Evradı Mukarrabin, Evradı Uşşaki, Abdurrahman Saruhani Uşşaki, Arapça Türkçe Okunuş Ve Mealleri, Ciltli

Evradı Mukarrabin, Evradı Uşşaki, Abdurrahman Saruhani Uşşaki, Arapça Türkçe Okunuş Ve Mealleri, Ciltli

Kategori
Barkod
evradı mukarrebin, hikmet önem, aşıkane yayınları
Vitrin Katagorisi
Aynı gün kargo
Evrad-ı Mukarrebin, Evrad-ı Uşşaki, Abdurrahman Sami Saruhani Uşşaki k.s
Fi Salati Seyyidi'il Evveline Ve'l Ahirin
Arapçası, Türkçe Okunuşları, ve Anlamları
14x21 cm Ebat - Lüks Ciltli - Şamua Kağıt - 414 Sayfa

Yazar: Abdurrahman Sami Saruhani Uşşaki Kuddise Sırruhu
Hazırlayan: Mehmet Hikmet Önem DağlıHafız
Katagori: Dua, Evrad
Sayfa Sayısı: 414
Boyut: 14 x 21 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Kapak Türü: Lüks Ciltli
Kağıt Türü: Şamua Kağıt
Dili:  Arapça-Türkçe
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo

Kitabın Yazarı ABDURRAHMAN SÂMÎ SARUHÂNÎ UŞŞÂKÎ
(Kaddesallahu sırrahu'l âlî) Kimdir Hakkında Bilgi:
(1879 - 1934)
Abdurrahman Sâmî Efendi, 5 Mart 1879 (12 Rebiülevvel 1296)`da Manisa'da (o zamanki ismiyle Saruhan) dünyâya gelmişdir. Leyle-i Mevlid münâsebetiyle babasını tebrîke gelen Çöplü Dede nâmındaki veliyullah, "Efendim! Şimdi dünyâya gelen mahdûmunuzun ismi Abdurrahmân olsun” demesiyle, babası Âsım Efendi oğlunun ismini Sâmî ilâvesiyle "Abdurrahmân Sâmî" koymuşdur. Haremeyn vâlilerinden olan babası Âsım Efendi urefâ-yı tarîkatdan bir zât-ı muhteremdir. Dedesi ise Şeyh Ahmed Nûrî Efendi'dir. Vâlideleri cihetinden silsileleri, Seyyide Zeyneb Hazretlerine pederleri cihetinden silsileleri de Hazret-i Ömer Efendimize ulaşır. Niyâzî ise kendisine aldığı mahlastır.
İlk tahsiline memleketinde başlayan Sâmî Efendi bilâhere İstanbul'a gelerek Fatih Çifteayak Bahr-ı Sefîd Medresesine devam ederek Hacı Hüseyin Hüsnü Efendi'den ve zamanın allâmesi Hüseyin Necmeddin Pürzetî Efendi'den icâzet almışdır. Hüseyin Vassaf Efendi, seyr-i sülûku hakkında bizzat kendisinden naklen şunları kaydediyor :
"Kendi nakillerine nazaran, hadâset-i sinninden beri müdâvim-i zikr olup, bir gece âlem-i ma’nâda Fahr-i âlem (sallallâhu aleyhi ve selem) Efendimiz Hazretlerini rü'yet ile şeref-yâb olarak na’leyn-i şerîfini ihsân buyurduğu günden i'tibâren cezbe ve aşkı galebeye başlayıp bir mürşid taharrîsi sırasında işâret-i Peygamberî ile Çanakkale’de meşâyih-i Uşşâkiyye’den ve Âzâde Hazretleri sülâlesinden Ahmed Şücâeddîn Efendi’nin dâhil-i dâire-i reşâdeti olmuşdur. İlk mülâkâtı şöyle nakl ederler. Ahmed Şücâeddîn Efendi va'z ediyor imiş hitâm-ı va'zda mülâkî olup elini öptükte, 'Oğlum Sâmî! Ma’lûmâtım var. Nasîbinizi vermeye ma’nen me’mûrum' buyurup, bey’at vermişdir. Dört sene sülûkda bulunup, Tarîk-i Uşşâkî’den icâze almışlardır. Esnâ-yı icâzetde tâc-ı şerîfin biraz yüksekçe dikilmiş olmasına karşı, şeyhi kabûl buyurup Sâmî Efendi’ye giydirmiştir. Sâmî Efendi, Hazret-i Mısrî’yi rü’yâda görüp, elinden asâsını alır görmesiyle, şeyhi bunu hasen ta'bîr ederek, 'Oğlum! Ben ümmîyim. Senin icâze ismin Niyâzî’dir. Tâcın Niyâzî Hazretlerinin tâcı gibi uzunca olmasında beis yoktur. O Hazret'in de uzunca idi' buyurmuşlar imiş"
Abdurrahman Sâmî Efendi Hazretleri, Kasımpaşa'daki Yahyâ Kethüdâ Dergâhı Postnişînliğine tayin edilir ve tekkeler kapatılıncaya kadar burada vazîfe yapar. Ancak buradan aldığı maaşı kendisine harcamaz ve şeyhi Şücâeddin Baba'ya gönderir. Kendi geçimini ise elinin emeği ile karşılar.
Abdurrahman Sâmî Efendi Hazretleri aynı zamanda  kimyagerdir ve misk i'mâl edip kazancını buradan temin eder. Kimya ilmindeki kudreti yanında "ilm-i simyâ"da da yed-i tûlâ sâhibidir. Simyâ ilmine dâir birçok eser telif etmiş ancak irtihâline yakın ehil olmayan ellere geçer kaygısı ile hepsini imhâ etmişdir...
Sâmî Efendi Hazretleri, Arapça ve Farsça'ya şiir yazacak derecede vakıfdır. Nitekim bu dillerde yazılmış nutukları dîvânında görülmektedir. Arapça'ya vukûfiyetini gösteren diğer bir delil de meşhûr Kâfiye isimli kitaba bir şerh yazmasıdır.
Abdurrahman Sâmî Efendi'nin bir diğer özelliği de pek çok tarîkden mücâz oluşudur. Eskiden bu gibi zevâta câmiu't-tarîk tabir edilirdi. Kendisi ile bizzat görüşen Sefîne-i Evliyâ yazarı Hüseyin Vassâf Efendi bu hususu bizzat Sâmî Efendi'den şu şekilde rivâyet ediyor :
"Sâmî Efendi, şeyhine hitâben, 'Efendim! Dîğer tarîkatlardan da sâhib-i silsile olsam, müsâade buyurulur mu?' istîzânına cevâben 'Salâhî Efendimiz Hazretleri de cem' etmişdir. Esnâ-yı sülûkda olamazdı. Ba'de’l-icâze muhayyersin' yolunda müsâadede bulunmalarıyla dîğer tarîklerden de ayrı ayrı mazhar-ı icâze olmuş olduğunu hikâye etti"
Yine Hüseyin Vassâf Efendi, Sâmî Efendi'nin icâze aldığı turuk-i aliyye ve meşâyihini şu şekilde belirtiyor :

1. Nakşibendiyyenin Muhammed Can Kolu : Edirne’de Mihâl Bey Dergâhı şeyhi Ebubekir b. Halîl Efendi
2. Nakşibendiyyenin Behcetiyye Kolu : Hisâr Şeyhi Muhammed Nûrullâh Efendi 
3. Kâdiriyyenin Karîbullah Kolu : Mısır meşâyihinden Ebu'l Envâr Feyzüddin Efendi'nin halîfesi Şeyh Hilmi Efendi
4. Kâdiriyyenin Muhyiddin ibn Arabî Kolu : Şeyh Hayrullah Efendi
5. Sa'diyye : Edirneli İsmail Rüşdî Efendi
6. Şa'bâniyye : İzmirli Şeyh Ahmed Efendi 
7. Rufâiyye ve Bedeviyye : İzmirli Şeyh Mustafa Hilmî Efendi
8. Gülşeniyye : Edirneli Şeyh Şerefeddin Efendi
9. Şâzeliyye : Şeyh Hayrullah Efendi
10. Düssûkiyye: Şeyh Abdurrahman Kalenderî
11. Mevleviyye : Manisada medfûn merhûm İsmail Çelebi'nin ruhaniyyetlerinden 
12. Halvetiyye'nin Uşşâki Kolu : Gelibolulu Ahmed Şücâeddin Efendi
Hazret, "küllü't-tarîk tarîkat-ı Muhammediyye" düstûru ile turuk-ı aliyyenin hepsini hak yol bilenlerden kâmil bir mürşid olduğundan aşağıdaki nutk-i şerîfinde âdetâ bu sırrı dile getirmişdir :

Dîdemiz giryân sînemiz sûzân
Rûhumuz hayrân Halvetîleriz
Cismimiz büryân derdimiz dermân 
Aşkımız burhân Celvetîleriz
Sırr ile seyrân şevk ile devrân
Ederiz her ân Kâdirîleriz
Mahremiz zâre bülbülüz yâre
Hârız ağyâre Rıfâîleriz
Bizdedir halvet yâr ile ülfet
Bulmuşuz vuslat Dussûkîleriz
Zikrimiz esmâ fikr-i müsemmâ 
Seyr-i "ev ednâ" Bedevîleriz

Hakk'ı çün bulduk nûr ile dolduk
Aşkla yoğrulduk Şâzelîleriz
Ölmeden öldük sonra dirildik 
Uçmağa girdik Mevlevîleriz
"Hayy" ü "Bâkî"yiz dost müştâkıyız 
Aşka sâkîyiz Nakşîleriz biz
Bizdedir "Âdem" İse'bni Meryem
Hem "ism-i a'zam" Bayrâmîleriz
On iki seyrân ideriz her ân
Ma'nâda sultân Vefâîleriz
Âşık-ı cânân mahrem-i irfân
Fakr ile pinhân Bektâşîleriz
Vahdete vâkıf kesreti sârif
Kenz-i ma'ârif Şa'bânîleriz
SÂMÎ ko halkı ara bul Hakk'ı
Yoludur aşkı Uşşâkîleriz
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Evradı Mukarrabin, Evradı Uşşaki, Abdurrahman Saruhani Uşşaki, Arapça Türkçe Okunuş Ve Mealleri, Ciltli Evradı Mukarrabin, Evradı Uşşaki, Abdurrahman Saruhani Uşşaki, Arapça Türkçe Okunuş Ve Mealleri, Ciltli, Evrâd-ı Mukarrebin Kitabı Evrâd-ı Pîr-i Uşşâkî, Pir Seyyid Hasan Hüsameddin-i Uşşaki kenzül saadeti ebediyye virldleri aşıkane yayınları hikmet önem tercüme sipariş, Aşıkane Yayınevi, Dua Havas evradı mukarrebin, hikmet önem, aşıkane yayınları
Evradı Mukarrabin, Evradı Uşşaki, Abdurrahman Saruhani Uşşaki, Arapça Türkçe Okunuş Ve Mealleri, Ciltli

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.