Gizli Anların Yolcusu, Ayşe Kulin
Kategori
Yayınevi
Barkod
9789752899513
Yazar
Vitrin Katagorisi
Piyasa Fiyatı
19.00
403,20 ₺
Gizli Anların Yolcusu - Ayşe Kulin
Sayfa Sayısı : 428
Boyut : 14 x 20 cm
Basım Yeri : İstanbul
Kapak Türü : Karton Kapak
Kağıt Türü : İthal kağıt
Dili : Türkçe
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
Uzun zamandır çıkmadığı yollarda kaybolanların hikâyesi...
Ayşe Kulin yeni romanında aşkın değiştirdiği ve bir daha hiç aynı olmayacak hayatları anlatıyor…Çağdaş edebiyatımızın en sevilen yazarlarından Ayşe Kulin, Gizli Anların Yolcusu ile bir kez daha okurlarını şaşırtıcı gerçeklerle yüzleşmeye zorluyor.
Bu kitap yerleşik ve düzenli hayatlarımızın nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğunu, bir anda yıkılıp gidebileceğini gösteriyor bize...
Acı bir kaza... Bir anda ağızdan kaçan bir söz... Ansızın yayınevine gelen bir dosya...
Birbirine dolanmış eşarplar...
Bütün bunlar, aykırı bir aşkın başını ve sonunu belirlemeye yeter mi?Gizli Anların Yolcusu, pek çoğumuzun anlamakta zorlandığı, yargılamakta ısrar ettiği bir aşkın romanı.
Ayşe Kulin her zamanki ustalığıyla yaklaşmaya korkulan bir konunun üstüne giderek tabuları yıkmayı deniyor.Bu romanda sadece aşkı değil, toplumun zorladığı hayatları, harcanmış çocuklukları, kendi içindeki sırlarla en yakınlarını yaralayan ailelerin öykülerini soluk kesen bir tempoyla okuyacaksınız...
Ayşe Kulin'den tabuları sarsacak kitap
Şimdiye dek yazdığı 22 kitabı da çok satanlar listesine giren Ayşe Kulin, yeni romanı 'Gizli
Anların Yolcusu'nda hiç yapmadığı bir şeyi yapıyor ve bu kez 'karanlığın içinden' sesleniyor.
Aile, arkadaşlık, sevgi, aşk, şehvet ve eşcinsellik üzerine çarpıcı ve farklı bir roman. Her zamanki gibi bir solukta okunuyor...
Ayşe Kulin, kendinden hiç beklenmeyen ne ise onu yapmış bu kez.
Şimdiye dek, kendi hayatından, yakın tarihten ya da gerçek olaylardan ilham aldığı kitaplar yazan ve 'çoksatar' bir yazar olan Kulin, 'Gizli Anların Yolcusu'nda okuru heyecanlı ve şaşırtıcı bir yolculuğa çıkarıyor.Kitap, aslında bir 'son sahnesi'yle açılıyor. Balkondan düşmüş genç bir adamın cesedi apartman boşluğunda yatıyor ve balkonda bir ucu kopmuş çamaşır ipinin dibinde elinde üç renkli bir eşarpla oturan, orta yaşlı bir adam var. Olay yerinde bulunan adam, olan biteni polise anlatmak için sorgu odasındaki sandalyeye otururken, bu vahim sahnenin müsebbibi olaylar zinciri akıyor zihninden.
Biz de soluk soluğa olayı başından itibaren anlatan İlhami'yi dinliyoruz...
İlhami orta yaşlı bir yayıncı, güzel karısı Eda ile arkadaşlarının 'işte yüzyılın aşkı' dediği bir aşkla evlenmiş. İşinde başarılı. Ortağı Handan ile biraz 'Mavi Ay' dizisindeki karşılıklı oda kapısı çarpmalı Cybill Shepherd-Bruce Willis didişmelerini hatırlatan bir iş ilişkisi yaşıyor.
Elbette başarılı, karizmatik yayıncı İlhami'nin hayatı kolay değil. Karısı Eda ile yaşadıkları trajik bir aile travmasını öğreniyoruz önce. Ardından Handan iş ortağı olmaktan çıkıyor ve olaylar kelimenin tam anlamıyla sarpa sarmaya başlıyor.
Tüm karakterler başarıyla kurgulanmış, her birini ete kemiğe bürünmüş halleriyle gözünün önünde canlandırıyor okur.
Her şey o kadar gerçekçi anlatılıyor ki, bir ödül gecesinde sahneye çıkan şarkıcının adı verilmese bile Ajda Pekkan olduğunu da görüyorsunuz, geceye katılan kadınların masalardaki Chanel çantalarını ya da estetikten kediye dönen bir örnek suratlarını da... Şanghay ve Çin'i anlattığı sayfalarda Ayşe Kulin'in buraları muhakkak görmüş olduğunu, aksi takdirde bu kadar iyi betimleyemeyeceğini düşünüyor insan...Güncel meseleler satır aralarına ustaca yerleştirilmiş. İlhami'nin karısı Eda, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin 'Bir kızım var öğretmen olacak' kampanyası için çalışırken, İLHAN (İlhami ile Handan'ın isimlerinin ilk heceleri) Yayıncılık'ın bahçesine gömülmüş silah olma ihtimali üzerine espri yapılabiliyor.
Ya da basacakları yeni bir kitabın içinde orduyu ve askerlik kurumunu eleştiren bölümün değil, söz konusu kitabın kahramanının tarikat ilişkisi içinde başına gelenleri anlattığı bölümün sansürlenmesi, yumuşatılması üzerine kafa yorulabiliyor.
İlhami'nin ailece yaşadıkları 'travma sonrası stres bozukluğu' üzerine kendini araması ya da aslında kaybetmesi üzerine ilerleyen olaylar; bir noktadan sonra 'Bermuda Şeytan Üçgenleri'ne dönüyor. Baştan itibaren okurun kadrajında olan yayınevinin sakin, sessiz, başarılı grafikeri Bora, İlhami'nin Londra'da lise eğitimi gören kızı Derya'ya İstanbul gecelerinde göz kulak olsun diye görevlendirildiğinde o meşum üçgenlerin de başrolüne oturuveriyor. Travma sonrası kendini arayan İlhami, çocukluğunda Kuran kursunda uğradığı tecavüz sonrası eşcinsel olan Bora'da buluyor aradığı aşkı. Yani Türkiye'de hep yapıldığı gibi Ayşe Kulin de bu 'travma eşcinselliği' tuzağına düşmekten kurtaramıyor kendini.
Bu klişenin dışında takıldıkları barlardan ikili ilişkilerdeki kıskançlıklara eşcinsellikle ilgili birçok isabetli detay var kitapta.Bedrettin, Bedri, Bora... Bu dönüşüm, kitabın kilitlerinden biri. Bora hevesli bir grafiker ama aynı zamanda yazar. Bedrettin'in Bora oluşunu yazdığı kitabının adı 'Karanlığın İçinden'. Bazı sayfalarını okuyoruz; roman içinde roman...
Ayrıca basılsa, o da diğer Ayşe Kulin romanları gibi 'çoksatar' eminim.
Zaten 'Gizli Anların Yolcusu'nda olay örgüsü Bora'nın henüz basılmayan ikinci kitabı 'Zifiri Karanlıktaki Işık' sayesinde çözülüyor.İlhami, sürekli hata yapan, hatalarının muhasebesini tutarken kendini kayırmayan bir karakter, belki de bu nedenle okurken karısını sürekli aldatan 'aşağılık' biri gibi gelmiyor okura.
'Ayaklarımda muflonlu terliklerim, dizlerimde battaniyemle, çok yaşlı bir adam olarak tekerlekli sandalyemde oturmuş, hayatımın kilometre taşlarını gözden geçirirken yanımdaki koltukta kim olsun isteyecektim?' diye soruyor mesela...
Ve kitap sürekli aşkı sorguluyor, arıyor; İlhami'nin 'sonsuz', Bora'nın 'takıntılı' -ki biz bunu çok sonra anlıyoruz-, kızı Derya'nın 'ilk', karısı Eda'nın 'masum', Handan'ın 'ihtiraslı' aşkları arasında, gizli anlara yapılan okuma yolculuğu bir solukta bitiyor...
Kitabın olay ve karakter örgüsünün başarısına birkaç noktada gölge düşmüyor değil.
Ayşe Kulin, Bora ve peşindeki kötü adam Hüsam ilişkisini hiçbir zaman çözemeyecek olan okura, muzırca 'Bunu da siz halledin' diyordur, kim bilir...
Kitaptan ilk cümlePolis memuru adımı sordu.
Söyledim. Yaşımı, adresimi, ne iş yaptığımı...
Kapıyı onlara açtığımdan beri, sinirlerim bir kerpetenle teker teker alınmışçasına sakindim. Dalgasız, çarşaf gibi bir denizde, sırtüstü kendimi tamamen suya bırakmış gibi...
Kaderime teslim! www.kitaptakipcileri.com
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Tavsiye Ürünler
