Şemsi Tebrizi Melahat Kıyak Ürkmez

Şemsi Tebrizi Melahat Kıyak Ürkmez

Kategori
Barkod
9786054309276
Piyasa Fiyatı
10.00
Aynı gün kargo
Şems-i Tebrizi - Melahat Kıyak Ürkmez

Yazar: Melahat Kıyak Ürkmez
Sayfa Sayısı: 320
Boyut: 14x 21 cm 
Basım Yeri: Konya
Basım Tarihi: 2012
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: İthal Kağıt
Dili: Türkçe 
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo

Bu kitapta, zâhiri ilimlerde zirveye ulaşmış bir müderrisi, bilginler bilginini önünde diz çöktürerek öğrenci yapan, geleneksel tasavvufa başkaldıran, anlaşılması ve açıklaması güç, tehlikeli görülen davranışlara götüren, Şems-i Tebrizî'yi tanıyacaksınız. Kimdi bu celâlli, sivri dilli, garip, tahammül edilmez, esrarengiz yabancı?.. Neye inanıyordu, ne istiyordu?.. Mevlâna gibi bir bilgi cevherinin şahsında, o bilgi cevherinin aracılığı ile bütün dünyaya duyurmak, anlatmak istediği sırrın ana konusu neydi?..www.kitaptakipcileri.com
İnsanlığa nasıl bir mesaj, nasıl bir insan-Allah ilişkisi öğretmek istiyordu?.. İnancın zirvesinden Hakikatin özüne ulaşan müstesna tefekkür insanı Şems-i Tebrizî'yi okurken, hiç farkında olmadan onun gizemli dünyasının eşiğinden adım attığınızı hissedecek, özellikleriyle dolacak, adeta tılsımlı bir âleme girip büyüleneceksiniz. www.kitaptakipcileri.com
İçinde bulunduğunuz zamanın dışına kanatlanıp, onun muhteşem dünyasına yelken açacaksınız, Onun kişilik çemberine girmeye, Aşk taşıran terennümlerine ortak olmaya, Onunla yanmaya, Onunla coşmaya, Onunla savrulmaya, Ölümde ölüm(süz)lüğü Onunla bulmaya, Aşkın kanatlarında Onunla yükselmeye Hazır mısınız?.. Hazırsanız eğer, birlikte yollara düşelim...
 www.kitaptakipcileri.com
***
Şems-i Tebrizi (1185 - 1247)

1185 yılında Tebriz’de dünyaya gelen Şems-i Tebrizi'nin asıl ismi Mevlana Muhammed’dir. Melik Dad oğlu Ali adında bir zatın oğludur ve Azeri Türklerindendir. Şemseddin yani dinin güneşi lakabıyla anılmıştır.

Daha küçük yaşlarda manevi ilimleri tahsilde gösterdiği kabiliyetle dikkat çeken Şems, din ilimleri tahsilden sonra, genç yaşlarında Tebrizli Ebubekir Sellaf’a mürid olmuş, ününü duyduğu bütün meşhur şeyhlerden feyz almaya çalışmış ve bu sebeple diyar diyar dolaşmıştır. Bu gezginliğinden dolayı kendisine "Şemseddin Perende” uçan Şemsed din denilmiş, ayrıca Tebriz’de tarikat pirleri ve hakikat arifleri ona "Kamil-i Tebrizi” adını vermişlerdir.


Daha sonraları Secaslı Şeyh Rukneddin, Tebrizli Selahaddin Mahmut ile büyük alim ve ünlü mutasavvıf Necmüddin Kübra’nın halifelerinden Centli Baba Kemal’e intisap ederek onlardan feyz almıştır. Hz. Muhammed (S.A.V.)'in ahlâkını örnek alan Şemseddin-i Tebrizi, devamlı bir arayış içerisinde olmuş, manevi bir işaret üzerine de Hz. Mevlana’yı arayıp bulmuştur. Dünyaya, kılık ve kıyafete önem vermeyen Şems, Mevlana ile üç- üçbuçuk yıl süren beraberliği neticesinde onun hayatında yeni ufukların açılmasına vesile olmuş, onun ilahi aşkın potasında eriterek, kamil bir Hak aşığı yapmaya muvaffak olmuştur.

Teferruatıyla daha önce anlattığımız şekilde, Mevlana’da meydana gelen büyük değişikliği hazmedemeyenler, onun Mevlana’dan ebediyeyen ayrılmasına sebep oldular. Şems Hicri 645 Miladi 1247 tarihinde şehit mi edildi, yoksa geldiği gibi, kimseye haber vermeden Konya’yı mı terk etti kimse bilmez.

Bu gün Konya’da Şems makamı olarak bilinen, halk ve bilhassa Mevlevilerce Mevlana türbesinden önce ziyaret edilen bu mescit-türbe de mevcut sanduka, boş bir sanduka mı, yoksa Mehmet Önder Bey”in bir hatırasında anlatıldığı gibi, Şems gerçekten burada mı medfundur, bu da bilinmez. Bilinen gerçek odur ki, Allah velilerinin kalblerde yaşadığıdır.
www.kitaptakipcileri.com
Niğde’deki Kesikbaş Türbesi de Şem’e izafe edilir. Bunlardan ayrı olarak tebriz’de Geçil denilen mezarlıkta, Hoy’da, Pakistan’ın Multon şehrinde Şems türbeleri veya makamları vardır. Bunlar çeşitli rivayetlerle süslenmiştir. Pakistan’lıların söylediklerine göre de Şems, Konya’dan bir gece yarısı gizlice ayrılmış, önce Tebriz’e oradan da Hindistan’a gelmiş, meczup ve perişan yıllarca ormanlarda dolaştıktan sonra Multon şehrinde ölmüştür.



"Beden bakımından ondan uzağız amma;

Cansız bedensiz ikimiz de bir nuruz;

İster O’nu gör, ister beni...

Ey arayan kişi! Ben O’yum, O da ben”


YAPACAĞIM BİR ŞEY YOK
www.kitaptakipcileri.com
Şems-i Tebrîzî hazretleri Şam'dan Konya'ya gelirken, yol üzerinde bulunan bir hana uğrayarak burada yatmak istedi. Fakat uğradığı bütün hanların dolu olduğunu, hiç kalacak yerlerinin olmadığını öğrenince, câmide sabahlamak istedi. Câmiye gidip yatsı namazını cemâatle kıldı. Cemâat dağıldığında, o hâlâ duâya devâm ediyordu. Duâsını bitirdiğinde, câmide kimse kalmamıştı. Cübbesini çıkarıp başının altına koyarak uzandı. Günlerce süren yolculuğun verdiği yorgunlukla hemen kendinden geçti. Bir müddet sonra câminin kapılarını kilitlemek üzere gelen görevli, camide birinin yattığını görünce, yanına yaklaşarak: "Burada yatılmaz kalk!" dedi. Şems-i Tebrîzî hazretleri doğrularak: "Benim kimseye bir zararım dokunmaz. Garibim, uzak yoldan geliyorum. Hanlarda da yatacak yer yokmuş, başka kalacak bir yerim de yok. Bırak da burada sabahlıyayım." dedi. Câmiyi kilitlemek için gelen kişi; "Beni uğraştırma, sana kalk dışarı çık dedim, yoksa yaka paça seni dışarı atmasını bilirim." diye karşılık verdi.

Şems-i Tebrîzî hazretleri, bu son sözler üzerine bir tuhaf oldu. Hemen ayağa kalktı. Cübbesini toplayarak sessizce kapıdan dışarı çıktı.Câmiden çıkmasını isteyen görevli, onun arkasından bakarken, âniden boğuluyormuş gibi oldu. Bunun üzerine; "İmdât boğuluyorum!" diye bağırmaya başladı. Bu sesi işiten imâm efendi koşarak geldi ve ona; "Ne oldu, niye bağırıyorsun?" diye sordu. Kayyum durumu anlatınca, imâm efendi hemen câmiden çıkıp koşarak, Şems-i Tebrîzî hazretlerine yetişti. Kendisine; "Efendim, o câhildir, bir terbiyesizlik etmiş. Ne olur onu affedin!" dedi. Şems-i Tebrîzî hazretleri imâm efendiye baktı. Üzüntülü bir şekilde: "Onun işi benden çıktı. Benim yapabileceğim birşey yoktur. Ancak îmânla ölmesi için duâ edebilirim." buyurdu.

Sems" beytleri...
www.kitaptakipcileri.com
Bihamdillah direm Allah
Alıp aklımı fikrullah
Dilimde zâtın esmâsı
Bana üns oldu zikrullah
Salâtullah selâmullah
Aleyke yâ Resûlallah

Bu tevhidden murâd ancak
Cemâl-i zâta ermektir
Görünen kendi zâtıdır
Değil sanma ki gayrullah
Salâtullah selâmullah
Aleyke yâ Resûlallah

Ben ol pervâneyim geldim
Düşüp aşk oduna yandım
Yanuban küllü yandım
Beni yaktı aşkullah
Salâtullah selâmullah
Aleyke yâ Resûlallah
www.kitaptakipcileri.com
Gönül âyinesin sûfî
Eğer kılar isen sâfî
Açılır sana bir kapı
Ayân olur Cemâlullah
Salâtullah selâmullah
Aleyke yâ Resûlallah

Şems-i Tebrîz bunu bilir
Ehad kalmaz fenâ bulur
Bu âlem küllü mahvolurwww.kitaptakipcileri.com
Hemen bâkî kalır Allah
Salâtullah selâmullah
Aleyke yâ Resûlallah
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Şemsi Tebrizi Melahat Kıyak Ürkmez Şemsi Tebrizi Melahat Kıyak Ürkmez, Şems-i Tebrizi Hayatı Çocukluğu Konyaya gelişi Sözleri Kitapları-Kitabı- Melahat Kıyak Ürkmez-Yazar: Melahat Kıyak Ürkmez-Uğur Tuna, Mola, Nüvei Elif Kitabevi, Konya, Mevlana, Sinan, Konevi, Şems-i Tebrizi (1185 - 1247) 1185 yılında Tebriz’de dünyaya gelen Şems-i Tebrizi'nin asıl ismi Mevlana Muhammed’dir. Melik Dad oğlu Ali adında bir zatın oğludur ve Azeri Türklerindendir. Şemseddin yani dinin güneşi lakabıyla anılmıştır. Daha küçük yaşlarda manevi ilimleri tahsilde gösterdiği kabiliyetle dikkat çeken Şems, din ilimleri tahsilden sonra, genç yaşlarında Tebrizli Ebubekir Sellaf’a mürid olmuş,, Uğur Tuna Yayınları, Tasavvuf 9786054309276
Şemsi Tebrizi Melahat Kıyak Ürkmez

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.