İbret Tabloları, Mustafa Özşimşekler, İnsanlığa Işık Tutan İbretlik Kıssalar, 430 Sayfa

İbret Tabloları, Mustafa Özşimşekler, İnsanlığa Işık Tutan İbretlik Kıssalar, 430 Sayfa

Aynı gün kargo
İbret Tabloları Mustafa Özşimşekler, İnsanlığa Işık Tutan İbretlik Kıssalar
17x24 cm Ebat - 2. Hamur - 430 Sayfa
"ANDOLSUN Kİ BİZ, BU KUR’AN’DA İNSANLARA HER TÜRLÜ MİSALİ VERDİL Kİ ÖĞÜT ALSINLAR.”
Zümer Sûresi 27
 İnsanlara öğüt vermenin, insanı doğru yola iletmenin çeşitli yöntemleri vardır.
Bunlardan biri de ibret verici olaylarla anlatımdır. Pek çok hakikatler anlaşılması zor olan nice meseleler ibret dolu kıssalar yoluyla anlatılarak, adeta bir film şeridi gibi gözler önüne serilmekte ve insanların kafasında canlandırıp tasavvur edebileceği ve herkesin kolayca anlayabileceği bir hale getirilmektedir.
Telkin ve öğretime kıssa anlatımının ehemmiyeti sebebiyle Kur’ân-ı Kerim’de bazı hakikatlerin izahı yapılırken, pek çok yerde geçmiş peygamberlerin ibret dolu hayatları zikredilmiş ve bunlar etkili bir üslûpla ele alınmıştır.
Mevla Teala, Kur’ân-ı n bildirdiği hakikatlere uymayı ve geçmişlerin kıssalarından ibret almayı cümlemize nasip eylesin.
Amin!
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretlerine, Allah’a ve âhirete inanmayan inkârcı felsefecilerden bir gurup geldi ve kendisine bazı sorular sormak istediklerini bildirdiler. Bunun üzerine Mevlânâ hazretleri bu gelen gurubu Şems-i Tebrîzî hazretlerine havâle etti. Onlar da sorularını sormak üzere kalkıp Onun yanına gittiler.
Şems-i Tebrîzî hazretleri bu esnada mescidde talebeleriyle ders yapıyordu. Onlara, elindeki kerpiçle teyemmümün nasıl yapılacağını gösteriyordu. Gelen bu inkârcı felsefeciler dersin bitmesini beklediler. Ders bittikten hemen sonra Şems-i Tebrîzî hazretlerinin yanına gelerek üç tane suâl sormak istediklerini söylediler. Şems-i Tebrîzî; "Sorun!” buyurdu. İçlerinden evvelce seçtikleri bir sözcü hepsi adına sormaya başladı:
- Siz Allah’a inanıyor ve "Allah vardır,” diyorsunuz. Madem Allah var, öyleyse gösterin de inanalım. Küfür dolu bu soru üzerine Şems-i Tebrîzî hazretlerinin kaşları hafif çatıldı ve o inkârcı gurubun sözcüsüne dönerek:
- Sen evvela sormak istediğin bütün soruları sor, ben hepsine birden toptan cevap vereceğim, dedi. O da diğer inkâr kokan sorularını sormaya başladı:
- Şeytanın ateşten yaratıldığını söylüyorsunuz, fakat sonra da onun Cehenneme atılıp ateşle azab edileceğini haber veriyorsunuz. Peki bu olacak şey midir, hiç ateşten yaratılan bir şeye, ateşle azab olur mu?
Sormak istediğimiz son sorumuz da şudur ki; âhirette herkes hesaba çekilecek ve dünyada yaptıklarının karşılığını görecek, diyorsunuz. Böyle söyleyip de bu insanları niçin sıkıntıya sokuyorsunuz? Bundan dolayı bir hak mı olurmuş! İnsanları bıraksanız da, herkesin canı ne istiyorsa rahat rahat onu yapsa...
Bu inkârcı felsefeci, ukala ukala, hesap sorarcasına bu soruları yönelttikten sonra cevap beklemeye başladı. Şems-i Tebrîzî hazretlerinin, az önce ders esnasında talebelerine teyemmümü tarif ederken kullandığı kerpiç hâlâ elindeydi. İşte bu kuru kerpici, o soru soran inkârcıların sözcüsünün kafasına vurdu ve sorulara da cevap vermedi.
Neye uğradığını şaşıran inkârcılar, Şems-i Tebrîzî hazretlerinin bu hareketine çok içerleyip, derhâl zamanın kadısına gittiler ve şikâyet ederek Ondan dâvâcı oldular. Kadı Efendi de bu şikâyet üzerine Şems-i Tebrîzî’yi mahkeme etmek için çağırttı ve dâvâcıların kendisi hakkında yönelttikleri suçlamaya cevap vermesini istedi.
Mahkemede, başına kerpiçle vurulan inkârcı söz aldı, şikâyetini dile getirdi ve:
- Ben Ona cevaplaması için bazı sorular sordum. Fakat O, cevap vermek yerine kerpiçle başıma vurdu ve canımı yaktı, dedi.
Şems-i Tebrîzî kendini savundu:
- Kadı Efendi! Bu kimseler bana soru sordular, ben de onlara cevap verdim, buyurdu.
Kadı müdahale etti:
- Sen cevap verdim diyorsun ama, dâvâcı Senin cevap vermediğini ve elindeki kerpiçle başına vurduğunu iddia ediyor.
Bunun üzerine Şems-i Tebrîzî şöyle anlattı:
- Kadı Efendi! Ben o kerpici bunun başına vurmakla, sorduğu üç soruya da cevap vermiş oldum. Şöyle ki: Bana "Allah-ü Teâlâ (haşa) yoktur, varsa göster de inanayım” dedi.
Şimdi bu felsefeci, kafasına vurulan kerpicin acıttığını söylüyor. Oysa ben acıdığına inanmıyorum. Madem acı var, acıyı göstersin de inanalım.
O kimse hemen itiraz etti:
- Tabi ki acıyor, ama gösteremem. Ayrıca acının görünmemesi, onun olmadığı anlamına gelmez.
- İşte Allâh-ü Teâlâ da vardır, fakat görünmez. Onun görünmüyor olması, olmadığı anlamına gelmez..
Yine bana; "Şeytan ateşten yaratıldı, ateşle nasıl azab edilir?” diye sordu. Ben de ona topraktan mâmul olan kerpiçle vurdum ve başı acıdı. Malumunuz olduğu üzere insanoğlu topraktan yaratılmıştır. Aslı toprak olan insana, toprakla vurulunca nasıl canı acıyorsa, aslı ateş olan şeytana da ateşle azap olur.
Yine bana; "İnsanları bıraksanız da, herkesin canı ne istiyorsa rahat rahat onu yapsa... Bundan dolayı bir hak mı olurmuş!” dedi. Bunun üzerine, benim canım onun başına kerpiçle vurmak istedi ve vurdum. Madem insanların yaptıklarından dolayı bir hak olmuyor, öyleyse niçin mahkemeye şikâyet edip hakkını arıyor? Aramasa ya!..
Bu fânî dünyada böylesine küçük bir mesele için hak aranıyorsa, o sonsuz olan âhiret hayatında niçin hak aranmasın?
İMÂMI ÂZAM’IN İLMİ VE ZEKÂSI
İmâmı Âzâm Ebu Hanife zamanında Onu sevmeyen, Ona buğzeden muhaliflerinden biri, Onu talebelerinin huzurunda cevapsız bırakmak ve mahcup etmek için aldatıcı bir soru hazırladı ve sormak için büyük imamın yanına geldi. Hazırladığı bu aldatıcı ve karmaşık soruyu sordu:
- Bir adam var ki, onun kâmil bir Müslüman olduğuna herkes şehâdet ediyor, fakat onun bazı sözleri var ki çok garip. Senin bu adam hakkında hükmün nedir?
İşte bu kimsesinin söylediği şu garip sözler şöyle: "Cenneti ümit etmem, Cehennemden ve Allah’tan da korkmam.
Ölü etini severek yerim.
Rükû ve secdesiz namaz kılarım.
Hakka buğzeder, fitneyi severim.
Yahudi ve Hıristiyanları da tasdik ederim.
Görmeden şahitlik yaparım.”
İşte böyle söyleyen kimse hakkındaki hükmünüz nedir? İmâmı Âzâm Ebu Hanife hazretleri talebelerine dönerek:
- Bu kimse hakkında siz ne dersiniz? diye sordu. Talebeleri de:
- Bu sayılanlar küfür alameti olduğu için, bu sözleri söyleyen kimsenin küfrüne dalalet eder, diye cevap verdiler.
Bunun üzerine Ebu Hanife hazretleri hafifçe tebessüm ederek sözü aldı ve bu söylenenlerin ne manaya geldiğini tek tek şöyle açıkladı:
- Bu adam gerçekten de kâmil bir mü’mindir. Zira onun söylediği bu sözler hep mecâzîdir, tevili vardır. Şöyle ki: "Bu kimse Cenneti ümit etmiyor; Cennetin sahibini, yani Hz. Allah’ı ümit ediyor. Cehennemden korkmuyor, Cehennemin sahibinden korkuyor.
Allah’tan korkmuyor derken de; Allah’ın adâletle hükmedeceğini bildiği için, Allah’ın kendisine zulmedeceğinden korkmuyor.
Ölü eti yerim derken söylemek istediği balık etidir. Rükû ve secdesiz namaz kılarım derken; cenaze namazına işaret ediyor.
Hakka buğz ediyorum derken bundan kastettiği ölümdür. Herkes için Hak vaki olacak. Mevlâ’ya daha fazla kulluk yapabilmek için ölümü istemiyor.
Fitneyi severim derken fitneden kastı ise evlatlarıdır. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de "mal ve evlat” fitne olarak zikredilmiştir.
Yahudi ve Hıristiyanları tasdik etmesinden murat ise; onların birbirleri hakkındaki sözlerini tasdik etmesidir. Görmeden şehâdet ettiği ise; Allah’a ve âhiret gününe iman etmesidir.”
İmâmı Âzâm’ın bu açıklamalarını dinleyen adam, Ona hayran kaldı. Kendi kendine: "Bu ne ilim, bu ne feraset, bu ne zekâ... Demek ben böylesine dâhi bir kimseye düşmanlık ediyormuşum” diye düşündü. Mahcubiyetle yerinden kalktı ve İmâmı Âzâm’ın ellerine sarıldı. Ve bu güne kadar yaptığı düşmanlıktan dolayı af etmesini istedi ve helâllik diledi.
Daha fazla İbretlik Kıssa ve Öyküleri Bu Kitapta Bulabilirsiniz.
Yazar: Mustafa Özşimşekler
Sayfa Sayısı: 430
Boyut: 17x 24 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Kapak Türü: Ciltli
Kağıt Türü: Kitap Kağıdı İthal
Dili: Türkçe 
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Tavsiye Ürünler
İbret Tabloları, Mustafa Özşimşekler, İnsanlığa Işık Tutan İbretlik Kıssalar, 430 Sayfa İbret Tabloları, Mustafa Özşimşekler, İnsanlığa Işık Tutan İbretlik Kıssalar, 430 Sayfa, Mustafa Özşimşekler Hoca İbret Tabloları Kitabı İnsanlığa Işık Tutan İbretlik Kıssalar Dini Hikayeler Tuana lalegül çarşı neşriyat arifan beyzade, Cübbeli Ahmet Hoca, Lalegül Dergisi Yayınları ibret veren hikayeler tuana yayın
İbret Tabloları, Mustafa Özşimşekler, İnsanlığa Işık Tutan İbretlik Kıssalar, 430 Sayfa

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.