gerekli açık­lamalar yapıldı.
6 Mart 2005 haber olarak alıp aşağıda naklettiğimiz bilgileri ve deney sonuçlarını dikkat­le okuduktan sonra kitabımızı okumaya başlayı­nız. Çünkü bu konu, maalesef hâlâ bir büyücülük ve üfürükçülük ürünü veya olayı olarak marjinal bir kesim tarafından yapılan ve inanılan basit bir iş gibi görülüyor. Bu arada, bu alanla ilgilenenler takip edilip tazyik altında tutuluyor ve belki de çok defa hiçbir ayrım yapılmadan, haklı veya hak­sız isnat ve iddialarla suçlu pozisyonuna sokulu­yorlar. Bu da yetmezmiş gibi yargısız infazlar ya­pılıyor, dışlanıyor ve olay âdeta bir batıl inançmış gibi nitelendirilip alay konusu haline getiriliyor. Bu ciddiyetsizliğe son verecek bir sürü araştırmayı gözler önüne seren aşağıdaki bilgi ve raporları dikkatinize sunuyoruz. Okuduklarınızda duanın gücünü ve esrarını açıkça göreceksiniz.
 Kur'an-ı Kerim'in dua konusundaki tavrı da gayet açıktır. Bu konudaki bir çok ayetten sadece ikisi şöyledir:
  "De ki: 'Duanız olmazsa Rabbim sizin neyini­ze değer versin...'" (Furkan, 25: 77)
 "Rabbiniz, 'Bana yalvarın, dua edin ki size karşılık vereyim. Çünkü bana ibadet etmekten ki­birlenip yüz çevirenler yarın horlanmış olarak ce­henneme gireceklerdir  buyurdu." (Mü'min, 40: 60)
 Müslüman, doğarken dua mırıltıları ile doğar, onunla   büyür,   günlük   işlerine   onunla   başlar. Ölürken de yine dualarla uğurlanır. Sadece Müs­lümanların değil, ehl-i kitabın ve hatta Budistlerin bile bütün hayatı dua ile döner, dolaşır. Ellerde tespih "Rab" zikredilir. Ancak son yıllarda "dua etmek", dinî bir ayinle ilgili olmaktan bir adım daha ileriye geçerek tedavi aracı olmaya başladı. Dua ile iyileşme süreci arasındaki bağlantıyı ince­lemek amacıyla yürütülen araştırmalar son derece önemli sonuçlar ortaya koyuyor. ABD ve İngilte­re'de yapılan araştırmalara göre, hastalar için dua etmek, hastaların rahatsızlık belirtilerini azalttığı gibi, iyileşme sürecini de hızlandırıyor. Diğer bir deyişle hem "dua eden" hem de "dua edilen" şifa buluyor. Durum böyle olunca başta Amerika ve İngiltere'de olmak üzere birçok ülkede "dua kulüpleri"nin sayısında artış gözleniyor. Birçok in­san,  başı  sıkıştığında   ve  hastalık  kapısını  çal­dığında, doktorlarla birlikte duaya da başvuruyor.
 Dua Eden Sağlığına Kavuşuyor
 1960'h yıllarda sadece şarkılara konu olan "dua", 90'lı yılların ortalarından sonra ciddi an­lamda araştırma konusu oldu. Bu tarihten sonra ABD'deki "Dua ve Sağlık" konulu araştırmaların sayısı neredeyse ikiye katlandı ve ortaya çarpıcı sonuçlar çıktı...
Michigan Üniversitesinde yapılan bir araştır­maya göre, dindarlarda depresyon ve stres daha az görülürken Chicago'daki Rush Üniversitesinin bir araştırmasında, düzenli olarak ibadet ve dua edenlerdeki erken ölüm oranının, dine bağlı olma­yanlara göre yüzde 25 daha az olduğu tespit edil­di. Araştırmalarda, dua eden kalp hastalarının ameliyattan sonraki birkaç yıl içindeki ölüm oran­larının etmeyenlere nazaran yüzde 30 daha az ol­duğu ortaya çıktı.
Columbia Üniversitesinde yapılan araş­tırmada ise, üreme sorunları yaşayan kişiler için düzenli olarak dua okundu ve bir süre sonra bu kişilerdeki döllenme başarı oranının yüzde 8'den yüzde 16'ya çıktığı gözlemlendi.
San Francisco Hastanesinde 393 kalp hastası üzerinde yapılan bir başka araştırmada ise, 150 hasta için düzenli olarak dua edildi. Tanımadıkları kimselerin kendilerine dua ettiği bu hastaların ilaç tedavisine daha çabuk cevap verdikleri tespit edildi.
"Dua ile terapi"nin yoğun olarak kullanıldığı Duke Üniversitesinden kardiyologlar da dua eden hastaların daha hızlı iyileştiğini kanıtladı. Üç yıl süren bu çalışmada 795 kalp hastasına dünyanın çeşitli yerlerinden, aralarında Amerika'da yaşayan Müslümanların, Nepalli Budist Rahiplerin ve Manchester'lı Hıristiyanların oluşturduğu 26 ayrı grup dua etti.
1998'de yayınladığı bir araştırmayla Dr. Elizabeth Targ, Afrika'daki bazı AİDS hastalarının toplu yapılan dualarla iyileşme gösterdiklerini kaydetti. Bazı araştırmalarda, hasta ve dua eden birbirinden haberdar olmasa bile, "dua"nın yine de şifa verici etkisini göstermesi, bilim adamları tarafından meselenin en etkileyici kısmı olarak nitelendirildi. Öte yandan inancın fiziki etkilerine yönelik bilim dünyasında sonuçları merakla bek­lenen son araştırma ise İngiltere'de yapılıyor.
İngiliz bilim adamları, teologlar ve beyin uz­manlarından oluşan bir grup, iki yıl sürecek bir çalışma sonucunda "Neden bazı insanların inanç­ları güçlü, bazılarının değil? İnancın acı üzerindeki etkisi nedir?" sorularının cevabını araştırıyor. İn­giltere'de yeni oluşturulan "Zihin Bilim Merke­zine bağlı bilim adamları, bu sayede inancı, inan­cın gücünü ve sarsılma noktalarını anlamaya çalı­şacak...
Grup Duaları Daha Etkili
 Bilimsel çalışmaların "duanın gücünü" kanıt­laması, doğal olarak dua gruplarının sayısını ve duaya olan talebi artırıyor. Nitekim İngiltere ve İrlanda'da çeşitli Hıristiyan mezheplerine ait binin üzerinde dua grubu var. Küçük bir ada ülkesi olan Singapur'da bile 31 dua grubu bulunuyor. İngilte­re'de bir milyondan fazla Hıristiyan'ın bağlı oldu­ğu bir cemaatin sözcüsü olan Janet Holloway'a göre, araştırmalar duanın hastalar üzerinde pozitif etkisi   olduğunu   kanıtlıyor.   Holloway,   "Birçok doktor alternatif terapiler arayışında iken biz de duayı bir alternatif olarak görüyoruz" diyor.
 Prof. Harold G. Koening: "Dindarlar Daha Uzun ve Sağlıklı Yaşıyor!"
 -   Dua etmeyenlere kıyasla dua edenler üze­rinde yaptığınız klinik deneylerden ne gibi sonuç­lar elde ettiniz?
-   Dua edenler ya da dindar hastalar stresle daha kolay başa çıkıyor, depresyona girme oranla­rı daha düşük oluyor, girseler de daha kolay çıka-biliyorlar. Depresyon, kişilerin hasta olduklarında yaşadıkları ciddi bir zihinsel sorun. İnsanlar ümit­lerini kaybedip her şeyden vazgeçer. Din ve dua ise hayata anlam katar, insana ümit verir. Bunlar ise kişinin ruhunu ayağa kaldırarak onu depres­yondan çıkartır. Yaptığımız bir çalışmada sağlıklı ve dua eden ihtiyarların etmeyenlere oranla yüzde elli oranında -ortalama 6 yıl- daha uzun yaşadıkla­rını gördük. Görüyoruz ki duanın zihinsel sağlığa katkısı, aynı zamanda fiziksel sağlığı da etkiliyor.
 
-   Yaptığınız klinik deneylerde sadece Hıristi­yanlar üzerinde mi çalıştınız yoksa diğer dinlerin mensupları da araştırmalara dâhil edildi mi?
-   Amerika'dakilerin yüzde 90'ı Hıristiyan ol­duğu için bulgularımız doğal olarak Hıristiyanlarla ilgili. Bununla birlikte dünyanın diğer yerlerin­de de, sınırlı da olsa Müslüman ve Yahudilere yö­nelik olarak benzer çalışmalar yapıldığını biliyo­ruz. Müslümanlarla ilgili olan çalışmalar Malez­ya'da yapılıyor. Buna göre endişe, depresyon ve üzüntü, dua edildiğinde ya da Kur'an okundu­ğunda hissedilir derecede azalıyor. Bildiğim kada­rı île dua ya da Kur'an okumanın fiziksel sağlık üzerindeki etkilerine dönük bir çalışma yok. Ama yapılırsa aynı sonuçları vereceğine eminim.
 
-Dua etmenin çaresi olmayan hastalıkların tedavisinde önemli bir rol oynayabileceğine inanı­yor musunuz? Dua etmek iyileşmeyi hızlandırabi­lir mi?


-Son yüz yıl içinde yapılan 1500 çalışmadan hareketle -ki bu çalışmaların yüzde 50'si dindar insanların zihinsel ve fiziksel olarak daha sağlıklı olduğunu göstermekte- dua etmenin gerçekten de tedavi edilemez hastalıklar üzerinde etkili oldu­ğunu ve iyileşmeyi hızlandırdığını söyleyebilirim. Tabii ki daha fazla araştırma yapmak lazım. Ama eldeki veriler, düzenli dinî hayat yaşayan kişilerin daha mutlu, fiziken ve ruhen daha dirençli olduk­larını gösteriyor. Ruhen sağlıklı olmanın bağışık­lık, kan ve kalple ilgili sistemler üzerinde de olum­lu etkisi olduğunu biliyoruz. Stres, bedenin doğal tedavi sistemlerinin direncini kırıyor. Dua ve dinî yaşam ise stresi azaltıyor, iyileşmeyi hızlandırıyor. Ama tabii ki bundan kişilerin sadece hasta­landıklarında dua etmeleri gerektiği sonucunu çıkarmamak lazım. Sağlıklı iken de dua edilmeli ki, savunma sistemleri sürekli tetikte olsun, beden direnci düşmesin. Böylelikle sağlıklı kararlar alabi­lirler, bu da stresi azaltır.
Larry Scherwitz, PH. D. (Califomia Pasifik Tıp Merkezi): Enerjimiz Dua ile Zaman ve Mekânı Aşıyor
Dua hayatımızda büyük bir rol oynuyor. Üste­lik sadece dua edilen adına değil, dua eden adına da. Dua etmek bir tür amaç, dikkat ve istikamet harmonisi... Aynı zamanda kalbi kutsal olana aç­mak manasına da geliyor. Böylelikle amacımızı ve dikkatimizi kalbimiz sayesinde bir yere kanalize ediyoruz. Şöyle de diyebiliriz; dikkatimiz ve kal­bimizdeki enerji, dua yoluyla zaman ve mekânı aşıyor. Çoğu kontrollü olan bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre; dua etmenin insan organizması üzerinde, birçok durumda, mütevazı ama istikrarlı bir etkisi var. Ne kadar çok dua edilirse bu etkinin daha da artacağına dair emareler olmakla birlikte, henüz bunu destekleyecek yeterli veri elde edilmiş değil. Ama sonuçlar inancımızı destekliyor. Peki, dua herhangi bir hastalığın tedavi süresini kısal­tıyor mu derseniz biz, hastalık ve tedavi sadece bedenle değil; ruh hali, kalp ve ruhun kendisiyle de ilgili bir süreçtir, diye düşünmekteyiz. Duanın kalp ve ruh üzerindeki etkileri ortada iken, hasta­lığın iyileşmesine yardımcı olmuyor da diyemeyiz.
Allah'ın Adıyla Tedavi
Katar'da yayınlanan Er-Raya gazetesi (24 Mart 2002) Müslüman olmayan psikiyatristlerin "Al­lah" kelimesinin psikolojik tedavideki etkisini keş­fettiğini belirtiyordu.
Hollandalı Psikiyatrist Vander Hoven, hasta­larda ve normal insanlarda uyguladığı yeni deneyi "Kur'an okumanın ve Allah kelimesini tekrar et­menin etkilerini" açıkladı...
Hollandalı profesör, araştırmasının ve çalış­malarının üç yıl sürdüğünü söyledi. Hastalarından bazıları Müslüman değildi, bazıları Arapça bilmi­yordu ama "Allah" kelimesini söylemeyi öğrendi­ler. Sonuç muhteşemdi, özellikle tansiyon ve stres problemi olanlar için...
El-Vatan adlı günlük Suudi gazetesi, Arapça okuyabilen ve düzenli Kur'an okuyan insanların psi­kolojik hastalıklardan kendilerini rahatça uzak tuta­bildiklerini yazdı. Psikolog, "Allah" kelimesindeki her harfin hastalıklara nasıl şifa olduğunu açıkladı.
 "Allah" kelimesindeki ilk harf olan "elif/a" solunum sisteminden (respiratory) gelen bir sestir ve bu ses nefes alışı kontrol eder. Arapçadaki ses­siz harf "l"yi telaffuz ederken ise dil üst dudağa hafifçe değer ve bu bir duraklamadır. Ondan son­ra tekrar aynı nefes kontrolünü yapmak, yani tek­rar "la" demek, soluk almayı (aspirationu) rahatla­tır. Ayrıca, son harf olan "h"yi söylerken ciğerler ve kalp arasında bağlantı kurulur ve bu bağlantı kalp atışlarını düzenler. Araştırmanın ilginç yanı ise, araştırmayı yapan profesörün Müslüman ol­maması, fakat İslami ilimleri araştırması ve Kur'an'daki sırları öğrenmeye çalışması...
 Bu konuda, tam bir mucize olarak, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmaktadır:
"Elâ bizikri'llahi tatmeinnü'l-kulûb: Bilmiş olun ki, kalpler ancak Allah'ın zikri ile yatışır, tatmin olur." (Ra'd, 13: 28).
 O halde, kalbî ve ruhi sıkıntılarımızı ve rahat­sızlıklarımızı Kur'an ve Kur'an'dan alman veya Hz. Muhammed (a.s) tarafından tavsiye edilen dualar ile tedavi etmekte tereddüt etmemeliyiz. Çünkü Kur'an, aynı zamanda müminlere "bir şifa ve rah­met" (İsra, 17: 82) kaynağı olarak gönderilmiştir.
 Su Kristallerinin Sırrı
 Ülkemizde "Sudaki Mucize, Suyun "Bilinme­yen Gücü, Suyun Gizli Mesajı" gibi adlarla bilinen Masaru Emoto'nun suyla ilgili çalışmalarında keşfettiği sonuçlar baş döndürücü. Bunları birçok kimse yazdı ve haber yaptı. Biz de kitabımızda Sızıntı dergisinden) ve ilgili internet sitelerinden aldığımız bazı bölümleri ve su kristallerinin resim­lerini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Japon bilim adamı Prof. Dr. Masaru Emoto, içinde 70'ten fazla kristal resmi bulunan "Su Kristalleri" adlı kitabın­da, "Su cansız bir madde değil; canlı ve duyguları algılayan kristallerden oluşmaktadır. Su, çevresin­den pozitif ve negatif bilgileri alır ve ona göre tep­ki verir," diyor. Prof. Emoto'nun suyun biyofiziki özelliklerini araştırarak ortaya koyduğu gerçekler, yeni bir döneme kapı açacak gibi.
Emoto, üç yıl kadar önce mikroskopla yaptığı araştırmalarında donmuş su kristallerinin dış te­sirler karşısında çok değişik şekillerde reaksiyon gösterdiğini keşfetti. Bu araştırmalara göre su kris­talleri dış çevre tesirlerinin yanı sıra, müzik, söz ve kavramlara da tepki veriyor.
" Saffet Senih, Sızıntı Dergisi, Aralık, 2002. Sayı: 287.
 Sanacell sağlık firmasının davetlisi olarak temmuz ayında Berlin Teknik Üniversitesinde 1200 kişiye konferans veren Prof. Emoto, su kris­tallerinin nasıl farklı şekillerde davrandığını, bü­yüleyici bir yapı göstermelerinin yanında, temiz dağ suyunun berrak ve düzgün kristal yapılar içerdiğini anlattı. Ayrıca, çocukları su ile konuştu­rarak su kristallerinin verdiği tepkileri gözler önüne serdi. Emoto, on iki yıl süren çalışmaları ve yaptığı on binlerce deney neticesinde suyun sade­ce iyi ve kötü bilgileri, müzik ve sözleri değil, his­leri ve şuuru da kaydettiğini ortaya çıkardı.
 Çekilen kristal fotoğraflarında suyun verdiği mesaj çok açıktır; sevgi ve minnettarlık gibi duy­gular fıtrat tarafından tasvip görmüştür yani sevgi ve minnettarlık, fıtratın özüdür. Su ne kadar sevgi, duygu ve ahenk dolu söz ve musiki ile karşılaşırsa altıgen kristal yapısı da o kadar güzel ve düzgün olmaktadır. Mesela; suyun yanında "şeytan" de­nildiğinde kristaller kaotik bir biçime girerken, güzel sözlerle dua edildiğinde suda berrak ve este­tik yapısı ile mükemmel bir altıgen ortaya çıkmak­tadır. Emoto, bu çalışmalarıyla bize göre görün­meyen bir ruh âleminin varlığına da işaret ediyor.
 Emoto'nun araştırmaları suyun sadece hafıza­sının ve bilgi taşıyıcı Özelliğinin olmadığını, aynı zamanda kâinatın dilini ve gerçek sevgi titreşimini de yansıttığını ispatlamaktadır. Deneylerden bi­rinde iki kavanozun içine haşlanmış pirinç konu­yor. Kavanozlardan birinin üzerine "teşekkür", diğerine "aptal" yazılıyor. Bir ay boyunca bu söz­ler bu şişelere söyleniyor. Netice çok enteresan;  "aptal" denen kavanozun içindeki pirinçler siyahlaşıyor ve kavanozdan kötü kokular çıkıyor. Diğe­rinde ise pirinç beyaz kalıp hoş bir koku yayıyor. Bu da kötü ve iyi sözlerin su ve pirinç üzerindeki tesirini gösteriyor. Öyleyse Allah'ın nimet ve ih­sanlarına karşı zikir, fikir ve şükür vesilelerini her zaman hatırlayıp bilhassa "Bismillâhirrahmanirrahîm" ile "Elhamdülillah" demeyi hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor.
Başlangıçta söylenen bir söz var ve bu söz ön­ce maddi bir titreşime, şekil oluşturan bir sese dö­nüşüyor ve sonra tekrar belli bir bilgi haline geli­yor. Su, bu frekansları en açık şekilde ispatlanabi­lir olarak çeken bir madde. Su kristallerinin şekli, dünyanın nasıl bir durumda olduğunu gösteriyor. Mesela; Berlin, Londra veya Paris'teki klorlu çeş­me sularının dejenere olmuş kristal yapılarına kar­şılık; temiz kaynak suları, estetik ve çok ince di­zayn edilmiş altıgen yapılar göstermektedir. Bu geometrik şekil, tabiattaki bütün hayat olaylarının temel biçimini oluşturuyor. Yapılan deneylerde Heavy-Metal müziğin ya da küfürlü sözlerin ak­settiği suyun kristal yapısının parçalanıp dağıldığı ve kristal formunun binlerce parçaya bölündüğü görülüyor. Vücudumuzun %70 gibi büyük bir kısmının sudan oluştuğu gerçeği de, bizim diğer insanlarla ve tabiatla olan münasebetlerimize dik­kat etmemiz gerektiğini ortaya koyuyor.
Japon bilim adamı Prof. Masara Emoto, su kristalleriyle ilgili çalışmasını gerçekleştirmesinde iki önemli olayın rol oynadığından bahsediyor. Biri, 12 yıl kadar önce Amerika'da "Manyetik rezonans analiz cihazı" denen ilginç bir alete rastla­ması. Bu alet sayesinde sıvı ve canlı organizmalardaki belli frekanslar ölçülebiliyor. Diğeri ise; kar tanelerinin hiçbirinin birbirine benzemediğini bir yerlerde okumuş olması. Emoto, kar da sudan meydana geldiği için, su kristallerinin de birbirin­den farklı olabileceğinden hareket etmiş.
"Su Kristalleri" adlı kitabında suyu çeşitli yönlerden ele alan Prof. Emoto, çalışmalarının ilmî temelini oluştururken din gerçeğini de göz ardı etmiyor. "21. yüzyılda en önemli olayın ilimle di­nin yeniden buluşması olacağını düşünüyorum. Eğer din olmasaydı insan aptallaşacak, modern ilim de hiçbir zaman ortaya çıkmayacaktı," diyor.
Emoto su kristallerinden edinilen bilgilerden depremin de önceden tespit edilebileceğini söylü­yor. Emoto'ya göre bunun için evvela deprem olan bölgelerdeki su kristalleri incelenerek suyun buna verdiği tepki gözlenmeli. Daha sonra bilgisayar bağlantılı mini mikroskoplarla bu bölgelerdeki su kristalleri bir merkezde değerlendirilerek sürekli takip edilmeli. Zira Emoto deprem bölgelerinde yer altında meydana gelen değişikliklerin bir anda olmayıp günler, hatta haftalarca sürdüğünü ve bu değişikliklerin oradaki su kristallerinden takip edilebileceğini söylüyor.
Su kristallerinin fotoğrafının çekilmesi de şöy­le oluyor: Önce su -20 derecede donduruluyor. Sıcaklığı -5 dereceyi bulduğunda kristal ortaya çıkıyor. 5 mm'lik buz parçasında ancak 25 mikron, yani 0,025 mm büyüklüğünde bir kristal oluyor. Bu yüzden bunun 200 defa büyütülmesi ve bu es­nada en ufak bir titreşimin meydana gelmemesi gerekiyor. Su kristalleri de yaklaşık elli altmış saniye, buzun sıcaklığı sıfır dereceye ulaşana kadar görülebiliyor.
Dua ve Kur'an-ı Kerim ile Tedavi
Kur'an-ı Kerim okumak veya dinlemek, ezan okumak veya dinlemek ve hafif veya yüksek sesle dua etmek, grup yani cemaat halinde dua etmek, topluluğa dua ettirmek, gıyaben dua etmek veya ettirmek İslam'da oldukça önemli olan hususlar­dandır. Keza, belli bir ritim ve makamla Kur'an okumak da öteden beri yapılmakta olan bir ibadet, bir alışkanlıktır ki bu hususta "Kur'an-ı Kerim'i tertil üzere okuyun" ve "Kur'an okunurken susup onu dinleyin ki merhamet olunasınız" ayetleri, bu araştırma ışığında keşfedilebildiği kadarıyla şimdi kısmen yerine oturmuş bulunuyor. İleride daha nelerin keşfedileceği belli değildir. Ayrıca bütün ilimlerde Kur'an'ın gösterdiği her şeyin keşfedile­ceğine ve insanlığın onu takdir etmesine çok az kaldığına olan inancımız tamdır. Çünkü bu dev­ran bitmeden, onun mucizeliği bir kez daha gün gibi ortaya çıkacaktır. Ayrıca, "Kur'an okurken onu seslerinizle süsleyin" hadis-i şerifi de bu araş­tırma ile farklı bir anlam kazanıyor. Çünkü sesli ve güzel nağmelerle okunan Kur'an-ı Kerim veya du­aların, insan psikolojisi ve ruh üzerinde ciddi bir etkisi vardır. Elbette ezan, dua ve Kur'an, ruhun manevi gıdası ve şifası olarak insanın bu konudaki ihtiyacını gidermeye musiki veya diğer güzel etki­lerden daha yakın ve daha uygundur. Hemen her­kes bir şekilde mutlaka dua eder ve dinlerken de saygıyla dinler. Dua, ruha bir huzur ve sükûnet kazandırır.
Prof. Emoto, "Su Kristalleri" üzerine yaptığı deney ve araştırmalar sırasında dua konusunu da test etmiş ve buna kitabında dikkat çekmiştir. Bu nedenle Kur'an, ezan, namaz, zikir gibi dinî ibadet­ler ve merasimlerin ötesinde, sadece belli dillerde "dua" edilerek yapılan deneylerde ortaya çıkan ve su kristallerinde gözlenen değişikler bile, bize dua ile "ruhsal" ve hatta "fiziksel" hastalıkların tedavi edilebileceğini göstermeye yetmektedir. Prof. Emoto, özellikle İslami konular ve İslam kültürün­deki dua, ezan, zikir ve Kur'an okuma gibi konular üzerine bir araştırma yapmış değildir... Ama insan­lığın ortak olarak yaptığı, ortak dili dua üzerine yaptığı çalışma bize bu konudaki gerekli ipuçlarını vermektedir. Esmaü'l-Hüsna, ezan, Kur'an ve öte­den beri yapılan tevhit hatmi, 4444 adet olarak okunan Salat-ı Tefriciye veya Salaten Tüncina ha­timleri ile tarikat geleneğinde var olan "zikir" ayin­leri gibi İslami motifler üzerine bir araştırma yapıl­sa eminiz daha pek çok şey ortaya çıkacaktır. Ayrı­ca bu kitabın konusu olan, tekrarlanarak yapılan dualarla tedavi için tuza, suya veya bizzat hastaya dokunarak yapılan okumanın da öteden beri büyük bir gerçeği gösterdiğine ve tedavideki yerinin öne­mine dikkatinizi çekmek isteriz.
Duanın etkili olabilmesi için sağlam ve kesin bir inançla tam bir teslimiyet şarttır. Çünkü bu inanç ve teslimiyet hem su kristallerinden oluşan vücudumuzu hem de ona hayat veren ruhumuzu bu işe hazırlayacaktır. Kalbe veya kafaya giren küçük bir şüphe, sisteme giren bir virüs gibi dua­nın etkisini ortadan kaldırabilir, okunan formülün terkibini bozabilir.
Biz de suya okunan ayetlerin, özellikle Ayet-el Kürsi, Yasin-i Şerif, İhlâs, Felak ve Nâs surele­rinin etkilerini ölçmek isterdik. Ancak buradaki örnekler, bu konudaki kanaatimizi ifade etmeye yetiyor. Kesinlikle şunu anlıyoruz ki, okunan her ayet veya her dua ayrı bir kristal oluşturup şifa kaynağı haline gelebiliyor. Zemzem suyunun ni­yetle içilmesi, abdest suyunun diğer suların ka­rışmadığı ayrı bir kanala sevk edilmesi veya ayet ya da dua okunup da yıkanılan suyun ayakaltına dökülmemesi gibi uygulamaların öteden beri dinî bir hassasiyet olması da bu açıdan düşünüldü­ğünde çok manidardır.
Ruhun bir atmosferi vardır. Ruhun atmosferi de dünyanın atmosfer yapısı gibidir. Dünyanın atmosferinde bulunan katmanlar aynen ruhun at­mosferinde de vardır. Çünkü insan küçük bir dünya; dünya büyük bir insandır. Suyu etkileyen musiki, zikir, tespihler ve dualar, sudan yaratılmış olan ve halen vücudunun dörtte üçü, yani tama­mına yakını su olan insanı neden etkilemesin? O halde yıpranan yerlere yığmak yapmak, ruhu dua ile koruma altına almak ve ruhsal sıkıntıları dua ile tedavi etmek de mümkündür, hatta oldukça etkili bir yöntemdir. Daha doğrusu tıbbın başa çı­kamadığı ruhsal rahatsızlıkların tedavisinde dua­dan faydalanmak, tıbbın önerilerini de dikkate alarak mümkündür. ARİF ARSLAN
12 Haziran 1957'de, Antalya Akseki Güçlüköy'de doğdu. İlkokuldan sonra Arapça ve Kur'an-ı Kerim (hafız­lık) eğitimi gördü. 1977 yılında Antalya İmam-Hatip Lisesi'ni bitirdi. Aynı yıl İzmir Yüksek İslam Enstitüsü'ne (Do­kuz Eylül İlahiyat Fakültesi) girdi ve 1981 yılında mezun oldu. Aralık 1983 yılında Tunceli'de öğretmenlik görevinde bulundu. Çeşitli radyo ve televizyonlarda programlar yap­tı. Gazete ve dergilerde yazdı. Bosna Savaşı için toplanan Aydınlar Grubu'yla 1995 yılında Bosna'ya gitti. Savaşın acı izlerini görüntüledi, makaleler kaleme aldı. 2001 yılında Ağır Sevda adlı şiir kitabıyla Struga Şiir Festivali'nin 40. yılı etkinliklerine davet edildi. Ağır Sevda'nın ardından Gönül Harmanı, Dile Gelen Dertlerim ve Yollar isimli eser­leriyle şiir yolculuğuna devam etti. Şiirlerinden bir kısmı Makedoncaya çevrildi. Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de Uluslararası Ekoenerji Akademisi'nde yüksek lisans ve doktora yaptı. Ünlü Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy'a ait Hz. Muhammed'in Kuran'a Girmemiş Ayetleri isimli derlemeyi de içinde barından Tolstoy / Hz. Muhammed Gizlenen Kitap isimli projenin altına imza attı ve çevirisini gerçekleştirdi. Söz konusu eser 250 bin adetlik bir satış rakamına ulaştı. Ardından yine Tolstoy'a ait Hikmetli Söz­ler isimli eseri çevirisine imza attı. İslam âlimi Bediüzzaman Said-i Nursi'ye ait Manzum Küçük Sözler isimli bir derlemeyi okurla buluşturdu. Ünlü yazar Giovanni Scognamillo ile kaleme aldığı "Doğu ve Batı Kaynaklarına Göre..." isimli araştırma serisi okurlarından büyük beğeni topladı. 
Yayımlanmış Eserleri:
 Bütün din ve kültürlerde kıyamet
Kaos ve gerçek
-       Allah'ın isimlerinin sırları
-       Dünyaya gönderiliş amacımız: kulluk ve imtihan
-       Şeytan cinler ve satanizm
Dua ile ruhsal tedavi
-       Doğu ve batı kaynaklarına göre cinler
 Doğu ve batı kaynaklarına göre kehanet
-       Doğu ve batı kaynaklarına göre büyü Doğu ve batı kaynaklarına göre ruhçuluk ve reenkarnasyon
Doğu ve batı kaynaklarına göre fal Doğu ve batı kaynaklarına göre şeytan
Dua ile gelen şifa
Ağır sevda Gönül harmanı
-       Yollar
-       Dile gelen dertlerim Dualar ve niyazlar Peygamberlerden altın öğütler
Pusudaki düşman Şeytan - Günahın not defteri
Kalp gözü - Kırk bir ibretlik hikaye
Mutlu evliliğin altın kuralları / Kalbin altın yüzüğü
Dua Kapısını Açmak!
Giriş
Tıp Duayı Yardıma Çağırıyor
Dua Eden Sağlığına Kavuşuyor
Grup Duaları Daha Etkili
Prof. Harold G. Koening: "Dindarlar Daha Uzun ve Sağlıklı Yaşıyor!"
Larry Schenvitz, PH. D. (California Pasifik Tıp Merkezi): Enerjimiz Dua ile Zaman ve Mekânı Aşıyor
Allah'ın Adıyla Tedavi
Su Kristallerinin Sırrı
Dua ve Kur'an-ı Kerim ile Tedavi
Değişik Kelimeler Söylenen Kristaller
MADDİ VE MANEVİ HASTALIKLARA AİT DUALAR
Duanın Etkisi ve Etkileşimi
Hastalanan Kimse Nasıl Dua Etmeli?
Hasta Ziyaretinde Okunacak Dua
Ağrılara Karşı Dualar
İdrar Tutukluğuna Karşı
Karın Ağrısına Karşı
Üzüntü ve Sıkıntı Anında
Göz Ağrısına Karşı
Her Türlü Göz Hastalığı İçin
Ev ve İş Yerleri için 35 Besmele
Uykusunda Korkarım Yapacağ Dua
Abdestli Uyumak
Allah'tan Geceleri İsteyin
Yetmiş Zarar Kapısını Kapayan Dua "Esmaü'l-Hüsna" Her İsteğe Yeter
Çok Yönlü Bir Dua
Fakirlikten Kurtulmak İçin
Seyyidü'l-İstiğfar Duası
İstihare Namazı ve Duası
Üzüntü ve Sıkıntıya Karşı Dualar
Dünya ve Ahret Üzüntüsü İçin Edilecek Dua 
 
HAVAS İLMİNDEN SEÇME DUALAR
Sevgi ve Bağlılık İçin Dualar
Eşin Evine Bağlılığı
Nohut veya Karabiber Okuma
Bir Miktar Tuza 51 Defa Okuma
Muhabbetle Sevmek
Sevgiyi Artırmak İçin
 Kevser Suresi ile Etkileme
 Sevgi Kazanmak, Düşman Şerrinden   Korunmak İçin Besmele
Selamün Kavlen
 "Ya Halim" Esması
İnsanlardan Saygı Görmek İçin
Sevgiyle Kendine Bağlamak İçin
Kaçıp Uzaklaşam Geri Getirmek İçin
Sevgi Kazanmak İçin
Yasin-i Şerifin Havas ve Esrarından
Sevgiyi Artırmak İçin
Kendine Sevgiyle Bağlamak İçin
Eşini.Kendine Çevirmek İçin
Evini Sarmak ve Kendine Bağlamak İçin
Büyü-Sihir Hakkındaki Görüşler
Büyü Bozma
Psikolojik Hastalıklar İçin Dualar ve Dua ile Tedavi
Maddi Hastalığa Manevi Tedavi
 
İSTEK VE İHTİYAÇ DUALARI
Arşın Hazinesi
Kenzü'l Arş Duası ve Önemi
Kaside-i Celcelutiyye ve Önemi
Bilinmeyen Yönleriyle Celcelutiyye Celcelutiyye'nin Bazı Özellikleri
Bazı İsimler: Esmaü'l-Hüsna
Kaside-i Celcelutiyye
Çevirgel Duası ve Önemi
Kuduriyye Duası ve Önemi
Uhruc Duası ve Önemi
Uğr-u Abbas Duası
Hiyberullah Efendi Duası ve Önemi
Bereket (Karınca) Duası ve Önemi
Salavat Duaları
Salavat Getirmenin Önemi
Salât-ı Tefriciye Duası ve Faziletleri
İstemek, ama nasıl?
İstemek, ama ne zaman?
İstemek, ama hangi dua sözleriyle?
Dua müminin silahıdır; öyleyse onun nasıl kullanılması gerektiğini bilmek, istenilen şeyin gerçekleşmesi adına son derece önemlidir...
O halde, kalbî ve ruhi sıkıntılarımızı ve rahatsızlıklarımızı, Ku'ran-ı Kerim'den alınan veya Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından tavsiye edilen dualar ile tedavi etmekte tereddüt etmemeliyiz. Çünkü Kur'an-ı Kerim, aynı zamanda müminlere "Bir şifa ve rahmet" (îsra, 17: 82) kaynağı olarak gönderilmiştir.
         İÇİNDEKİLER
Dua Kapısından Girebilmek 11
Giriş    15
Dua Eden Sağlığına Kavuşuyor 18
Grup Duaları Daha Etkili 19
Enerjimiz Dua ile Zaman ve Mekânı Aşıyor 21
Allah'ın Adıyla Tedavi 22
Su Kristallerinin Sırrı 24
Dua ve Kur'an-ı Kerim ile Tedavi 27
Değişik Durumlardaki Su Kristallerinin Şekilleri 29
Dua Edilen Su Kristalleri 30
Dua Edilmeden Önceki Halleri 30
Değişik Kelimeler Söylenen Kristaller 30
1.BÖLÜM 
HER DERDE DEVA DUALAR
DUANIN ETKİSİ VE ETKİLEŞİMİ 35
A - Dua ve Beddua 35
B - Duada Tekrar ve Rakamların Önemi 36
C - Maddi Manevi Hastalıklara Dualar 38
D - Temiz Bir Ruh Haliyle Dua 39
E - Hastalık ve Şifa 41
F - Dua ve Kader ilişkisi   42
G - Allah'a Sığınmak ve istemek 53
H - İsteğimize Ulaşmanın 10 Yolu 53
II. BOLUM DUANIN GÜCÜ
DUANIN GÜCÜ 59
Nelerden Allah'a Sığınmalıyız? 61
1.Ağrı ve Sancılara Karşı : 62
2.İstediğin Şeye Kavuşma Arzusu 63
3.Göğün Kapılarını Açtıran Dua 63
4.Hastalanan Kimse Nasıl Dua Etmeli?.... 64
5.Hasta Ziyaretinde Okunacak Dua 66
6.Ağrılara Karşı Dualar 66
7.idrar Tutukluğuna Karşı 68
8.Karın Ağrısına Karşı 69
9.Üzüntü ve Sıkıntı Anında ...70
10.Göz Hastalıkları ve Ağrılarına Karşı 71
11.Uykusunda Korkanın Yapacağı Dua ; 72
12.Dünya ve Ahiret Hayrını Kazanmak için 73
13.Uykusunda Korkanın Okuyacağı Dua 74
14.Allah'tan Geceleri İsteyin 75
15.Yetmiş Zarar Kapısını Kapayan Dua 76
16."Esmaü'l-Hüsna'' Her isteğe Yeter 76
17.Çok Yönlü Bir Dua 78
18.Fakirlikten Kurtulmak için 79
19.Seyyidü'l-İstiğfar Duası 80
20.istihare Namazı ve Duası 81
22) Üzüntü ve Sıkıntıya Karşı Dualar 82
25)Sıkıntılı Anlarda Yapılacak Dua 84
26)Kabz Hali ve Can Sıkıntısına Karşı 84
27)Agresiflik, Sinirlilik Durumları için 85
28)Hafakan ve Yürek Çarpıntısı İçin 85
29)Başağrısı için 86
30) Ev ve İş Yerleri için 35 Besmele 86
31) Yitirdiği Şeyi Bulmak için 87
3. BÖLÜM NAZAR
NAZAR VE DUA İLE TEDAVİ 91
Renkli Gözler Etkili 92
4.BÖLÜM HAVAS İLMİNDEN SEÇMELER
A- SEVGİ VE BAĞLILIK İÇİN DUALAR 105
1.Eşin Evine Bağlılığı İçin 106
2.41 Nohut veya Karabiber Okuma 106
3. Bir Miktar Tuza 51 Defa Okuma 106
4. Muhabbetle Sevmek 107
5. Sevgiyi Artırmak için 108
6. 71 Kevser Suresi ile 109
7.Sevgi Kazanmak, Düşmandan Korunmak için 109
8. 786 Besmele, 613 Selamün Kavlen 110
9. "Ya Halim" Esması 110
10. insanlardan Saygı Görmek İçin 110
11. Sevgiyle Kendine Bağlamak için 111
12.Kaçıp Uzaklaşanı Geri Getirmek için 112
13.Sevgi Kazanmak için 113
14.Yasin-i Şerifin Bazı Havas ve Esrarı 114
a)Sevgiyi Artırmak İçin 114
b)Kendine Sevgiyle Bağlamak için 114
c) Eşini Kendine Çevirmek İçin 115
d) Evini Sarmak ve Kendine Bağlamak için 116
e) Aşk ve Bağlılık için 116
f) Bir Evi Kuşatmak, Korumak için 116
9) Evliliği Kolaylaştırmak ve Kısmet Açmak 117
i) Düşman Şerrinden Korunmak için 117
15.Bir Şahsı itaat Ettirmek için 118
16.Arabulma, Gergini Yatıştırma 119
17.İhlâs Suresi ile Celp ve Teshir 120
18.Te'lifi Beyin: Ara Bulmak 120
19.Celb-i Muhabbet için — 121
20.Dil Bağlamak İçin 122
21.Erkek Hanımını Sevmezse 123
22.Kadın Erkeğini Sevmezse 123
23.İki Helali Barıştırmak İçin 124
B- BÜYÜ-SİHİR VE BOZMA 125
1.Resulullah'a Büyü Yapıldı mı? 126
2.Büyü-Sihir Hakkındaki Görüşler 128
3.Büyü veya Sihir Bozma 131
a) Tuz Üzerine Okuyarak Büyü Bozma.— 131
1) Tuza Okuyarak Büyü Bozma 132
a)Duha Suresi (34 Kere) 132
b)Ayet-el Kürsi (17 Kere)..’ 133
c)İhlas Suresi (7 Kere) 133
d)Felak Suresi (7 Kere) 134
2) İçme Suyuna Okuma 135
3) Kırk Yıllık Büyüyü Bozan Terkip 137
       1)Üç kere Fatiha suresi: 137
       2)Üç kere "Elif lâm Mîm" (Bakara, 1-5): 138
       4)Üç kere Ta-Ha suresinin 67-69. Ayetleri: 138
       4.Büyü ve Cinlere Karşı Korunmak için 140
       5.Dua İle Cinleri Yakmak için 141
       6.Psikolojik Hastalıklar için Dualar 141
       a)Bağlılık Durumlarını Çözmek İçin— 141
       b) Kısmet Açmak ve Bağlık Çözmek İçin 142
       Kısmet Açmak ve Bağlık Çözmek İçin 142
       Kısmet-Bağlık Çözmek İçin    143
       Kısmet-Bağlık Çözmek İçin    143
       9.Şahmeran Duası 146
DUA İLE GELEN ŞİFA
C - DUA VE İLAÇLA TEDAVİ 147
1.Hz. Peygamber (s.a.v)'in Rukyesi (Okuması) 148
2.Hastaya Okumak ve Meshetmek 152
3.Hastayı Meshetmek ve Üflemek 153
4.Akrep Sokmasını Rukye ile Tedavi 154
5.Rukye'ye Karşılık Ücret Almak 155
6.Okurken Elini Ağrıyan Yere Koymak 158
7.Her Derdin Bir Devası Vardır 159
8.Maddi Hastalığa Manevi Tedavi 159
a) Akrep Sokması ve Çıbana Dua 159
b) Her Türlü Zarar ve Zararlıya Karşı 160
c) Felak ve Nâs Sureleri ile Tedavi 161
d) içki, Kumar, Zina ve Benzerleri için 161
e) Acve Hurması, Domalan ve Mantar 162
f) Çörek Otu Şifa Kaynağıdır 164
g) Sıtma ve Sancılara Okunacak Dua— 165
h) Ağrı ve Sızılara Okunacak Dua 165
ı) Sinameki Otu Şifadır 166
i) Bal ve Bal Şerbeti ile Tedavi 166
j) Sıtmaya Karşı Değişik Bir Tedavi 166
k) Göz Ağrısı için Dua 167
V. BÖLÜM
İSTEK VE İHTİYAÇ DUALARI
Kenzü'l-Arş: Arşın Hâzinesi 171
1. Kenzü'l Arş Duası ve Önemi 171
Kenzü'l Arş Duası 175
2. Kaside-i Celcelutiyye ve Önemi 189
A - Bilinmeyen Yönleriyle Celcelutiyye 189
B - Celcelutiyye'nin Bazı Özellikleri 192
C - Bazı isimler: Esmaü'l-Hüsna 195
3. Çevirgel Duası ve Önemi 195
4. Kuduriyye Duası ve Önemi 199
5. Uhruc Duası ve Önemi. 201
6.Uğr-u Abbas Duası 203
8.Bereket (Karınca) Duası ve Önemi 205
9.Salâvat-ı Şerife Duaları 205
A - Salâvat Getirmenin Önemi 205
B - Salât-ı Tefriciye Duası ve Önemi 212
Salât-ı Tefriciye 212
b- Niyet Ederek Okumak 216
c - Okumaya Gücü Yetmeyenler 216
Salât-ı Tefriciye'nin Kerametleri 217
11. Diğer Salavatlar ve Dualar 222
a) Peygamberimizi Rüyada Görmek için 222
b) 1001 Kere Okunan Kaside-i Bürde Beyti 222
c) istediğini Elde Etmek için 223
d) 1001 Fatiha'yı Şerife 223
12. Haksız Yere Hapse Girenin Kurtulması 224
14. Herhangi Bir isteğin Olması için 226
Netice 229
Yazarın Yayımlanmış Eserlerinden Bazıları:
Allah'ın isimlerinin Sırları
Dua İle Ruhsal Tedavi
Dua ile Gelen Şifa
Mutlu Evlilik
Dualar ve Niyazlar
Hz. Muhammed / Gizlenen Kitap (Çeviri - Proje)
Bütün Din ve Kültürlerde Kıyamet
Peygamberlerden Altın Öğütler
Kalp Gözü - 41 ibretlik Hikâye
Dua Kapısı
Tevbe Kapısı
Dua teslimiyettir, yardım talebidir, istemektir, umuttur..
Duanın İle Gelen Şifa’da dua etmenin adabı, istenilen şeyin özelliğine göre nasıl dua edilmesi gerektiği ve daha pek çok
konu; ayetler, hadisler ve İslam âlimlerinden aktarılan kıssalarla desteklenerek anlatılmaktadır..
İstemek ama nasıl?
İstemek ama ne zaman?
İstemek ama hangi dua sözleriyle?
Dua müminin silahıdır; öyleyse onun nasıl kullanması gerektiğini bilmek, istenilen şeyin gerçekleşmesi adına son derece önemlidir..
O halde, kalbî ve ruhi sıkıntılarımızı ve rahatsızlıklarımızı, Ku’ran-ı Kerim ve Kuran’dan alınan veya Hz. Muhammed
(a.s) tarafından tavsiye edilen dualar ile tedavi etmekte tereddüt etmemeliyiz. Çünkü Kur’an-ı Kerim, aynı zamanda müminlere "Bir şifa ve rahmet" (İsra, 17: 82) kaynağı olarak gönderilmiştir...
 
Yazar: Dr. Arif Arslan
Katagori: Dualar/Bereket/Rızık/Evlilik/Hastalıklar İçinŞifalı Bitki Ve Dualar
Sayfa Sayısı: 216
Boyut: 14 x 20 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: Kitap Kağıdı
Dili: Türkçe 
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo

Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Tavsiye Ürünler
Dua İle Gelen Şifa, Kaderi Ancak Dua Değiştirir, Dr. Arif Arslan, Rızık, Muhabbet, Kenzül Arş, Celcelutiyye, Çevirgel, Uhruç Duaları Dua İle Gelen Şifa, Kaderi Ancak Dua Değiştirir, Dr. Arif Arslan, Rızık, Muhabbet, Kenzül Arş, Celcelutiyye, Çevirgel, Uhruç Duaları, Dr. Arif Arslan Dua İle Gelen Şifa Uhruc Celcelutiyye Kenzül Arş 'Kaderi Ancak Dua Değiştirir' büyü sihir kadeh kudur duaları esmalar sipariş, Sena Yayınları, Dua Havas arif arslan dua ile gelen şifa kitabı, sena
Dua İle Gelen Şifa, Kaderi Ancak Dua Değiştirir, Dr. Arif Arslan, Rızık, Muhabbet, Kenzül Arş, Celcelutiyye, Çevirgel, Uhruç Duaları

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.