Huyu Suyu Güzel Çocuk, Çoçuklarda Güzel Huy Geliştirme Yolları, MEHTAP KAYAOĞLU

Huyu Suyu Güzel Çocuk, Çoçuklarda Güzel Huy Geliştirme Yolları, MEHTAP KAYAOĞLU

Yayınevi
Barkod
terapist mehtap kayaoğlu, nesil yayınevi
Vitrin Katagorisi
Aynı gün kargo
Huyu Suyu Güzel Çocuk, Çoçuklarda Güzel Huy Geliştirme Yolları, Çocuk ve Ergen Terapisti Mehtap Kayaoğlu
"Çocuğun materyalist başarısına değil; önce ‘insan’ oluşuna, ‘kalite’sine ve herkesi huzurlu hâle getirecek insani değerlerine ihtiyacımız var” diyen Çocuk ve Ergen Terapisti Mehtap Kayaoğlu, bize ‘insani değer’lerle yol gösteriyor..."
"Çocuk büyütmek tarih boyunca hiç kolay olmadı ki... Çocuk sahibi olacağını öğrenen anne baba adaylarına içlerinden ilk geçen duygunun ne olduğunu sorduğumuzda "Cinsiyeti ne olursa olsun, huyu suyu güzel olsun” cevabını duyarız. Ancak gelin görün ki günümüz anne babası, at yarışına dönmüş yaşam şartlarında çocuk yetiştirmek için uğraşırken ‘insani değer’lere sahip, ‘huyu suyu güzel’ çocuk yetiştirmeyi ihmal ediyor maalesef. İşte Huyu Suyu Güzel Çocuk adlı bu kitap; güler yüzlü, merhametli, yardımsever, doğru sözlü, dürüst, güvenilir ve barışçıl çocuk yetiştirmenin yollarını gösteriyor. Ve insani değerlerle bezeli, kaliteli, ruh sağlığı yerinde çocuklar yetiştirmenin püf noktalarını, örnek vakalarla anlatıyor.
  
Yazar: Mehtap Kayaoğlu
Yayın Yönetmeni: Ekrem Altıntepe
Editör: Rahime Sönmez
Kapak Tasarım: Nesil Grafik
Katagori: Güzel Huylu Çocuk Yetiştirmek
Sayfa Sayısı: 256
Boyut: 16 x 23 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Basım Tarihi:  2015
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: Kitap Kağıdı
Dili: Türkçe 
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
 SİTE: www.kitaptakipcileri.com 
Dünya üzerinde, çocuk eğitiminde birçok yol ve yöntem bulunuyor. Doğal olarak ülkemiz de, bu yol ve yöntemlerin tesiri altında giriyor. Anne babalar bu yol ve yöntemlerin her birini bıkmadan usanmadan çocuklar üzerinde itinayla deniyor, uygulamaya alıyor.

Her ne kadar günümüzde çocuk eğitimiyle ilgili yüzlerce, belki de binlerce kitap ve görüş olsa da, bunlar anne-babaların çocuklarıyla ilgili yaşadığı sorunlarına çözüm olamıyor maalesef. Hatta zaman zaman daha fazla kafa karışıklığına yol açmakla beraber, anne babayı bir çıkmazın eşiğine sürüklüyor.
Peki, anne-babalar nerede yanlış yapıyor? Pek çok çocuk eğitimi modelleri, kitapları veya uzman görüşleri yaygın olduğu hâlde neden hâlâ çocuk yetiştirmede sorunlar yaşanıyor?

Çocuk yetiştirmek zor zanaattır
Çocuk yetiştirmek esasında zor bir zanaattır. Hatta zanaattan öte bir sanattır. Dolayısıyla kitaplarda yazılanlara yahut da uzmanların tavsiyelerine uymakla da iş bitmiyor. Etrafımız kardeşini kıskanan, derslerini yapmak istemeyen, anne-babasına bağıran, somurtan, zalim davranışlar sergileyen, saldırgan davranan ve pek çok insani değerlerden yoksun olan çocuklarla dolu... Anne-babaların başı bu çocuklarla dertte kimi zaman...

Neden bu sorunlar yaşanıyor? Çocuk yetiştirmek gerçekten zorluklarla mı dolu? Yoksa anne babalık her geçen gün güçleşiyor mu?
Şimdilerde anne babalık yapmak daha bir zor. Tabii, günümüz anne babaların elinde çocuk olmak da öyle...
Esasında bir çocuğu büyütmek tarih boyunca hiç kolay olmadı. Ancak şimdilerde daha da güçleşmiş vaziyette. Bir çocuğu büyütüp yetiştirmek; onu mutlu, sağlıklı, başarılı bir evlat olarak topluma kazandırmak geri planda kalmış gözüküyor... Neden mi?
Günümüz anne babaları çocuklarının ‘mutlu’ olmasını istiyor. Bu nedenle de pek çok iyi niyetli beklentiler ve hayaller içerisine giriyor. Ama nedense mutluluğun yalnızca okul başarısından ve iyi meslek sahibi olmaktan geçtiğini zannediyor. Oysa gerçekte durum hiç de öyle değil!
Bu düşünceye sahip pek çok anne baba, bir süre sonra fark edecektir ki, farkında olmadan da olsa kendilerini ve çocuklarını başarı beklentisi içerisinde yıpratmış. Öyle ki hem kendilerinin hem de çevresindeki kişilerin dünyalarını zehir edecek hâle gelmişler.
Hâl böyle olunca; saygısız, eğitimsiz, dengesiz, saldırgan, somurtkan ve tembel çocukların çoğalması da kaçınılmaz oluyor.
Bir yerlerde yanlış yapılıyor! Ama nerede?

Huyu suyu güzel ebeveynler, huyu suyu güzel çocuklar
Bir çocuğun saygılı, dürüst, iyi eğitimli, büyüğüne saygılı, küçüğüne karşı koruyucu ve insani değerlere sahip olarak yetişmesi için; öncelikle anne babanın insani değerlere sahip olması gerekir. Zira çocuk ilk etapta gördüğünü alır ve hayatına sirayet ettirir.
Gelin görün ki günümüz anne babası, at yarışına dönmüş yaşam şartlarında çocuk yetiştirmek için uğraşırken ‘insani değer’lerden uzaklaşmış durumda. Çevremize baktığımızda durduk yere yalan söyleyen, dürüstlükten uzak yaşayan, tembel ve yer yer zalim anne babalara rastlıyoruz. Böylesi anne babalar nasıl olur da bu değerleri çocuğa aşılayabilir? Yahut ne denli başarılı olabilir bunları çocuğa öğretmekte?
Bu bağlamda bakıldığında elbette çok bir başarı sağlayamayacaktır. Çünkü çocuklar bilinçaltlarına ailelerinde gördüklerini kodlar ve bunları zamanı geldiğinde gün yüzüne çıkarırlar. Onlar için davranışın iyi-kötü, olumlu-olumsuz, güzel-çirkin olması da önemsizdir.

Anne babalar ne zaman ki ‘insani değer’leri benimser, sahiplenirse o zaman çocukları da bu değerleri sahiplenen ‘huyu suyu güzel’ çocuklar olurlar...

Huyu suyu güzel çocuklar yetiştirmek için...
Hepimiz bilmeliyiz ki, çocuğun materyalist başarısına değil; önce ‘insan’ oluşuna, ‘kalite’sine ve herkesi huzurlu hâle getirecek insani değerlerine ihtiyacımız var!
Peki, bir çocuğa insani meziyetler kazandırmanın yolu neyden geçiyor dersiniz? Günümüzde ‘huyu suyu güzel’ çocuklar yetiştirmek gerçekten zor mu?
İşte Çocuk ve Ergen Terapisti Mehtap Kayaoğlu’nun kaleme aldığı Huyu Suyu Güzel Çocuk isimli kitapta, bu gibi pek çok sorunun cevabı var.

Çocuğa insani değerler vermenin... Bu değerleri özümsemesinin... Huyu suyu güzel çocuklar olmasını aşılamanın... Güler yüzlü, merhametli, yardımsever/çalışkan, doğru sözlü, dürüst/güvenilir ve barışçıl çocuklar yetiştirmenin yol ve yöntemleri en ince ayrıntılarıyla anne babalara sunuluyor. Ayrıca insani değerlerle bezeli kaliteli, ruh sağlığı yerinde çocuklar yetiştirmenin püf noktaları, vaka örnekleri üzerinden veriliyor.

...

Mehtap Kayaoğlu, kendine has sıcak ve samimi üslubuyla; bir çocuğun somurtkan, zalim, tembel ve saldırgan oluşunun altında yatan nedenleri; bunun yanı sıra ise çocuğun yalan söylemesinin ve hırsızlık yapmasının arka planında nelerin yer aldığını tüm şeffaflığıyla gözler önüne seriyor.

Kitapta pek çok yapıcı önerileri sıralamayı ihmal etmeyen Kayaoğlu, kitabın son kısmında; güler yüzlü, yardımsever, barışçıl, doğru sözlü, dürüst ve merhametli çocuklar yetiştirmek için ‘ifrata ve tefrite’ girmeden denge içinde olmak ve dengeli bir tutum sergilemek gerektiğini de aktarıyor. Ve mevcut bir ‘sorun’u ‘soru’ boyutuna taşıyıp çözüm anahtarını anne babaların eline veriyor.

Kitap, ‘huyu suyu güzel çocuklar’ yetiştirmek isteyenler için bir rehber niteliğinde...
-Çocuk büyütmek tarih boyunca hiç kolay olmadı ki!
Çocuk sahibi olacağını öğrenen anne baba adaylarına, içlerinden geçen ilk duygunun ne olduğunu sorduğumda;
"İster kız olsun isten erkek fark etmez, yeter ki huyu suyu güzel olsun." Cevabını duyuyorum.
Ancak gelin görün ki; günümüz anne babası, at yarışına dönmüş yaşam şartlarında çocuk yetiştirmek için uğraşırken "insani değerlere" sahip, huyu suyu güzel çocuk yetiştirmeyi ihmal ediyor maalesef.
Güler yüzlü olsun isterken, somurtkan çocuk yetiştiriyor.
Merhametli çocuk yetiştirmek isterken zorba çocuk yetiştiriyor.
Yardımsever çocuk yetiştirmek isterken, bencil çocuk yetiştiriyor.
Doğru sözlü çocuk yetiştirmek isterken, yalan konuşan çocuk yetiştiriyor.
Güvenilir ve dürüst çocuk yetiştirmek isterken, hırsızlık yapan çocuk yetiştiriyor.
Barışçıl çocuk yetiştirmek isterken, saldırgan ve kavgacı çocuk yetiştiriyor.
İşte "Huyu Suyu Güzel Çocuk" adlı son kitabımda, güler yüzlü, merhametli, yardımsever, doğru sözlü, dürüst, güvenilir ve barışçıl çocuk yetiştirmenin yollarını gösterdim. Ve insani değerlerle bezeli, kaliteli, ruh sağlığı yerinde çocuklar yetiştirmenin püf noktalarını, örnek vakalarla anlattım.
"Huyu Suyu Güzel Çocuk" kitabımı öyle doğal ve öyle anlaşılır bir dille hazırladım ki, uygulamakta hiç mi hiç zorlanmayacaksınız.
Örnek vakalarla anlatmaya çalıştım. Yirmi yıla yaklaşan mesleki tecrübemden dökülenleri kaleme aktardım, oradan satırlara.
Kitaptan bir kesit paylaşayım dilerseniz?
 
Somurtkan Çocuk
- Oğlum, insanı çıldırtma!
- ...
- Vallahi kafayı yiyeceğim... Ya sabır! Ya sabır!
Masanın altından yarı korkar, yarı titrek halde minicik gözlerini kocaman kocaman açarak annesine bakmaya çalışan Mert, sırtına çarpan sandalye kenarı darbelerinden korunmaya çalışıyordu.
"Annem bana çok kızdı. Ortaya çıkarsam beni dövecek." diye düşünen endişeli zihni, annesinin "Çık ortaya, kızmayacağım tamam..." sözlerini duysa da inanmasına engel oluyordu.
5 yaşında henüz. Daha çok küçük! Annesi niçin inanmak istemiyor aslında evde olup bitenlere üzüldüğüne! Evin içinde bir şeyler dönüyor. Annesi kızgın, gözlerini silebileceği her köşede ağlıyor. Babası yoğun iş temposuna aldırmaksızın erkenden gelmeye başladı. Karı koca hiç olmadığı kadar konuşuyor. Anne babalar konuştuğunda ortaya gülücükler çıkmaz mıydı? Niye gülmüyorlar? Her sohbetin arkası evde ilginç bir koku oluşuyor sanki. Yemek gibi değil, dondurma gibi değil, bayramda dedesinin aldığı tarçınlı kurabiyeler gibi hiç değil. Havada üzüntülü bir koku var.
Mert hissediyor; ama adını koyamıyor. Elinden gelen tek şey somurtmak.
Somurtunca da annesi kızıyor!
- Küçük bey! Hiç bir laf etmeyecek miyim ben sana?
- ...
- Mert! Yahu çocuğum bir şey söylemedim! Kardeşine niçin vuruyorsun dedim, sordum sadece. Böyle kenar köşe saklanman çok yanlış. Çok ayıp. Hiç yakışıyor mu sana böyle davranmak. Çık hadi konuşalım...
Çıt yok. Kızarak oğluna ulaşamayacağını anlayan annesi, tarz değiştirmeye karar verir:
- Ayy ayy benim güzel oğlum neredeymiş? Benim oğlum çok akıllı. Böyle saçma sapan davranışlar yapmaz, anneden saklanılmayacağını bilir. Hem kocaman erkek adam oldu. Bebekler saklanır değil mi benim güzel oğlum?
- ...
- Hadi bekliyorum. İnat etme artık, çık dışarı. Yüzüne güzel bir gülümseme al ve yanıma gel hadi. Konuşalım, anlaşalım, öyle surat asıp saklanmakla sorunlar çözülmez.
Niye çıksın ki? Geçen gün olanlar aklına geldi Mert'in. Annesi, odasını toplamadığı için bağırıp azarlamıştı. Hâlbuki toplamaya başlamıştı Mert. Annesi telefonla konuştuğu için onun odada topladığı diğer oyuncakları görmemişti. İçeri girdiğinde Mert'in toplamaya devam ettiği kalan döküntüleri görüp bağırmıştı. O zaman da suratı asılmıştı Mert'in. Küsüp arka odaya dolabın kenarındaki boşluğa saklanmıştı. İçinden gülmek gelene kadar oradan çıkmak istemiyordu.
Annesi, şu an olduğu gibi çıkmasını, kızmayacağını söylemişti. Mert ortaya çıktığında o kadar çok kızmıştı ki. Mert çok ağlamıştı.
"Anneler niye yalan söyler?" diye düşünmekten kendini alıkoyamamıştı.
"Acaba Furkan'ın annesi de yalan söylüyor mu?" diye geçirmişti içinden.
Cesareti olsa annesine "Hani kızmayacaktın? Söz vermiştin. Niye kızıyorsun bana anneciğim?" diye soracaktı ama owww annesi daha çok kızıyor o zaman!
Annesini öyle çok seviyor ki. Ya beni bir daha sevmezse, diye korkuyor. Annesine aklındaki bir sürü şeyi söyleyemiyor. Aklından geçen bir sürü soruyu soramıyor. Hepsini içinde biriktiriyor. Bir gün yeterince büyüdüğünde, annesi onun sesini daha çok duyduğunda sormak için sabırsızlanıyor.
"Annanem anneme hiç kızmıyor. Keşke benim annem annanem olsaydı..." diyor masa altında gizlenmeye çalışırken.
Sesinin dışarı çıkmasına aldırmaksızın kendi kendisine söyleniyor "Annem çok kızdı. Beni dövecek. Ne kadar çok kızmayacağım diyorsa o kadar çok kızıyor sonra. Daha iyi saklanmalıyım."
...
Ayten Hanım'ın ilk seansta anlattığı bu sahne, yıllardır pek çok anneden dinlemeye alıştığım malzemelerle dolu.
"Orta iletişim" halli güzel bir aile.
Baba kendi işini yapıyor. Otuzlu yaşlarda.
Anne ev hanımı ve otuzlu yaşların ilk yarısında. On yıllık evlilikleri boyunca önemli sorunları olmamış. Her ailede olabilecek mini tartışmalar ve anlaşmazlıklar dışında zorlukları yok. Görünen en sıkıntılı hal, babanın eve geç gelmesi. Karı koca arasında ortaya çıkan olası gerginliklerin ana kaynağı, babanın fazlaca işkolik olması. Gerçi Ayten Hanım artık bu duruma alıştığını, konu ile alakalı tartışma yaşamaktan sıkıldığını, tartışmaların ve gözyaşlarının eşini eve getirmediğini söylüyor.
Mert ailenin ilk çocuğu. İlk birkaç yıl çocuk düşünmedikleri için, Mert evliliklerinin beşinci yılında dünyaya gelmiş. Çocuklarını bilinçli yetiştirmek istedikleri için bu gecikmeyi tercih edilmiş.
- Mert'le ilgili sorunlarınız ne zaman başladı? Bu saklanmalar, somurtmalar?
- Son bir kaç aydır böyle. Daha öncesinde bu tür huyları yoktu. Şimdi ağzımızı açmaya korkuyoruz. Ne söylersek huysuzlaşıyor, ağlıyor, surat asıp saklanıyor.
- Minik adam...
- Ahh sormayın! Babasının yapmadığı kaprisleri yapıyor. İlerde evlendiği kişi yandı. Bu şekilde giderse kızcağız bırakıp babasının evine kaçar. Kim ister ki böyle bir koca?
- Neyse ki buradasınız. Evlenme yaşına kadar toparlarız.
Gülüşüyoruz. Ve Ayten Hanım anlatmaya devam ediyor:
- Kardeşi iki yaşında. Hiç öyle kıskançlık ve benzeri sorunlar yaşamadık. Kardeşine karşı çok merhametlidir. İyi huyludur. Son zamanlarda ne oldu anlamadım.
- anlıyorum...
- Ya gerçi biraz asık suratlı bir hali var. Somurtkan bir çocuk. Çok erken konuştu, erken yürüdü. Ama asık suratlı halleri kime çekti bilmiyorum. İnanın bezdim oğlumun bu asık suratlı halinden. Bende de alerji oldu galiba, çocuk suratını asınca bende sinir diye bir şey kalmıyor. Deliriyorum artık. Hayır ne var surat asacak anlamıyorum ki? Anlasam!
- Birlikte anlarız, çözümlemeye çalışırız merak etmeyin. Peki, son zamanlarda oğlunuzun ruhsal durumunda değişiklik olmasına neden olacak şekilde bir durum oldu mu?
- Yok olmadı.
- Ailede bir ciddi bir hastalık, ameliyat, cenaze. Sizin ruh halinizi değiştirecek bir durum?
- Aa evet. Anneme birkaç ay önce teşhis kondu. Kötü huylu denildi. Tedaviye başladık. Durumu iyi aslında şu an. Tabii ilk anda çok korktuk, hastane işleri koşturmaca. Bunların hiç birisini Mert'e yansıtmadık. Ben yanında hiç ağlamadım örneğin. Hep gizlice ağladım. Sonuçta zor bir durum, Allah kimseye yaşatmasın. Annemle aram çok iyidir benim. Onu kaybetme kaygısı dengemi ciddi anlamda bozdu.
- Geçmiş olsun.
- Sağolun. Söylediğim gibi, Mert'e hiç bir şey yansıtmadık. Üzüntümüzü kendi içimizde yaşadık.
...
Zihnime ilk çivilenen ifadeyle başlamak istiyorum.
"Söylediğim gibi, Mert'e hiç bir şey yansıtmadık."
Acaba? Yani sizce gerçekten Mert'e hiçbir şey yansıtılmadı mı?
Bence yansıtıldı.
Nereden mi anladım? Sandalyelerin altında saklanan Mert, annesinin annelik tavrını çevresindeki hiç kimseyle değil, öncelikle "annane"siyle kıyaslıyor dikkat ettiniz mi? "Keşke annanem benim annem olsaydı" cümleleri onun havada kokladığı ilginç üzüntü kokusunun bilinçdışı keşfedilmiş gerçeği! Bu çocuk annanesine bir şeyler olduğunu biliyor! Anneannesinin ciddi sağlık sorunları yaşadığını hissediyor. Annesinin gizli ağlamalarının kaynağının nereden geldiğini minicik duygularıyla anlamlandırıyor.
Ve hiç olmadığı kadar somurtuyor... verebildiği en doğal ve çocuksu tepkisiyle annesinin acısına eşlik etmeye çalışıyor.
...
Ve ardından diğer bölümler sıralanıyor. Çocuk niçin somurtkan olur? Somurtkanlığın altında neler yatıyor? Ve en son olarak; Çocuklarınızın güler yüzlü olması için onları nasıl büyütmeniz gerekir?
Eğlenceli bir kitap oldu. Bol örnekli, okurken "Ayy tıpkı ben!" diye çığlık atacağınız öykülerle dolu.
Okumanız ve okutmanız ve uygulamanız dileğiyle.
Sevgiyle kalın...
 
Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman &Psikoterapist)
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Tavsiye Ürünler
Huyu Suyu Güzel Çocuk, Çoçuklarda Güzel Huy Geliştirme Yolları, MEHTAP KAYAOĞLU Huyu Suyu Güzel Çocuk, Çoçuklarda Güzel Huy Geliştirme Yolları, MEHTAP KAYAOĞLU, çocuk ve ergen terapisti mehtap kayaoğlu'nun yeni son kitabı huyu suyu güzel çocuk çocuklarda güzel huy geliştirme yolları eğitimi islami dini ahlak kitabı nesil yayınları siparişini buradan yapabilirsiniz, Nesil Yayınları, Evlilik Aile Pedagoji terapist mehtap kayaoğlu, nesil yayınevi
Huyu Suyu Güzel Çocuk, Çoçuklarda Güzel Huy Geliştirme Yolları, MEHTAP KAYAOĞLU

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.