Kuşeyri Risalesi, Tasavvuf İlmine Dair, Abdülkerim Kuşeyri

Kuşeyri Risalesi, Tasavvuf İlmine Dair, Abdülkerim Kuşeyri

Kategori
Barkod
Kuşeyri Risalesi Kitabı İlk Harf
Vitrin Katagorisi
Aynı gün kargo
Tasavvuf İlmine Dair - Kuşeyri Risalesi - Abdülkerim Kuşeyri
"İmam Kuşeyrî’nin tasavvufa dair bu risalesi, tasavvufun bir ilim olarak tesisinde önemli bir yere sahiptir. Eser üç ana bölümden müteşekkildir. Evvelemirde sûfîlerin temel inanç esasları ortaya konulmakta, başlangıçtan Kuşeyrî’nin yaşadığı döneme kadar yaşamış olan tasavvuf büyüklerinin terceme-i hâlleri işlenmekte, sonrasında ise hâller ve makamlar çerçevesinde tasavvuf ilminin ıstılahları ele alınmaktadır.
Yaşadığı dönemde (h. 5, m. 11. asır)  karşılaştığı ve kendilerini sûfî olarak vasfeden bazı grupların hâllerinden şikâyetçi olan Kuşeyrî, tasavvufun hakikatinin bu olmadığını, bu kimselerin zahiren sûfî olarak görünüyor olmakla beraber gerçekte yolun büyüklerinin yaşam ve hâllerinden uzak düştüklerini tespit etmekte ve bu tespitini temellendirme babında, toplam 83 büyük sûfî zâtın hayat hikâyelerini ve tasavvuf ilmine dair yol gösterici sözlerini iktibas etmektedir. 
 Istılahların bir ilim için vazgeçilmez unsur olduğunu ifade eden Kuşeyrî, bu minvalde eserinin üçüncü ana bölümünde tasavvuf ıstılahlarını ayrıntılı bir şekilde hâl ve makamlar çerçevesinde anlatır. 
 Kuşeyrî’nin tasavvuf ilmine dair telif ettiği bu Risâle'nin bir diğer önemli hususiyeti ise kanaatimizce müellifinin tasavvufu dışarıdan gözlemleyen bir tabakat yazarı veya düşünce tarihçisi olmayıp bizzat bu ilmin içerisinde bulunması, Ebû Ali ed-Dekkâk gibi büyük bir sûfî şeyhin manevî terbiyesini görüp bu hâl üzere yetişmiş olmasıdır. Bu durum, Risâle'ye, tasavvuf ilmine giriş ve bu alanın kavramsal ve tarihsel çerçevesine dair diğer çalışmalarda bulunmayan bir önem ve hususiyet kazandırmaktadır..."
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Yazar: Abdülkerim Kuşeyri
Tercüme: Muhammed Coşkun
Editör: Ersan Güngör
Kapak Tasarımı: Sercan Arslan
Katagori: Tasavvuf 
Sayfa Sayısı: 664
Boyut: 15 x 22 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Basım Tarihi:  2014
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: Kitap Kağıdı
Dili: Türkçe 
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
SİTE: www.kitaptakipcileri.com 
İmam Kuşeyrî olarak bilinen Abdülkerim b. Hevâzin b. Abdülmelik en-Nişâbûrî el-Kuşeyrî k.s., önde gelen İslâm alimlerinden biridir. Hicri 376-465 (miladi 986-1072) yılları arasında yaşamış olan İmam Kuşeyrî hazretleri kelam, tefsir, hadis, fıkıh gibi İslâmî ilimlerin pek çoğunda eser vermiştir. Tasavvuf konusunda yazmış olduğu Risâle-i Kuşeyriyye isimli eseriyle de haklı bir şöhrete sahip olmuştur. Bu eser tasavvuf klasikleri arasında haklı olarak yerini almış ve kendisinden sonra gelenler üzerinde önemli etki bırakmıştır. 

İlk Sûfiler
Ey sufi kardeşlerim! Allah sizlere rahmet ve merhametiyle muamele buyursun; önce şunu bilmenizi istiyorum: Müslümanlar, Hz. Rasulullah s.a.v.’den sonra, kendi asırlarında yaşayan faziletli insanlara özel bir isim vermediler. Ancak, Hz. Rasulullah s.a.v.’in şerefli sohbetinde bulunan sahabe-i kiram (Allah onlardan razı olsun) bunun dışındadır. Peygamber Efendimiz’in sohbetinde bulunmaktan daha faziletli bir şey olmadığı için bu şerefe ulaşan zatlara "Sahabe” denildi.SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Hicri 2. asır geldiğinde, sahabe-i kirama ulaşan ve onlara güzelce tabi olan müslümanlara "Tâbiîn” ismi verildi. Onlar bunu en şerefli unvan olarak gördüler. Onlardan sonra gelen ve İslâm’da kendilerine tabi olan müslümanlara da "Etbâu’t-Tâbiîn” ismi verildi.
Bu nesilden sonra İslâm alemindeki insanlar farklı yollara ve hallere sahip oldu. Birbirinden ayrı ve farklı derecede insan grupları oluştu. Bunların içinden dini yaşamaya ileri derecede hassasiyet ve gayret gösteren seçkin insanlara "zâhidler” ve "âbidler” dendi.
Daha sonra birçok bid’at (dinde yeri olmayan görüş ve ameller) ortaya çıktı; farklı gruplar arasında çekişmeler meydana geldi. Her grup, dini en güzel yaşayan zâhidlerin kendi içlerinde bulunduğunu iddia etti. Bu gelişmeler üzerine, Ehl-i Sünnet cemaatinin içinde her anlarını Allah Tealâ ile geçiren, kalplerini her türlü gafletten koruyan seçkin bir grup "Tasavvuf” (ve "Sûfi”) ismi ile diğerlerinden ayrıldılar.
Kuşeyrî Risâlesi Kimler İçin Yazıldı?
Kullarına yaptığı iyilik ve ihsanlarından dolayı O’na hamdederim. Allah, Efendimiz Muhammed’e, onun karanlıkları aydınlatan ailesine ve hidayet yolunun anahtarları olan ashabına çokça salât ve selam etsin.SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Bu eser, Allah Tealâ’nın rahmetine muhtaç Abdülkerim Kuşeyrî tarafından 437 yılında İslâm beldelerindeki sufi cemaatine yazılmış bir risaledir. Ey dostlarım! Allah sizden razı olsun, önce şunu bilin ki; yüce Allah bu sufiler topluluğunu seçilmiş dostları yapmış. Onları peygamberlerinden sonra bütün kullarından üstün kılmış; onların kalplerini sırlarının hazinesi yapmış ve ümmet içinden nurlarını taşımaya onları seçmiştir.
Onlar halk için rahmet ve bereket sebebidirler. Allah onları nefsin kötü arzularından temizlemiş, kendilerine tevhidin hakikatini açarak onları müşahede makamlarına yükseltmiş, kulluğun edeplerini yerine getirmede onları muvaffak kılmış ve onlara ilahî hükümlerini kulları üzerinde nasıl icra ettiğini göstermiştir.
Bu ilahî lütuflara ulaşan sufiler de kendilerine yüklenen kulluk görevlerini hakkı ile yerine getirdiler. Hak Tealâ kendilerini acı tatlı hangi halde tuttu ise o halin edebini korudular. Sonra, samimi biçimde ihtiyaç hallerini bilerek ve boyun bükerek yüce Allah’a yöneldiler; yaptıkları amellere ve elde ettikleri güzel hallere güvenip aldanmadılar.
Sonra bu yolun hakikatine ulaşmış sufilerin çoğu yok olmuş, bu zamanda ancak eserleri ve izleri kalmıştır. Diyeceğim şu ki, bu taifenin içinde bir gevşeklik dönemi yaşanmıştır. Hayır, gevşeklikten öte, bu yol yavaş yavaş silinmeye yüz tutmuştur. Hidayet yolunda kendilerine uyulan büyük zatlar geçip gitmiş, onların yollarına ve güzel hallerine uyan gençler azalmıştır. Bu dönemde kalplerden dine hürmet kalkmış, ilahî emirlere hakkı ile uyma azmi yok olmuş, dine kayıtsız kalmak dünyevî hedeflere ulaşmak için vesile olarak görülmeye başlanmıştır. Bu devrin insanları, helal haram ayrımını terkettiler, büyüklere hürmeti ve onlardan utanıp çekinmeyi bir kenara attılar, ibadetleri hakkı ile yerine getirmeyi hafife aldılar, namazı ve orucu önemsemediler. Gaflet meydanlarında boş işlere daldılar, kötü arzularının peşine düştüler, aldırmadan haramlara bulaştılar.
Bu kimseler, yaptıkları bunca kötü işlerle yetinmeyerek bir de yüksek hakikatlere ve manevi hallere işaret eden sözler konuşmaya başladılar.SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Onlar kendilerinin kulluk bağından kurtulduklarını, yüce Allah’a kavuştuklarını, devamlı Cenab-ı Hak ile beraber olduklarını, kendilerinin bu ilahî yakınlık ve muhabbet içinde bütün his ve şuurlarını kaybettiklerini, bundan sonra yaptıkları veya terk ettikleri herhangi bir işten dolayı kendilerine bir kınama ve ayıplama olmayacağını, kendilerine yüce Allah’ın birliğinin sırlarının açıldığını, ilahî muhabbetin kendilerini tamamen çekip cezbettiğini, artık kendilerinden dinin hükümlerinin düştüğünü, kendi nefslerinden fani olduktan sonra Allah Tealâ’nın nurları ile baki kaldıklarını, konuştukları zaman kendilerinin konuşmayıp onları Cenab-ı Hakk’ın konuşturduğunu, bir iş yaptıklarında kendi başlarına değil, yüce Allah’ın tasarrufu ile yaptıklarını iddia ettiler. Bütün bunlar yalan ve boş iddialardır!
Bir kısmını yukarıda anlattığım bu bozuk anlayış, zamanımızda uzun süre bir dert olarak gündemde kaldı. Ben bu yolun ehlinin kötü bir şekilde anılmasından yahut sufilere muhalif olanların onları kötülemeye açık bir kapı bulmasından korkarak, onları bu derece eleştirmek istemiyordum. Bu yüzden, tasavvuf yolunda görülen bu gevşekliğin ortadan kalkmasını ümit ederek bir müddet bekledim. Ancak zaman geçtikçe işler daha da sarpa sardı. Bu asrın insanları düzelme bir yana, alıştıkları kötü hallerde daha ileri gittiler. Bu durumu görünce temiz kalplere acıdım. Onların bu yolun, şu haktan sapan kimselerin iddia ettiği bozuk fikirler üzerine kurulduğunu ve önceki büyüklerin de aynı yolda gittiğini düşünmelerinden korktum.
Ey sufi dostlarım, işte bu risaleyi sizin için bu sebeple yazdım. Bu risalede, tasavvuf yolunun büyüklerinden bazılarının hayatını zikrettim. Onların edeplerini, ahlâklarını, muamelelerini, sahip oldukları itikadlarını anlattım. Ayrıca sufilerin işaret ettikleri ilahî vecd ve ilhamları, manevi yolda ilk hallerinden son hallerine kadar nasıl ilerlediklerini konu ettim.SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Bu kitabı bu yola girmek isteyenlere bir kuvvet olsun diye yazdım. Ayrıca bu yolun hak ve doğru olduğuna sizin de bana katılarak şehadette bulunmanızı arzuladım. Bütün bunlardan gayem, sonsuz ihsan ve kerem sahibi yüce Allah’ın lutuf ve ihsanına ulaşmaktır.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Kuşeyri Risalesi, Tasavvuf İlmine Dair, Abdülkerim Kuşeyri Kuşeyri Risalesi, Tasavvuf İlmine Dair, Abdülkerim Kuşeyri, Tasavvuf İlmine Dair - Kuşeyri Risalesi - Abdülkerim Kuşeyri, İlk Harf, yayınları, Çelik, yayınevi, Semerkand,kuşeyri risalesi pdf, kuşeyri risalesi indir, kuşeyri risalesi nedir, kuşeyri risalesi dinle, kuşeyri risalesi süleyman uludağ,kuşeyri risalesi indir, kuşeyri risalesi pdf indir, kuşeyri risalesi süleyman uludağ, kuşeyri risalesi nedir, kuşeyri risalesi dinle,kuşeyri risalesi pdf, kuşeyri risalesi indir, kuşeyri tefsiri,, imam kuşeyri, kuşeyri risalesi, kuşeyri kimdir, kuşeyri risale, kuşeyri risalesi nedir,,tasavvuf risalesi kitap, tasavvuf risalesi bediüzzaman said nursi, tasavvuf risalesi kitabı, tasavvuf risalesi cübbeli ahmet hoca, tasavvuf risalesi indir, risale i nurda tasavvuf,tasavvuf kitapları indir, tasavvuf kitapları pdf,, İlk Harf Yayınları, Tasavvuf Kuşeyri Risalesi Kitabı İlk Harf
Kuşeyri Risalesi, Tasavvuf İlmine Dair, Abdülkerim Kuşeyri

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.