Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar İslam Kalesindeki Truva Atları, Ömer Faruk Mesci

Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar İslam Kalesindeki Truva Atları, Ömer Faruk Mesci

Kategori
Yayınevi
Barkod
Batıl Yorumlara Reddiyeler Kitabı, misvak neşriyat
Vitrin Katagorisi
Aynı gün kargo
Hakk Dinin Bâtıl Yorumları'na Cevaplar - İslam Kalesindeki Truva Atları
"Günümüzde, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz ve Ashâbını sıradan insanlar seviyesine indiren, fıkıh ilmini ve mezhepleri bir kenara iten, sünnete "seçmeci” yaklaşım sergileyen, Kur’ân’ı ise hevâ ve hevesleriyle yaptıkları yorumların nesnesi hâline getiren bir takım kimseler ortaya çıkmıştır.Bunların yanında hakları olmayan bir 'hoşgörü' ile kelime-i tevhîdin bütünlüğünden tâvizler veren, diğer yandan Ashâb-ı Kirâm'a sövmeyi din edinmiş toplulukları 'Ehl-i Beyt Mezhebi' adıyla müslümanlara kabul ettirmeye çalışan kimseler çoğalmıştır. Hakk Dînin Bâtıl Yorumları, bu konularda, samimi müslümanlara iyi bir kılavuz olacaktır. 
Kitapta ayrıca Kader, Kabir Azâbı, Türbe Ziyareti, Kadın Hakları, Recm, Faiz, Organ Nakli, Mûsiki, Namazların irleştirilmesi, Cuma Namazı, Kadınların Özel Halleri gibi pek çok güncel mesele, İslâmî zâviyeden incelenmiştir. Necip Fazıl’ın "Nefeslerimizle buzdan dağları erittik; erittik ama, ortalık da çamurdan geçilmez oldu.” şeklinde tabir ettiği portreyi, kara tablo çizmek için değil; "bâtılı bâtıl bilip ondan kaçınmak” adına sizlere sunuyoruz. "
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Yazar: Ömer Faruk Mesci
Kontrol: Mustafa Akgül  -Mehmet Taşkıran
Katagori: İtikad - Merak Edilen ve Tartışılan İslami ve İnanç Konularına Cevaplar ve Reddiyeler
Sayfa Sayısı: 320
Boyut: 14 x 21 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Basım Tarihi:  2014
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: Kitap Kağıdı
Dili: Türkçe 
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
SİTE: www.kitaptakipcileri.com 
Kitabın Amacı:
Bismillahirrahmanirrahim, Elhamdulillahi Rabbil Âlemin, Vessâlâtü vesselâmu ‘Âlâ Rasûlinâ Muhammedin ve ‘Âlâ Alihî ve Sahbihî ve Sellim.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Allahü Teâlâ, eşsiz yüce kitâbında, İsrâîloğullarının ve diğer haddi aşanların sözlerini ve inançlarını hikâye etmiş;  hakkı açıklamak ve hidâyet üzere olanlara yol göstermek için onları bize bildirmiştir.  Kitabında anlattığı bu insanların seviyesizliklerinden dolayı bunu terk etmemiştir. Âlimler de sünnetullaha uymuşlar ve Kur’ân-ı Kerîm’i kendilerine delîl edinerek her devirde hakkın ortaya çıkmasına çalışmışlar, kitaplarıya Müslümanların zihinlerini doğru olmayan bilgilerden arındırmışlardır.[1]

Nebi-i Muhterem (s.a.v.) Efendimiz de "Açıktan günah işleyenleri anlatmaktan niçin çekiniyorsunuz? İnsanlar onları ne zaman tanıyacak? Onların kötü eylemlerini anlatın ki, insanlar onlardan sakınsınlar, zarar görmekten korunsunlar.” (Beyhâki) buyurarak Müslümanların sakınması için, yeri geldiğinde yanlışların, sahipleri ile birlikte ifşâ edilmesine müsaade buyurmuşladır. Kitabımız bu temeller üzerine inşa edilmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.v.)’e saygıda kusur etmenin kişinin amellerinin yanmasına, hatta dîninden olmasına neden olduğunu Allah (c.c.), "Ey îmân edenler, seslerinizi peygamberin sesinden yüksek çıkarmayın. O’na, sözle birbirinize bağırdığınız gibi bağırmayın ki siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.”  (Hucûrat s. 2) buyurarak beyan etmiştir. Bu hakikati hiçe sayan bâzı kimseler; Nebî (s.a.v.)’nin yüce makamına layık olmayan sözlerle onu anlatmaya kalkmışlar ve daha öte giderek Cenab-ı Hakk’ın "her şeyi bilen, sonradan yaratılmışlara benzemeyen, mekândan münezzeh” sıfatlarını bile tartışmaya açarak zehirli oklarıyla Müslümanları can evinden vurmuşlardır.

Diğer yandan bazı kimseler; Kur’an’ı kendi görüşlerine göre te’vil etmeye kalkarak "Allah (c.c.)’ın kitabı yeter.” diyerek sünneti, dolayısıyla Nebî (s.a.v.)’yi aradan çıkarmak istemişlerdir. Hâlbuki Resûlullah (s.a.v.), "Sizden biriniz koltuğuna yaslanarak, Allah (c.c.)’ın şu Kur’ân’da haram kıldıklarından başka şeyleri haram kılmadığını mı zannediyor. Dikkat edin! Vallahi ben öğüt verdim, emrettim ve yasakladım. Bunlar (emirler ve yasaklar), Kur’ân’dakiler kadardır; hatta sayıca ondan da fazladır.”(Dârimî)buyurmuştur. Yine bazı kimseler; hadîs-i şerifleri, görünüşte kabul edip "Sahîh mi değil mi?” tartışması başlatarak bütün sünneti şüpheli göstermişler; hadîslerden ancak kendi indî görüşlerini destekleyecek kadar faydalanmışlardır.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Bazı kimseler de "Resûlullah (s.a.v.)’ın sözleri varken mezheblere ne gerek var, İmâm-ı Azam’daki akılsa bizdeki de akıl.” diyerek Müslümanlara altın kupa içinde zehir sunmuşlar; mezheb imamlarının yüzyıllardan süzülerek gelen metodolojisini bir kenara iterek ne onların elindeki ilmî malzemeye ne de onlardaki keskin anlayışa ve günlük yaşantıya sahip olduklarını unutarak onlarla kendilerini kıyas etmişler, dağa toslayıp duran keçi misâli hem kendilerine hem de takipçilerine zarar vermişlerdir. Sorulduğunda "Hanefîyim.” deyip tatbikatta İmâm-ı Â’zâm (r.a.)’a aykırı fetva vermekten çekinmemişler; asırlardır gelen, dört mezhebe bağlı, Müslümanların büyük çoğunluğu tarafından güzel kabul görmüş âlimlerin sözlerini bırakarak kendi görüşlerini ikâme etmişlerdir. Hâlbuki mezheb imamları Müslümanlara lâzım olacak her meseleyi, Kur’ân ve sünnete göre en ince ayrıntısına kadar tesbit edip bize dev bir miras bırakmışladır. Hakkında "Ben sizi, gecesi, gündüzü gibi apaydınlık olan bir dîn üzerinde bıraktım.” (İbn-i Mâce) buyrulan dînimizin her meselesini tartışmaya açan bu kimselerin yazdıkları, İslâmî litaratürde bir değer taşımazken bazılarının taşıdığı profesör etiketleri de kendilerini âlim yapmaya yetmemiştir.  Maalesef bu halleriyle İslâmî ilimlere vâkıf olmayan pekçok Müslümanı kendilerine inandırabilmişlerdir.

Hatta bazı kimseler hiçbir asırda, hiçbir coğrafyada, hiçbir Müslüman tarafından tartışılmamış olan "Kelime-i Şehâdet”in bütünlüğünden ve îmânın 6 şartından, hakları olmayan bir ‘hoşgörü’ ile tavizler vermişler; mü’min-kâfir ayrımını ortadan kaldırmaya varacak kadar ileri gitmişlerdir.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Bazıları da, hiç biri istisnâ edilmeksizin haklarında "Ashâbım yıldızlar gibidir” buyurulan ashâb-ı kirâmı (r.a.e.) sıradan târihi şahsiyetler seviyesinde görmüşlerdir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz,”Yahudiler 71 fırkaya bölündü, Hıristiyanlar 72 fırkaya. Ümmetim ise 73 fırkaya bölünecek. Biri dışında hepsi ateşte olacak. Kurtulan fırka, benim ve ashabımın yolundan gidenlerdir.” (Tirmizi) şeklinde buyurduğu hâlde; ashâb-ı kirâmı eleştirenlerin ve onların arasındaki bazı ihtilafları kurcalayarak bazıları hakkında olumsuz hüküm vermeye kalkanların, "Ashâb’ın yolu”ndan gitmedikleri açıktır.

Bunun ötesinde, sahâbe olduğu Kur’ân âyetiyle sabit olan Hz. Ebûbekir (r.a.), ümmetin ikinci en büyüğü olduğu mütevâtir haberlerle bilinen Hz. Ömer (r.a.) ve iffetli oluşu âyetle açıklanmış ve tesbit edilmiş bulunan annemiz Hz. Âişe (r.anhâ)’yı dillerine dolayanların hükmünü; İslâm âlimleri daha yüzyıllar önce vermişlerdir. Buna rağmen bu topluluğu, "Ehl-i Beyt Mezhebi” adı altında 21. yüzyıla ait bir tabirle süsleyerek hoş göstermeye çalışan kimseler çıkmıştır.

Bazı kimseler de âdetâ akıllarını ilahlaştırarak ve dünyevî faydacılığı ön planda tutarak İslam’ı; Allah Teâlâ’nın emrettiği gibi değil, kendi an­ladıkları gibi yaşama ısrarındadır. Bu modernist düşüncenin sahipleri  için aslolan modern dünyaya yadırgatıcı, aykırı ve rahatsız edici gelmeyen bir İslam yorumudur. Dîni şu an ki konjönktöre  adapte etmek gayretiyle fıkıh ilmini ve mezhepleri bir kenara itmişler, sünnete "seçmeci” yaklaşım sergilemişler, Kur’ân’ı ise hevâ ve hevesleriyle yaptıkları yorumların nesnesi hâline getirmişlerdir.  Bu  "Hakk’ı batıla satma” hatasını geçmişte hristiyan ve yahudiler de işleyerek dinlerini tahrif etmişlerdir.

Gâyemiz; hakkın ortaya çıkması, temiz akaidimizi bulandıran yanlış düşüncelerin ayıklanması, İslâm çınarının zehirli sarmaşıklardan temizlenmesidir. Kitabımızın hedefi, hiçbir şahıs ya da topluluk değil; tashih edilmeye muhtaç birtakım düşüncelerdir.Necip Fazıl’ın "Nefeslerimizle buzdan dağları erittik; erittik ama, ortalık da çamurdan geçilmez oldu.” şeklinde tabir ettiği portreyi, kara tablo çizmek için değil; "bâtılı bâtıl bilip ondan kaçınmak” adına sizlere sunarken belirtmemiz gerekir ki yukarıda kısaca bahsedilen ihtilaflar ve sahipleri, aslında hak üzere olan âlimlerimizin günümüze kadar getirdiği muazzam İslâmi birikim karşısında dikkate alınmayacak kadar önemsizdir. Ancak, getirdiği îman tehlikesi bizi böyle bir çalışmaya zorlamıştır.SİTE: www.kitaptakipcileri.com

"Aranızda hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte gerçek kurtuluşa erenler bunlardır.” (Âl-i İmran, 104) âyetinde belirtilen topluluktan olmak ümidiyle bu çalışmayı istifadenize sunuyoruz.

Tevfîk Allah (c.c.)’tandır.

Tartışmalı Konularla İlgili İsmi Zikredilenlerden Bazıları:
Abdülaziz Bayındır
Ali Şeriâti
Bin Baz ve el-Kahtani
Cemal Nur Sargut
Cemalettin Afgani
Diyanet
Elbânî
Fazlurrahman
Fethullah Gülen
Hayrettin Karaman
Humeyni
İbn-i Teymiyye
KuleyniSİTE: www.kitaptakipcileri.com
Mevdudi
Muhammed  Hamidullah
Muhammed Abduh
Muhammed Esed
Musa Carullah
Mustafa İslamoğlu
Nurettin Yıldız
Reşit Rıza
Seyyid Kutub
Süleyman Ateş
Süleyman Uludağ
Yaşar Nuri Öztürk
Yusuf el-Kardavi
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar İslam Kalesindeki Truva Atları, Ömer Faruk Mesci Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar İslam Kalesindeki Truva Atları, Ömer Faruk Mesci, Hakk Dinin Bâtıl Yorumları'na Cevaplar - İslam Kalesindeki Truva Atları, ömer faruk ,mecsi,reddiye ne demek, reddiye nedir, nurettin yıldıza reddiye, aşka reddiye, hristanlıgı reddiye,, reddiyeler,tahrif hareketleri fethullah gülen, tahrif hareketleri 2, tahrif hareketleri pdf, tahrif hareketleri 4, tahrif ne demek, kadir mısıroğlu, sebil yayınevi,ehli sünnet nedir ehli sünnet vel cemaat, ehli sünnet alimleri kimlerdir,, ehli sünnet mezhepleri, ehli sünnet alimleri, ehli sünnet itikadı, ehli sünnet vel cemaat nedir, ehli sünnet yolu,cübbeli ahmet hoca sohbetleri cübbeli ahmet hoca komik, cübbeli ahmet hoca video, cübbeli youtube, cübbeli ahmet hoca teke tek, cübbeli ahmet hoca fatih altaylı, cübbeli ahmet hoca kimdir, lalegül, Misvak Neşriyat, Akaid İnanç Batıl Yorumlara Reddiyeler Kitabı, misvak neşriyat
Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar İslam Kalesindeki Truva Atları, Ömer Faruk Mesci

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.