Yeni
Nahcivani Kuranı Kerim Tefsiri Türkçe Tercümesi, Nimetullah Bin Mahmud Şeyh Elvan, Ali İhsan Türcan, El Fevatihul İlahiyye Vel Mefatihul Gaybiyye 5 Cilt Şamua Kağıt Toplam 3750 Sayfa

Nahcivani Kuranı Kerim Tefsiri Türkçe Tercümesi, Nimetullah Bin Mahmud Şeyh Elvan, Ali İhsan Türcan, El Fevatihul İlahiyye Vel Mefatihul Gaybiyye 5 Cilt Şamua Kağıt Toplam 3750 Sayfa

3.726,40 ₺
Nahcivani Tefsiri Kuran-ı Kerim Türkçe Açıklaması, Nimetullah Bin Mahmud Şeyh Elvan, El Fevatih-ul İlahiyye Vel Mefatih-ul Gaybiyye, Çeviri Ali İhsan Türcan
17x24 cm Ebat Şamua Kağıt 5 Kitap Toplam 3750 Sayfa
Nimetullah bin mahmud Şeyh Elvan Nahcivani 5 Cilt Nahcivani Tefsiri Tercümesi kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satışı hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla  oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Bu mübarek tefsire yaptığımız tercüme ile ilgili önemli bazı uyarılar bu tefsirin Arapça aslını Arapçayı çok iyi bilen Araplar anlamayınca Türkçe olan tercümesini Anlamak da Türkler için pek kolay olmayacaktır. Bunu bildiğim için gayet sade bir tercüme yapma Allah teala izni ve yardımıyla çok çaba harcadım pekçok kısım tercüme yaptıktan sonra parantez açarak yararlı açıklamalar yapmaya azami gayretler gösterdim açıklamalar yaparken önce Kur'an sünnet ve İslam kültürünü esas aldım Sonra buz dağıtın bir ayeti açıklarken aynı konuyu anlatan diğer ayetleri ne açıklama yaptığına baktım Kur'an'da tekrar tekrar geçen misal Ar kelimesine hep aynı manayı mı vermiş yoksa önceki açıklamaları yeterli bulmayıp sonra gelenlere daha geniş açıklamalar mı yapmış tüm bunlara bakarak ilk karşılaştığım konularda parantez arası açıklamalarla insanlığa faydalı olmaya çalıştım. 
Ali İhsan Turcan
Nahcivani Hazretleri Azerbaycan'ın Nahcivan şehrinde doğdu. Asıl ismi Ni'metullah bin Mahmûd Şeyh Elvan'dır. 1514 senesinde Konya'ya bağ­lı Akşehir ilçesinde vefât ettiği nakledilir. Dînî ilimlerde yüksek deha sahi­bi olduğu gibi Dünyevî ilimlerde de devrinin yüksek deha sahiplerinin, ufku açık olanlarının en seçkinlerindendir. Tefsîrinin tercemesini okurken; Yerle, Gökle, Güneşle, Ayla, Güneşin doğuşu, batışı ve batarken okyanusta oluşan manzarası, hulasa tüm yaratılanlarla ilgili açıklamalarında ne kadar yüksek bir kültüre ve pek yüce bir anlayışa sahip olduğunu göreceksiniz. Adını giz­lediği; yüksek deha sahibi ve tasavvufta pek büyük nasiplere ermiş bir mürşidden ders alıp yetiştiği anlaşılmaktadır. Yine Tefsîr ilminde pek üstün ma­haret sahibi olduğu; başta Kazıî Beyzaavî Tefsîri olmak üzere çokça Tefsir­lerden yeri geldikçe notlar nakletmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Kur'ân-ı Kerîmin tamamının her an ezberinde olduğunu ve bir oturuşta baştan sona ezbere dinletebileceğini yine Sûrelerin Tefsîrinin giriş ve sonuçlarını okur­ken anlayacaksınız.
Maalesef bazı kardeşlerimiz Bu Tefsîri; pek Büyük bir Zâta isnad etmiş­ler. Hâl bu ki, sırf Âyet el-Kürsî Tefsîrini okuduğunuzda Muhyiddîn-i Arabî ve Kazıî'den nakiller olduğunu göreceksiniz. Bu Tefsîr; Kendisine isnad olu­nan O Büyük Zat ise; Bu Muhterem İki Büyüğümüzden bir hayli zaman ev­vel yaşamıştır. Hulâsâ Nahcivânî Hazretleri aldığı mâ'nevî işâret sebebiy­le Memleketinden ayrılıp Osmanlı Ülkesine (Yurdumuza) gelmiş, Konya'ya bağlı Akşehir'e yerleşmiştir. Orada İslâm'ın görünen ve görünmeyen yüzünü tam bir başarı ile ve üstün bir hizmetle Ümmete arz etmiştir. Şerîat, Tarîkat, hakîkat, marifet ve İlâhî sırlar konusunda bütün üstazları hayran bırakmıştır. Peygamberimiz Efendimizin Hayat Tarzından (İslâm'dan) başka bir tarz tanımayan bu Mübarek Zat:


"El Fevâtih-ul İlâhiyye vel Mefâtih-ul Ğaybiyye» İsmindeki bu Tefsîri yazmıştır. Beyzaavî Tefsîri ile Muhyiddîn-i Arabî'nin "Füsûs-ul Hıkem" İsimli Eserine yazdığı haşiyeler; Nahcivânî Hazretlerinin eserlerinden bazılarıdır.
Tercemesini yaptığımız Bu Mübarek Tefsîrin bizzât (kendi) el yazısıy­la olan nüshası, Topkapı Sarayı Üçüncü Ahmed Han Kütüphanesinde mev-cuddur. 1908 de, Matbaa-i Osmâniyyede iki cild hâlinde basılmıştır. Elimde bulunan iki cilt orijinal olan bu basımdandır. Eseri anlayanlar olmadığından ikinci basımı yapılmamıştır.

Milâdî 2000 yılından sonra fotokopilerine ve ofset basımlarına rastlan­maktadır. Bu tarihten önce (1985 yıllarında) 12 aded fotokopi yaptırıp seç­kin öğrencilerime ders olarak okuttum. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilip mü­kemmel eserler yazan ve değerli hizmetler veren bu Zat Akşehir'de 1514 yı­lında vefât etmiş, Nasreddin Hoca Efendinin £fe türbesinin 2 kilometre kadar yakınında Baştekke Yolu üzerindedir. Allah Teâlâ'nın lütuf ve ikramıyla ziya­retini yaptığımız gayet sade bir türbe içerisinde medfundur.
Akşehirlilerden türbesini bilen ve bu Zatı tanıyan pek az idi. Bu Zatın tür­besini bulmama bir deli rehberlik etti. Bana dedi ki, Hocam çekinme; beni sorarken Deli Tayır (Tahir) demezsen kimse beni bilmez. Tahir Kardeşimiz gerçekte deli değil, aksine aydın geçinenlere yol gösterecek bir akıl Sahibi­dir. Allah Teâlâ'ya sonsuz hamd ederim. Tahir Beye verdiğim sözü yerine ge­tirmemde Beni muvaffak kıldı ve
Bu Tefsîrin Tercümesini Akşehirli kardeşle­rime ulaştırdım. Böylece Nahcivânî Hazretlerini de herkes tanıyıp inşâAllah ziyaretinde bulunmağa devam edecekler.
Kardeşlerim! Kabir ziyareti Sünnettir. Kabirleri, özellikle de Allah'ın (cc) sevgili dostlarının kabirlerini ziyaret; Allah Teâlâ'nın izniyle kalplerin arınma­sına, sıkıntı ve vesveselerin kaybolmasına, rızıkların bolluğuna, ömrün bere­ketine ve sevap kazanmağa vesîle olur.
Bir kardeşimin yakınının cenazesinde bulunmuş, defin sonrasında, Al­lah Teâlâ'nın Varlığını, Birliğini, Şânlı Elçisi ve Yüce Temsilcisi Hz. Muhammed (sav) Efendimizin nasıl bir hidayet ve kurtuluş Öncüsü olduğunu, Ahire-tin ve Ebedî Hayatın üstünlük ve güzelliklerini anlatmıştım. Yanıma bir bey yaklaştı. Gözünde siyah ve geniş çerçeveli bir gözlük olduğu için tanıyama­mıştım. Dedi ki, Hocam! Biraz görüşebilir miyiz? Bir kenara çekildik. Gözlü­ğü çıkarınca tanıdım. Önemli bir müessesenin md. Yardımcısı idi. Dedi ki, Hocam! Ben inkârcı idim. Halkın yüzüne gülsem de insanları sevmezdim. Bir gün geldi, mâddî sıkıntılara girdim. Yardım görecek dostum yoktu. İnti­hara (kanımı dökmeğe, kendimi öldürmeğe) karar verdim. O arada daha ev­vel Senin sohbetinden istemeyerek duyduğum bir cümle," kabir ziyareti sı­kıntıları giderir" cümlesi aklıma geldi. Bir mezarlığa gittim. Orada yaşayan­ları ve ölenleri düşünürken; kendi kendime var olmadığımı ve ölünce ne ola­cağımı düşünmeğe daldım... Hulasa âlemlerin Rabbi ve Yüce Rabbim Olan Allah Teâlâ'ya îman ettim. İçimde âlemler açıldı. Geçmişimi düşündüm ve anladım ki, Allah Var. Hem de Gerçek Yâr ve daima Dost. Beni yoktan var ettiği gibi aralıksız ikram ettiği ni'metleri ile kanımı, canımı, varlığımı yöne­terek beni yaşattı. Hemen bir Camiye gittim. Büyüklerden gördüğüm kadarı ile Namaz kıldım. Eve dönerken hiç hesab etmediğim dostlar çevremi sardı. Anladım ki, ben Rabbimi Dost bilince; kullarını bana dost yapmıştı. Kısa za­manda her sıkıntıdan kurtuldum. Dedi ki, Hocam! Hayat veren bu sohbetle­re devam edin. Halka merhamet edip onları gerçeklerle eğitin. Gerçek kurtu­luş en büyük ni'mettir.
Nimetullah Nahcivânî Hazretlerinin sade ve mütevazî olan türbe­si; Akşehir'in güney-batı tarafında bulunan Sultan Dağlarının Şehre bakan eteğinde, yeşil vadi içerisinde ve ağaçlar arasında bulunmaktadır. Orada; Dînine, vatanına ve vatandaşına saygısı olan kardeşlerimizin hokantası ve çay bahçesi de var.

Bu Mübarek Tefsîre yaptığımız Terceme ile ilgili önemli bazı uyarılar:
Bu Tefsîrin Arapça aslını; Arapçayı çok iyi bilen Araplar anlayamayın-ca Türkçe olan tercemesini anlamak da Türkler için pek kolay olmayacak­tır. Bunu bildiğim için gayet sade bir terceme yapmağa Allah Teâlâ'nın izni ve yardımıyla çok çaba harcadım. Pek çok kısmı tercüme yaptıktan sonra parantez açarak yararlı açıklamalar yapmağa a'zamî gayretler gösterdim. Açıklamaları yaparken önce Kur'an, Sünnet ve İslâm kültürünü esas aldım. Sonra Bu Zatın; bir Âyeti açıklarken; aynı konuyu anlatan diğer Âyetlere ne açıklama yaptığına baktım. Kur'an'da tekrar-tekrar geçen misal; "Arş" keli­mesine hep aynı manayı mı vermiş, yoksa önceki açıklamaları yeterli bulma­yıp sonra gelenlere daha geniş açıklamalar mı yapmış? Tüm bunlara baka­rak ilk karşılaştığım konularda parantez arası açıklamalarla insanlığa fay­dalı olmağa çalıştım.
Söz buraya gelmişken; diyorum ki, bu ve benzeri ma'nevî eserleri açık­layıp halka yararlı olmak için önceden çalışacaksınız. Yani; Şeriat, Tarîkat, Hakîkat, Marifet, Fenâ fı'ş-şeyh, fena fı'r-rasûl, Fenâ fıllâh, Bekaa billâh, mükâşefe, müşâhede ve Tecelliyat mertebelerinde üstün başarılara ermiş sadık mürîdler olmalısınız. Bu ve benzeri eserleri yazmak, terceme edip halka sun­mak isteyenler bu dediklerimden istiğna etmemelidirler. Dinleyen ve oku­yanlara gelince hiç olmazsa inanarak okuyup dinlesinler ki, faydalanabilsin­ler. Bu yüzden, Bu Eseri terceme ederken; çalışmalarıma ara verdim ve Kırk Derste Tasavvuf adlı bir eser yazdım ki, faydalı olalım.
Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsünde okurken Arapça Hocamız Hulûsî Kı­lıç Bey; Arapça Dilbilgisinde ve birçok İslâmî bilgi dallarında geniş nasip Sa­hibi idi ve buna rağmen derdi ki, "men lem yezuk, bilmez yazuk." (Tatma­yan bilmez. Bileceğini zannediyorsa çok yazık, yanılıyor.) Yani diyor ki, an­cak Tarîkat sahibi olup başarısı onaylanan kâmil insanlar ma'nevî sözleri anlar ve anlatabilirler.
Bir misalle açıklayalım: Meşhur bir Tasavvuf Profesörü Tarîkata inan­mıyor, Tasavvuf üstazlarına da varıp ders almıyor. Zira Tasavvufta kendisini daha yetkili görüyor. Kendince eserler yazmış ve çokça açıklamalar da yap­mış. Bir açıklamasına örnek: Amâiyyet: Hz. Muhammed'in hakîkati, körlük.
Size soruyorum: Hz. Muhammed Efendimizin (sav)  hakîkati; körlükle nasıl açıklanabilir. Diyeceksiniz ki, bu bir rezillik. Diğer pek çok terimlerin açıklan­ması da yaklaşık böyle...
Bir diğer önemli husus; ilme, ilim sahiplerine ve gerçeklere değer verdi­ğim için pek çok kelimeyi Türkçe sözlüklerin aksine olarak aslına uygun yaz­mağa çalıştım. Misal: Azıîm, Müstekıîm, Müstekıll, mikdâr, hakîm v.s. Nasıl ki, mikdâr anlamına da gelen ve aynı kökten olan kader yerine; kater yazsak anlam bozulursa, miktar yazdığımızda da anlam bozuluyor. Hekim yerine hakîm yazdım. Zira hakîm; sağlam ilim ve eşsiz icraat sahibi demektir. He­kim olunca birkaç anlama geliyor. En hafifi; kötü adam demektir. Bir ayakka­bı tamircisi değerli iken, yaratılmışın en şereflisi olan insanın bedenini tamir eden değerli el ve sanat sahibi ve insanlığın ne demek olduğunu anlayan bir insan (tabîb) hiç kötü adam olur mu?
Özetle diyorum ki, ya başka dildeki kelimeleri güzelce terceme ederek Türkçesini kullanacaksınız ya da olduğu gibi alıp aslını bozmayacaksınız. Rastgele almamalı. Misal: Haakime; kadı, hükme ise kaza demişiz. Bu iki kelime aynı köktendir. Harflerin değiştirilmesine anlam verebilir misiniz? Ya her ikisi de "d" harfi ile ya da "z" harfi ile yazılmalı idi.
Çok önemli bir uyarı daha: Allah Teâlâ'nın; Hz. Muhammed (sav) Efendi­mizin Mübarek Dilinden Ortaya Koyduğu ve yazdırıp Kitab haline getirdiği Kur'an'dır ve sadece Kur'an; Allah Teâlâ'nın sözüdür. Bunun dışında kalan tüm çalışmalar ve açıklamalar; yani Tefsîrler ve meâller; hangi dilden olur­sa olsun hepsi kul sözüdür. Sevgili Peygamberimiz (sav)  Efendimiz de Âyetleri Tefsîr etti. O'nun Tefsîri de (tüm Hadîsler de) Kul Sözüdür.
Allah Teâlâ; Kendi Sözü Olan Kur'an'ı korumaya almış ve kimse onda bir değişiklik yapamamış ve Kıyamete kadar da hiçbir değişiklik yapılamaya­cak... Ama insanların sözlerine (Tefsîrlere ve meâllere) gelince bunların hiç­biri koruma altında değil. Bunlara yanlışlıklar karışabildiği gibi kasıtlı ola­rak yanlış açıklamalar da yapılmıştır. Misal: Politik açıklamalar... Basit çıkar­lar uğruna ne hainlikler yapılmış. Hâl bu ki, Kur'an; Allah Teâlâ'nın indirip in­sanlık için Kıyamete kadar tatbik olunmak üzere tesis ettirdiği Hayat Tarzı, Hükümeti ve İktidarıdır. Sonsuz rahmet ve ni'metlerin Sahibi, Tek Rabbimiz ve Yüce Mevlâ'mız Allah Teâlâ; tüm insanlığı Buna layık ve uygun hâle geti­rerek huzurlar ve gerçek kardeşlikler ikram etsin. îman ve İslâm ehli olarak yaşamak, ölmek ve ihlâsa ererek başta Sevgili Rasûlü (sav) olmakla tüm saa-lih kullarıyla Beraber olmamızı yüce tevfîkıyla müyesser eylesin.
Bilesiniz ki, en güzel ve en mükemmel Tefsîr; Hz. Muhammed (sav) Efen­dimizin; Mübarek sözleri, icraatları ve onaylamaları ile ortaya koyup kurduğu İslâm'dır. Görevimiz O'nu açıklayıp yansıtmaktır. Kimsenin İslâm'a bir şey eklemeğe, eksiltmeğe, tasarrufta bulunmağa ve bilhassa O'nu pazarlık ko­nusu yapmağa hakkı ve haddi yoktur. Zaten yapamaz da... Ancak ve ancak kendilerini satar ve rezil olurlar.
 Kardeşlerim! Allah Teâlâ'ya kulluk, Yüce Peygamberimiz (sav) Efendimize  uygunluk ve Allah için yaratılmışa hizmet çerçevesinde çalışın, gevşek­lik göstermeyin ve asla üzülmeyin. Bir de Allah' Teâlâ'dan korkan, Namazı­nı tam bir olgunlukla kılan, Hz. Muhammed |§ Efendimizi canından çok se­ven, Vatanı ve Vatandaşı için gece-gündüz çalışıp insanlığın zulümden kur­tulmasını dert edinen insanlarla beraber olun. Allah Teâlâ'nın Selâmı; hida­yete, Sırat-ı Hak ve gerçek saadet Yolu Olan Yüce İslâm'a ve Sünnet-i Seniyye'ye uyanlara olsun. Ali İhsân TÜRCAN

Yazar: Nimetullah Bin Mahmud Şeyh Elvan
Türkçe Tercüme: Ali İhsan Türcan
Kategori: Kuran-ı Kerim Türkçe Tefsiri
Sayfa Sayısı: 3750
Boyut: 17 x 24 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Kapak Türü: Sert Kapak Ciltli
Kağıt Türü: Sarı Şamua Kağıt
Dili: Türkçe, Arapça
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo

Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Tavsiye Ürünler
Nahcivani Kuranı Kerim Tefsiri Türkçe Tercümesi, Nimetullah Bin Mahmud Şeyh Elvan, Ali İhsan Türcan, El Fevatihul İlahiyye Vel Mefatihul Gaybiyye 5 Cilt Şamua Kağıt Toplam 3750 Sayfa Nahcivani Kuranı Kerim Tefsiri Türkçe Tercümesi, Nimetullah Bin Mahmud Şeyh Elvan, Ali İhsan Türcan, El Fevatihul İlahiyye Vel Mefatihul Gaybiyye 5 Cilt Şamua Kağıt Toplam 3750 Sayfa, Nahcivani Tefsiri Kuran-ı Kerim Türkçe Meali Akşehir Nimetullah Bin Mahmut Şeyh Elvan El Fevatih-ul İlahiyye Mefatih-ul Gaybiyye Ali İhsan Türcan, Yasin Yayınevi, Kuran-ı Kerimler nahcivani tefsiri tercüme, yasin
Nahcivani Kuranı Kerim Tefsiri Türkçe Tercümesi, Nimetullah Bin Mahmud Şeyh Elvan, Ali İhsan Türcan, El Fevatihul İlahiyye Vel Mefatihul Gaybiyye 5 Cilt Şamua Kağıt Toplam 3750 Sayfa

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.