Yeni
Hayatül Hayevan, Havas ve Esrarı, Kemalettin Demiri, Büyük Boy Ciltli 800 Sayfa

Hayatül Hayevan, Havas ve Esrarı, Kemalettin Demiri, Büyük Boy Ciltli 800 Sayfa

Kategori
Barkod
hayatul hayvan tercüme rahmi serin, pamuk kod-dua048
Vitrin Katagorisi
Aynı gün kargo
Hayatül Hayevan Havas ve Esrarı Kemalettin Demiri, Tercüme Rahmi Serin
17x24 cm Ebat Büyük Boy Ciltli, Kitap Kağıdı, 800 Sayfa
Bu eserin yazarı dini konularda büyük bir İslam alimi olup özellikle fıkıhta üstün bir yere sahiptir. Bu eserde geçen hayvanlarla ilgili her konuyu, bilhassa etlerinin yenilip yenilmeyeceğini ve bu husustaki şeriat hükümlerini, bazı büyük zatlarla hayvanlar arasında geçen maceraları ve anlatılan acı tatlı kıssalara yer vermiştir. 
Bir tür hayvanlar ansiklopedisi olan bu kitapta ayrıca hayvanlarla ilgili atasözleri, organlarının tıbbi özellikleri ve rüyada görüldüklerinde nasıl yorumlanacakları anlatılmaktadır.
Dünya çapında meşhur olan bu eserle çok farklı bir dünyaya yolculuk yapacaksınız..
KİTABIN KONUSU:
Bu eserin yazarı dini konularda büyük bir İslam alimi olup özellikle fıkıhta üstün bir yere sahiptir. Bu eserde geçen hayvanlarla ilgili her konuyu, bilhassa etlerinin yenilip yenilmeyeceğini ve bu husustaki şeriat hükümlerini, bazı büyük zadlarla hayvanlar arasında geçen maceraları ve anlatılan acı tatlı kıssalara yer vermiştir. Bir tür hayvanlar ansiklopedisi olan bu kitapta ayrıca hayvanlarla ilgili atasözleri, organlarının tıbbi özellikleri ve rüyada görüldüklerinde nasıl yorumlanacakları anlatılmaktadır. Dünya çapında meşhur olan bu eserle çok farklı bir dünyaya yolculuk yapacaksınız.
KİTABIN ÖZETİ:
Kemaleddin Ebu Abdullah ed-Demiri’nin muhteşem eseri "Hayatül Hayevan” adlı eserinin ilk Türkçe tercümesi, Abdurrahman b. Hacı İbrahim tarafından 1272 yılında yapılmış ve bu tercüme, İstanbul Matbaa-i Amire’de taş baskısı olarak basılıp yayınlanmış. Pamuk Yayıncılık tarafından hazırlanan bu tercüme ise onun yeniden günümüz Türkçe’sine kazandırılmış şeklidir. Kitap, kendi konusunda kuvvetli – zayıf, bütün konuları içermektedir.
KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:
Kitaba başlarken gerek kitabın kalınlığı gerekse konunun sıkıcı olabileceği konusundaki önyargım ilk birkaç sayfasını okuduktan sonra yerini heyecanla bitirme telaşına bıraktı. Tercümelerde sıkça karşımıza çıkan uzun, Arapça, Osmanlıca kelimeler mümkün olduğunca az kullanılmış. Kısa cümleler ve Türkçe anlatımı eseri kesinlikle daha akıcı hale getirmiş. Eserde geçen ayeti kerimeler ve hadisi şerifler hem asılları, hem de latin harfleri ile verilip meal ve tercümeleri sunulmuş. Arapça şiirler tercümeleriyle, Osmanlıca şiirler de hem asılları, hem de açıklamaları ile birlikte yer almış.  Her hayvanın insanlarla ve diğer hayvanlarla olan ilgi ve maceraları, onların etlerinden, sütlerinden, derisinden, kanlarından ve diğer yerlerinden yararlanılıp yararlanılamayacağı, onlarla ilgili şeriat hükümleri, rüyada görülen hayvanlara dair yorumlar  bu eserde Ağaçkurdu’ndan Zürafa’ya kadar alfabetik sıraya göre yer almakta. Ayetler, yaşanmış örnekler, kıssadan hisseler, havas ilmi, denenmiş bir çok dua ile bizlere bu kitapla sunuluyor. Hangi hayvanların etleri yenir? Rüyada gördüğünüz hayvan ne manaya geliyor? Hastalığınız için şifa olacak bir hayvan var mı? Bildiğimiz hayvanların dışında daha önce ismini bile duymamış olduğum ancak doğanın düzeni için yaradılışında mutlaka bir sebep olan hayvanları öğrenmek gerçekten heyecan verici. Hayvanların dünyasına başka bir gözle bakmak ve insan olmanın şükrüne varmak için okunması gereken mükemmel bir eser.
KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ:
On dördüncü yüzyılda yetişmiş, zooloji ve Şafii mezhebi fıkıh alimi. Adı, Muhammed bin Musa bin Ali ed-Demîrî’dir. Künyesi Ebü’l-Beka olup, lakabı Kemaleddin’dir. Batı dünyasında ’Müslümanların Buffon’u’ ünvanıyla anılan Demîrî, 1344 (H.745) senesinde Mısır’ın Dimyat şehri yakınlarında ve Nil Nehrinin iki yakasında yer alan Demire adlı büyük bir kasabada doğdu. 1405 (H. 808)senesinde Kahire’de vefat etti. Mezarı, Ali Beyyumi Camii yakınındaki Sabuni Mescidi bahçesindedir.Demîrî gençliğinde terzilik yaptı. Sonra bu mesleği bırakarak ilim yolunu tuttu. Zamanının din ve fen ilimlerinde yetiştikten sonra, Ezher Medresesinde; hadis, tefsir, fıkıh, Arap dili ve Edebiyatı gibi birçok ilimleri okuttu ve fen ilimlerinden zooloji alanında söz sahibi oldu. 1379-1399 seneleri arasında, Mekke-i mükerremede ikamet etti ve ilim öğrenmeye devam etti. İlmi tetkiklerini derinleştirdi. Sonra Kahire’ye dönerek taliplerine din ve fen ilimlerini öğretti.
Hayat-ül-Hayavan (iki cilt); Tefsir-ul-Ahlam (Rüya tabirleriyle ilgili); En-Necm-ül-Vehhac fi Şerh-il-Mihhac (Şafii mezhebi fıkhı ile ilgilidir); El-Cevher-ül-Ferid fi İlm-it-Tevhid (Akaid ve kelam ilmi ile ilgili) belli başlı eserleridir. Bu eserlerden dünyaca meşhur olanı Hayat-ül-Hayavan adlı ansiklopedik eseridir. Demîrî, bu eserinde alfabetik sıra ile bütün hayvanların isim ve özelliklerini ve herbiri hakkında birçok fenni, tıbbi, dini bilgileri toplamıştır. Ayrıca eserini hazırlarken özellikle Arap şiirini inceleyerek, ediplerin, hayvanların huy ve tabiatlarıyla ilgili yazdıkları manzum bilgilere de eserinde yer vermiştir. Böylece o, hem edebiyat ve lügat hizmeti yapıyor, hem de zooloji ilmine büyük ölçüde katkıda bulunmuş oluyordu. Demîrî eserini hazırlarken, özellikle İslam alimi İbn-ül-Baytar’ın Kitab-ül-Cami’inden faydalandı. Ayrıca Kur’an-ı kerimden, hadis-i şeriflerden ve bazı fıkıh konularından nakiller yaptı. Bundan başka eserinin başına kısa bir İslam tarihi bilgisi yerleştirdi. Alfabetik sıraya göre kara, deniz ve havada yaşayan hayvanları ve haşeratı zikretti. Bir de hayvanlardan yapılabilecek tıbbi ilaçlar hakkında bilgi verdi.
Eser, üç bölümden meydana gelmektedir. Tarih ve siyer ile ilgili bilgiler birinci bölümde yer almaktadır. Demîrî hayvanları tanıtırken bunların dinimiz açısından helal, haram, mekruh, caiz, mübah olma durumlarıyle ilgili fıkıh bilgileri de vermiştir. Ayrıca vahşi ve ehil olan hayvanları, bunların belli başlı huy ve özelliklerini, hayvanlarla ilgili bazı rüya tabirlerini izah edip, eserini zenginleştirmiştir. Eserde zikredilen hadis-i şerifler, Kütüb-i Sitte denilen ve dinimizde en muteber sayılan temel altı hadis kitabından alınmıştır. Demîrî bu eserinde toplam 560 kitap ve 199 şiir divanından istifade etmiştir. Eserin önemli vasıflarından birisi de, o devre kadar henüz adı duyulmamış, hayvanlara yer vermesi ve bunların tasvir ve tarifini yapmasıdır. Bilim tarihçilerine göre bu türde ve kalitede bir ilmi eserin tasnifi, Demîrîden önce yapılmamıştır. Onun eseri, hayvanlar alemi ansiklopedisi özelliğinde, yüksek ve pek derin bir kültüre dayalı olarak hazırlanmıştır. Eser, Hakim Şah Muhammed tarafından Farsçaya tercüme edildi. Ömer bin Yunus, Şeyh Takiyyüddin Muhamed bin Ahmed, Şeyh Şemseddin Muhammed bin Ebi Bekr ve Celaleddin Muhammed bin Ebi Bekr ve Celaleddin Abdurrahman Süyuti tarafından muhtasarları yazıldı. Kadı Cemaleddin Muhammed bin Ali eş-Şeybi tarafından zeyli yazıldı ve çeşitli zamanlarda basıldı.
Kemaleddin Demîrî, ünlü eserine 1069 çeşit hayvan ismini almış ve bunlar hakkında ayrı ayrı ilgi uyandırıcı açıklamalar yapmıştır. Eser Mehmet b, Süleyman tarafından 1400′de Türkçe’ye tercüme edildi. Diğer bir tercümesi ise Abdurrahman es-Sivasî tarafından yapılmış ve 1914′ te İstanbul’da basılmıştır.
Kaleme alındığı dönem için çok büyük yenilikler getirmiş olan eser, günümüz zooloji bilginleri arasında da tarihin en değerli eserleri arasında sayılıyor.
KİTAPTAN ALINTILAR:
 ARSLAN (ESED)
Yırtıcı bir hayvandır. Arapça’da arslana "Esed”, Farsça’da ise "Şir” denir. Arslanın arapçada çok adı vardır. İbn Haluye, arslanın beşyüz kadar ismi olduğunu söylemektedir. Bu zat, isimlerin tamamını bildirmiştir. Ali b. Kasım b. Cafer, arslanın yüz otuz kadar adını saymaktadır. Atılganlıkta, yiğitlikte ve güçte arslana benzediği için Hazreti Hamza (r.a.)’ya "Allah’ın Arslanı” denilmiştir.
Arslanın avından ortaklaşa hiçbir hayvan yiyemez. O karnı doyuncaya kadar yedikten sonra avını bırakır, oradan uzaklaşır. Bir daha avını yemek için geri dönmez. Acıktığı zaman huysuzlaşır, çok öfkeli olur. Karnı doyunca da yumuşak ve uysal bir hal alır. Köpeğin içtiği sudan içmez. O bakımdan, sevgilisine bir başkasının ilgi göstermesi üzerine onu terkeden aşığın halini bir şair "Arslan Gönüllü” olarak övüyor. Büyüdüğünde yiğitliği ve cesareti herkesçe bilinen arslanın doğduğunda ne kadar güçsüz ve hiç durumunda olması, Allah Teala’nın sonsuz güç ve kudretine işarettir. Arslan, avını ön dişleri ile ısırır. Diğer yırtıcılar gibi derhal yemeye başlamaz. Korktuğu şeyler de vardır. Horoz sesinden, kediden ve saç veya teneke gibi bir şeye tokmakla vurulduğunda çıkan sesten korkar. Ateş gördüğünde şakınlık gösterir. Hiçbir yırtıcı hayvanla anlaşıp dostluk kurmaz. Onları kendisine denk kabul etmez. Arslan derisi herhangi bir hayvan derisinin üzerine konsa o derinin tüyleri dökülür. Arslan kendisine kötü davranan ve haram yemekten korkmayan kimselerden başkasına zarar vermez. Arslana karşı okunacak dua, hadis-i şerifler, şer’i hükümler, Darb-ı Meseller, Tıp ve Havas’ta arslanın yeri, denenmiş havaslar, rüyada arslan görme yorumları yine Arslan bahsinde geçen konulardan bazıları…
BAL ARISI
Bal arısı, yaratılışı zarif, görünüşü tatlı, faydası çok fazla, şerefli ve temiz bir topluluktur. Rahatsız edilmedikçe insanı incitmezler. Allah Rasulü (s.a.v.) arı hakkında şöyle buyurdu: "Bal arısı hariç sineklerin hepsi cehennemdedir.” Yüce Allah (c.c.)’ın Nahl Suresi 68-69. ayeti arının şerefi ve faydası için başka söze hacet bırakmaz. Eski Yunan hakimlerinden biri talebelerine şöyle nasihatta bulunmuştur: "Sizler arının kovanda olduğu gibi olunuz.” Talebeleri bunun nasıl olacağını sorduklarında da şöyle demişlerdir: "Arılar, işe yaramayan ve tüketici durumunda olan arıları kovanda bırakmayıp dışarı atarlar. Onların işe yaramadıkları halde yerlerini daraltmalarına ve bal tüketmelerine izin vermezler. Kendi aralarında kimin çalışkan ve üretici, kimin tembel ve asalak olduğunu çok iyi bilirler.” Yine bal arısı konusunda ilaç olarak balın özellikleri ve faydalarına da yer verilmiş.
KÖPEK
Sahih-i Müslim’de şöyle bir rivayet vardır: Vaktiyle bir kadın çölde giderken çok susadı. O civarda rastladığı bir kuyuya inerek suyunu içti. Kuyudan çıktığında, bir köpeğin susuzluğunu gidermek ümidiyle balçık yaladığını gördü. "Bu köpek de en az benim kadar susuz” diyerek tekrar kuyuya indi. Ayağındaki mesti çıkarıp su ile doldurdu ve kuyudan çıkarak, o su ile köpeği suladı. Yüce Allah (c.c.), onun bu davranışından hoşnud kalarak onun mertebesini yüceltti. Günahlarını bağışladı.
Köpek eti haramdır. Bir kuduz köpek, eti yenen herhangi bir hayvanı ısırdığı takdirde onun etini yemek de haram olur. Rüyada köpek görmeyi, günah işlemeyi göze alan sefih bir kimse olarak yorumlamışlardır. Rüyada köpek havladığını işitmek, cimri ve kötü huylu bir insana delalet eder.

Yazar: Kemaleddin Demiri
Tercüme: Rahmi Serin
Katagori: Hayvanlar Ve Havasları
Sayfa Sayısı: 800
Boyut: 17 x 24 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Kapak Türü: Ciltli Sert Kapak
Kağıt Türü: 2. Hamur
Dili: Türkçe
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo

Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Tavsiye Ürünler
Hayatül Hayevan, Havas ve Esrarı, Kemalettin Demiri, Büyük Boy Ciltli 800 Sayfa Hayatül Hayevan, Havas ve Esrarı, Kemalettin Demiri, Büyük Boy Ciltli 800 Sayfa, Hayatül Hayevan Kitabı Hayvan Havas ve Esrarı Kemalettin Demiri, Tercüme Rahmi Serin pamuk ofset yayıncılık elif kitabevi konya satış sipariş, Pamuk Ofset Yayıncılık, Dua Havas hayatul hayvan tercüme rahmi serin, pamuk kod-dua048
Hayatül Hayevan, Havas ve Esrarı, Kemalettin Demiri, Büyük Boy Ciltli 800 Sayfa

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.