Haşir Risalesi Bediüzzaman Said Nursi - Sadeleştirilmiş - Cep Boy
Kategori
Yayınevi
Barkod
Haşir Risalesi - Ufuk Kitap
Yazar
40,32 ₺
Haşir Risalesi - Bediuzzaman Said Nursi - Risale-i Nur Külliyatı'ndan - Cep Boy
- Sadeleştirenler: Adnan Kayıhan - İlhan Atılgan
"Ey bizi nimetleriyle donatan Sultanımız!
Bize burada numunelerini ve gölgelerini
gösterdiğin nimetlerin asıllarını, kaynaklarını
göster. Bizi saltanatının makamına
eriştir. Bu çöllerde mahvettirme, huzuruna
al. Bize merhamet et. Burada tattırdığın
leziz nimetleri orada yedir. Yoklukla,
rahmetinden uzaklaştırmakla bize azap
etme. Sana arzu duyan, şükreden, itaatkâr
kullarını başıboş bırakıp yokluğa atma.”
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Yazar: Bediuzzaman Said Nursi
Sadeleştirenler: Adnan Kayıhan - İlhan Atılgan
Sayfa Sayısı: 152
Boyut: 11 x 16 cm
Basım Yeri: İstanbul
Basım Tarihi: 2014
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: Şamua Kağıt
Dili: Türkçe
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Bediüzzaman Hazretleri haşir ve ahiretle alâkalı olması hasebiyle Risale-i Nur’da muhtelif yerlerde geçen bazı risaleleri Onuncu Söz’e zeyl olarak koymuş. Bu zeyllere geçmeden önce Hatime kısmında da baştan buraya kadar beyan ettiği her şeyin Kur’an-ı Kerim’den olduğunu yani mukaddes bir kaynaktan nebeân ettiğini hatırlatmış okuyucuya. Daha sonra "Asıl söz ise Kur’ân’ındır. Zira söz odur ve söz onundur. Dinleyelim…” diyerek sözü söz sultanına bırakmış ve Kur’an-ı Kerim’de bil-işâre, bil-iltizam, bit-tazammun veya doğrudan haşre delalet eden farklı sûrelerden birçok âyet zikretmiş. Burada ayrıca "Hepinizin yaratılması ve diriltilmesi, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir” meâlindeki âyeti açıklamış.
Haşirle alâkalı âyetler Kur’an-ı Kerim’in üçte birini teşkil etmektedir. Çünkü "Haşir bir mesele-i nakliyedir. Delili nakildir. Akıl ile ona gidilmez.” Daha önce de ifade edildiği üzere, İbn Sina gibi bir ilim aşığı, bir deha bile haşir hakkında "İman ederiz, fakat akıl bu yolda gidemez.” demiştir. Şüphesiz akıl bu yolda kendi başına hareket ederse yollarda takılıp kalması mukadderdir. İşte günümüz insanlarının yol yorgunluğundan kurtulması için, Onuncu Söz gibi bir rehbere ihtiyaç vardır.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Onuncu Söz’ün zeylleri beş kısımdan oluşmaktadır. İlk zeyl, Dokuzuncu Şua’dır. Üstad’ın kendisinin de ifade ettiği üzere Muhâkemat isimli eserin sonunda haşre delalet eden iki âyetten bahsedeceğini söylemiş; fakat onların hangi âyetler olduğu hususunda herhangi bir açıklamada bulunmamış, ta ki otuz yıl sonrasına kadar. Bu âyetlerden birincisi Onuncu Söz’ün en başında zikredilen Rum sûresinin 50. âyetidir. İkinci âyet ise mezkur haşiyenin başındaki, yine Rum sûresinde yer alan 17-27. âyetlerdir.
Bu birinci zeylde Üstad Hazretleri haşir ve ahiret inancını sosyolojik bir açıdan ele alıyor; insan hayatındaki ve toplum üzerindeki etkilerinin neler olduğunu açıklıyor. Çocuklar ahiret düşüncesine sahip olmakla, bir ölüm haberi aldıklarında hemen cennet hayatı akıllarına gelir ve korkudan, endişeden dûr olurlar. Yaşlılar bir nevi çocuk ruhuna sahiptirler ve bekâ ile ümitvâr olurlar. Cehennem fikriyle gençler kendilerine çeki düzen verir, hayatlarını sırât-ı müstakim ekseninde sürdürme yolunda hareket ederler. Burada mutlu bir aile hayatı olanlar bu beraberliğin devam etmesini arzu ederler ki bu da ancak bâki bir hayatla mümkündür. Evet, çocukların gönüllerini yumuşatıp, onları kanatlandıracak, gençlerin iradelerinin zimamını çekip onları fenalıklardan koruyacak, ümitsizlikle kıvranan yaşlıların gönüllerine inşirah salacak şey Allah’a ve ahirete iman fikridir.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
İkinci zeyl 30. Lema’nın 5. Nüktesi’nin 4. Remzi’dir ki Rum sûresindeki yukarıda zikredilen âyetlerin işaret ettikleri berâhin-i haşriyeden bahseder. Ahiret hayatının zarurî ve mâkul olduğuna dair deliller getirilir ve ölmüş, kurumuş arzı dirilten Allah’ın, bütün insanları öldükten sonra tekrar dirilteceğine işaret edilir. Ayrıca burada bizim "Âmentü esasları” da diyebileceğimiz sâir erkân-ı imaniyenin nasıl haşre delalet ve şehadette bulunduğundan bahsedilir.
Üstad zeylin 3. parçası olan İkinci Şua’nın Hatimesi’nin Haşiyesi’nde haşrin mahiyeti hakkında açıklamalarda bulunuyor ve haşirde ruhların cesetlere gelmesi, cesetlerin ihyası ve inşası hakkında misaller veriyor -ki üzerinde durulan en önemli husus da haşrin çok çabuk, bir çırpıda gerçekleşecek olmasıdır-.
Zeylin 4. parçası olan 25. Söz’ün 2. Şulesi’nin 8. Meziyet-i Cezaleti’nde esbab planında kıyametin kopmasının çok basit olduğunu söylüyor ve güneş yüzünde mevcut, büyümekte olan iki lekeden bahsediyor. Kıyametin vukûu bu kadar kolay olduğu gibi haşrin vukûu da o derece kolay olacaktır. Çünkü "Bize çeşit çeşit nimetler veren Zât bizi başıboş bırakmaz ki, kabre girip kalkmamak üzere yatalım.”
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Ve son zeylde -ki aynı zamanda bu kısım 26. Lema’nın 5. Ricası’nda yer almaktadır- ilk önce haşrin ve ahiretin varlığına şehadette bulunan delillerden bahsedilmiş. Daha sonra da ahirete imanın ihtiyarlara nasıl bir reca ve teselli verdiğinden bahisler açılmış.
Bu dünyayı yoktan var eden Zat, onu tekrar kurmaya elbette muktedirdir. Dünya yıkılacak, her şey yok olacak ve daha sonra insanlar hesap vermek üzere tekrar diriltilecektir. "Kıyamet kopacak, haşir ve neşir olacak, dar-ı mücâzat ve mükâfat açılacak tâ ki arzın mezkur ehemmiyeti ve merkeziyeti ve insanın ehemmiyeti ve kıymeti tahakkuk edebilsin. Ve arz ve insanın Hâlıkı ve Rabbi olan Mutasarrıf-ı Hakîmin mezkur adaleti, hikmeti, rahmeti, saltanatı takarrur edebilsin.”
"Elhâsıl madem Allah var, elbette âhiret vardır.”
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Tavsiye Ürünler
