Gönül Cerrahı Nureddin Cerrahi ve Cerrahiler, Mustafa Özdamar

Gönül Cerrahı Nureddin Cerrahi ve Cerrahiler, Mustafa Özdamar

Kategori
Barkod
Cerrahi Tarikatı - Kırk Kandil
Vitrin Katagorisi
Aynı gün kargo
Gönül Cerrahı ve Cerrahiler - Mustafa Özdamar
"Karagümrükde bir aşk akademisi var. "Zuhurunun şiddetinden gaib olan” yüce Allahın "Ahsen-i takvim”(En üst düzey) üzere-en özel, en güzel biçimde-yarattığı, her türlü zarâfet ve kerâmetle donattığı insaniyete (esfel-i safilin)de (en alt durumlarda) tehlikeye giren veya girmeyen herkesin gitmesi gereken bir deva yurdu Nurdeddin Cerrahi(1678-1720) tekkesi.Abartma gibi gözükebilir bu belki ama,öyle değil.Herkesin alabileceği bir şey var bu dergâhta bence.Yüzyıllardır,yedi iklim dört bucağa,en netameli devirlerde bile hiç kandil söndürmeden türüm türüm insanlık ve İslamlık eğitimi vermiş evrensel bir Üniversite burası...
Allah'ın sevipte yarattığı herkese ve her kesime kapı açan bu dergâh,yeryüzünün en nezih irfan ocaklarından birisidir.
Kâinatın künhüne-özüne-kandil uyandıran.İnsanı iki cihandada aziz eden -güçlü ve onurlu kılan-irfan ocakları dergâhlar...
Ve onları yaşatan güzel insanların devran ve seyranı...
Dününden gününe Gönül Cerrahı Nureddin Cerrahi Dergâhının devran ve seyranını okayacaksınız bu kitabta...Yâ Selâm!
SİTE: www.kitaptakipcileri.com 
Yazar: Mustafa Özdamar
Katagori: Tasavvuf - Cerrahi Tarikatı ve Nureddin Cerrahi K.s
Sayfa Sayısı: 240
Boyut: 14 x 21 cm 
Basım Yeri: İstanbul
Basım Tarihi:  2015
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: Kitap Kağıdı
Dili: Türkçe 
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
 
Derviş Zarafeti
"27 Mart 1995 Pazartesi meşkinden önce, Sertarik odasında, lokma faslında, yemekten sonra şöyle bir şey anlattı Sefer Efendi:
  -Vaktiyle İstanbul'da, artık hangi devirdeyse, Padişahla Sadrazam arasında: Mollalar mı daha mükemmeldir; dervişler mi? diye bir muhasebe-konuşma, yârenlik geçmiş.
    Sadrazam : Mollalar!... demiş, Molla Efendiler daha mükemmel olsalar gerekdir!.. deyince, Padişah; Eh! demiş, pekala!.. Onu öğrenmek zor değil!..
    Sadrazam: Nasıl olacak bu?
    Padişah : Kolay!.. demiş, bu hafta filan gün İstanbul'un bütün kalburüstü mollalarını saraya davet edin, akşam yemeğine!.. Yemekte alırız bunun cevabını!..
    İrade tebliğ edilmiş, akşam bütün mollalar sarayda toplanmış. Padişahla Vezir de -Sadrazam- tebdil-i kıyafetle ulemanın arasına karışarak ve hepsini de ikisi birlikte küme küme dolaşarak: Hoş geldiniz, safalar getirdiniz!.. Efendim, Mollalar hazeratı olarak, aranızda en ulunuz, en aliminiz, en önde geleniniz kimdir? diye sual etmişler:
                - Hem anket yapıyorlar, hem de olgunluklarını tartıyorlar?
                - Evet!
                - Ne demişler efendim?
                - Kime ve hangi kümeye uğradılarsa, hepsi de : Tanıyamadın mı? İşte karşında duruyor ya!... Sualinin cevabı, kendisine sual tevcih ettiğin zat-ı şerihin ta kendisi!.. Yani, ben! der gibi bir tavır sergilemişler.
                   Hiç birisi de: Filandır! diyememiş, herkes, hepsi kendisine yontmuş.
       Bu yoklama işlemi bittikten sonra, Padişah Vezir'e: Hani, demiş kemali nerde mollaların? Hepsi kendi beniyle memlu!.. Diğergamlık olgunluğu görmedim hiç birisinde ben! ama dur!.. Bitmedi!.. Dahası var!.. Bir sınavdan daha geçsinler, görelim bakalım ne yapacaklar!..
                   Karşılaşma faslından sonra sofraya buyur edilmişler. Sofraya da küme küme oturtulmuş mollalar yine. Kümelerin ortasında büyük büyük geniş Sultani Saray sinileri... Her sininin ortasında büyük semek lengeri. Herkese aynı kaptan yedirmek ve nasıl yiyeceklerini ölçmek için de uzun uzun, birer metrelik kaşıklar vermişler mahsustan. Bakalım ne yapacaklar ve nasıl lokmalanacaklar, diye.
                  Keşmekeş olmuş ortalık tabii. Doğru dürüst yemek yiyemedikleri gibi, birbirlerinin üstünü başını da batırmışlar, homurdanarak çıkmışlar: Bu ne biçim ziyafet böyle? Hem aç kaldık, hem rezil olduk!.. olmaz olsun böyle davet! diyerek çıkmışlar.
                 Ertesi hafta, aynı davet, aynı ziyafet dervişler için de tekrarlanmış. Padişah ve Vezir yne tebdil-i kıyafetle, küme küme bütün dervişlere: İçinizde hanginiz daha ileride? Hanginiz daha yücelerde seyran ediyor_? diye sormuşlar. Hepsi de, ya yanındakini ya karşısındakini göstermiş!.. O onu, o onu, o onu, hepsi birbirini göstererek tam bir tevhid hali, vahdet sergilemişler.
               Sonra sofraya oturmuşlar, aynı zarafet, aynı diğergamlık orada da devam etmiş.
               Sofralar büyük, kaplar tek ve kaşıklar uzun ya!.. Tarikat terbiyesi içinde edindikleri zarafetle, hepsi birbirini kollayarak, herkes kendi kaşığıyla karşısındakine lokma vermiş... O ona, o ona, o ona!.. Tamam!.. Ondan sonra da, bir de sofra virdi, sofra ilahisi:

 Haktan gelen nimeti,
Yedik Elhamdülillah!
Zıllullahtan şerbeti,
İçtik Elhamdülillah!

Hak nimetin bol ede,
Doysun hem bay, hem gedâ,
Herkese versin Hüdâ,
Doyduk Elhamdülillah!

Padişahım çok yaşa!
Kaybetti vezir paşa!
Sırdan gelen nidayı,
Aldık Elhamdülillah!

demişler, bitirmişler. Padişah da, vezir de erimişler tabii.
      Bu da böyle bir hikayedir işte, efsane!
      - Cenab-ı Hak hiç kimseyi nefsane etmesin efendim! Yoksa bu efsanedeki nefsanelik canına okuyor insanın.
      -Âa-miiin!.. Öyledir, Allah muhafaza buyursun."
 (Gönül Cerrahı Nureddin Cerrahi ve Cerrahiler, Mustafa Özdamar, s:203,Kırkkandil Yayınevi)



* Pir Nureddin Cerrahi Hazretleri : (1678-1720)  Cerrahi tarikatının piri. Mısır kadılığına tayin olduğu esnada, Kadim Köstendil Müstüfü Şeyh Ali Alaaddin Ramazani El-Halveti Hazretlerine intisab eder, ve yirmibeş yaşında şeyhinden, "Git kendi devranını uyandır!" emri ile hilafetini alıp Karagümrük'teki Canfeda Hatun Camii'nde dergahının temellerini atar. Rabbim himmet ve şefaatlerine nail eylesin!.Amin!

Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Gönül Cerrahı Nureddin Cerrahi ve Cerrahiler, Mustafa Özdamar Gönül Cerrahı Nureddin Cerrahi ve Cerrahiler, Mustafa Özdamar, Gönül Cerrahı ve Cerrahiler - Mustafa Özdamar ''Karagümrükde bir aşk akademisi var. ''Zuhurunun şiddetinden gaib olan” yüce Allahın ''Ahsen-i takvim”(En üst düzey) üzere-en özel, en güzel biçimde-yarattığı, her türlü zarâfet ve kerâmetle donattığı,Cerrahi Tarıkatı kitabı satın al web sitesi elif kitabevi konya kitaptakipcileri,cehri zikir,uşşaki,kadiri,nakşibendi,rufai,rıfai,tarikatı,nurettin cerrahi efendi,ömer tuğrul inançer,fatih çıtlak,karagümrük,tekke,dergah,satın al,satış,fiyatı,nerede satılıyor,satın al,, Kırk Kandil Yayınevi, Tasavvuf Cerrahi Tarikatı - Kırk Kandil
Gönül Cerrahı Nureddin Cerrahi ve Cerrahiler, Mustafa Özdamar

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.