Bilinmeyen Yönleriyle Cinler Alemi, Müslüman Cinle Sohbetler, Muhammed İsa Davud

Bilinmeyen Yönleriyle Cinler Alemi, Müslüman Cinle Sohbetler, Muhammed İsa Davud

Kategori
Yayınevi
Barkod
Cinler Alemi - Demir Kitabevi
Aynı gün kargo
Bilinmeyen Yönleriyle Cinler Alemi
Müslüman Cinle Sohbetler - Muhammed İsa Davud
Büyü nedir? Büyü'nün çeşitleri ve Tedavisi
 
Yazar: Muhammed İsa Davud
Tercüme: Saim Güngör
Sayfa Sayısı: 224
Boyut: 14 x 20 cm 
Basım Yeri: İstanbul 
Basım Tarihi: 2014
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: İthal Kağıt
Dili: Arapça - Türkçe 
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
 
Kitapta bazı konular: Cinlerin varlık ve mahiyeti, David Copperfield'in iç yüzü, Sihir Tılsım ve Cin Çarpması, Şeytandan Korunma Yolları, Büyü ve Sihir çeşitleri, Belirtileri Tedavisi, Her türlü büyüyü bozmak için terkipler. İsmi Azam Duası havas ve esarrı ve daha fazlası ayrıntılı şekilde bu kitapta...www.kitaptakipcileri.com
 
Önsöz
 
Yalnızca hayale teslim olmak ,akla dayanmak ve bilemediklerimizi öğrenmememiz sapmanın yollarıdır.bunların tümü yada biri bir şahısta bulunabilir.bu da kişiyi çok rahatlıkla inanç ,düşünce,mezhep olarak zedeler..
Cinler bu gezegende bizlerle beraber yasamaktadırlar.daha ince bir tabirle cinlerin ,dünya gezegenindeki varlıkları biz insanlardan öncedir.hayır ve şerre tabi olma ,ikisini yada tekini tercih etme .allah’ın onları da mükellef kılması cin ve insanların bazı ortak özellikleridir.insanlardan çoğu bu tür mahlukatın varlığı hususunda genel tecrübeye sahiptirler.vahiy ve sünnet, gözlerimizle görünmeyen fakat hissettiğimiz bu gayb alemini bizlere birçok yerden anlatmaktadır ki düz yoldan sapmayalım....
Müslüman olmayanların,cinlere onlarda olmayan birçok özellik atfetmesi belki bu konuda bilgi sahibi olmadıkları için mazur görülebilir.onlara atfedilen bir diğer özellikse cinlerin gaybı(geleceği)bildiklerini iddia etmeleridir.allah korusun bir müslümanın böyle bir iddiada bulunması allaha şirk koşması demektir.allah korusun.....
Uzun yıllardan beri cinler alemi ilgimi çekmiştir.bazı hadiselerin altında cinlerin oluşu bu ilgimi dahada yoğunlastırdı.cinler alemine olan ilgimde normaldi.çünkü ben bir müslümandım.onların hal ve davranışlarını yüce allah kuranı kerimde ,hz.muhammed(S.a.S) ise hadislerinde bildiriyordu.www.kitaptakipcileri.com
Ben suna inanıyorum ki cinler insan vücuduna nüfüz edebilmekte şekle girebilmektedir.islam dini bu gerçeği yalanlamamıştır.hz.muhammed(s.a.s) bunu haber vermişlerdir.hz rasul den sonra ahmed ibni hanbel ibni temiyye ibnül kayim ve diğer güvenilir imamlar görüş birliğindedir..
Daha önce el-ahbar gazetesinde yazdığımdan ve islamı tahsil ederken cinler alemi ile ilgilendiğimden büyük tecrübeler kazandım.bir gün mısır ın büyük alimlerindenbiriyle sohbet ederken yanımıza iki kız girdi.dini bir meseleyi öğrenmek istiyorlardı.bu kızlardan biri insan biride ona nüfuz etmiş cinni bir kızdı.bu cinin insanın vücuduna girme hadisesi hiçbir inkara mahal vermeyecek sekilde gözlerimin önünde oldu.o cinle birçok konuda konuştum.o türk asıllı bir cindi ve adı corçinna idi.bu olaydan kısa bir süre sonra 17 yasında bir kız baba ve annesiyle bizi ziyarete geldi.onları misafir odasına alır almaz kızcağız iki büklüm olup titremeye basladı.anne ve babası çok sinirlendiler.kızlarının bünyesine kafir bir cinin girmesi onları asabileştirmişti.kendilerine ayet el kürsi okumalarını söyledik.bu sırada genç kız anormal bir biçimde oraya buraya koşuyor ve odadaki dolaplara şiddetle vuruyordu.artık hepimiz ayet el kürsü yü okuyorduk.bu okumalardan rahatsız olan kızın bünyesindeki dişi şeytan genç kızın ağzından inanılmaz küfürler etmeye basladı.öyle ki bu küfürleri burda yazmaya utanırım.biz okumaya devam ettik.ta ki genç kız yere yığıldı.onu yerden kaldırıp bir koltuğa tasımayı denedik ama bu oldukça zor bi işti.kızcağız titriyordu bir müdeet sonra kendine geldi.onu koltuğa tasıdık.kendine geldiğinde ona islamdan ayrılmamasını ve hz.muhammedin (s.a.s)yolunda gitmesini tavsiye ettik.
Bundan sonra bu gizemli alem hakkında ki tecrübelerim arttı.fakat benim cinlerle arkadaslık kurmak ve o arkadaslığı sürdürmek gibi bir niyetim yok.sadece onlar hakkında bilgi sahibi olmak önemli benim için.cinlerle arkadaşlığın sonu hiçbir zaman hayır getirmez.hayır olan yalnızca allahı zikretmektir.
Bu kitabı yazmak için istihareye yattım.allahın lütfu ile daha önce kafirken sonradan müslüman olan bir cin ile defalarca buluşup uzun uzun sohbetler ettik.işte bu sohbetlerde cinler aleminden gelen bu cine çeşitli sorular sordum değişik cevaplar aldım.o cin allahın sadece kendisilerine vermiş olduğu özellikleri bana açtığında hayretler içerisinde kaldım.ondan birçok itiraf duydum.bazı özel ve enteresan sorularıma kacamak cevaplar verse de onlardan bazı ipuçları çıkarmış oldum.www.kitaptakipcileri.com
Bu sebeble diyoruzki kleme aldığımız bu eser cinler alemi konusunda tek eserdir.yer yer uzun açıklamalara ve dipnotlara yer verdimki cinler hakkındaki yanlış inanışlar son bulsun.cenabı allahtan tek isteğim müslümanların bu eserden istifade etmeleridir.aynı biçimde yahudi ve hristiyanlarında hidayetine vesile olur inşallah.allahım sana yönelir sana tevekkül ederim. 
Muhammed isa davud
 
ARAPÇADA CİNİN MANASI
 
Cinlerde insanlar gibi ayrı bir türdür.cinler şeffaf bir yapıya sahip olmaları ve aynı gezegeni paylaşmalarına karşın görülmemektedirler.onlarda akıl ve irade sahibidirler.aynen bizim gibi allaha karsı sorumludurlar...
Müslüman cin(mustafa kencur)A insanlığın en eski dili nedir diye sorduğumda arapça olduğunu söyledi.mustafa bu haberi babası semir ve dedesi kencur dan öğrenmiş.bütün cin alemindede böyle biliniyormuş.mustafanın dedesi yedinci kat gökteki ilahi haberleri dinlemek isterken üzerine yakıcı bir alev huzmesi(tahminimce göktaşı)gönderilmiş ve yanarak ölmüş.mustafanın dedesi hint asıllı imiş..www.kitaptakipcileri.com
Araplar çok eski zamanlardan beri bizimle bu gezegeni paylaşan bu gizli ve akıllı yaratıklara cinni ismini vermişlerdir.(gizli görünmeyen anlamında)kuranı kerimde bu varlıklar için aynı ifadeyi kullanmıştır.avrupa dilleri bu kelimeyi arapçadan almıştır.mesela ingilizcede ki bu gizli varlığın adı genie şeklinde ifade olunur...
 
CİNLER NE ZAMAN YARATILMIŞTIRwww.kitaptakipcileri.com
 
Allahü teala cinleri ilk insandan çok önceleri yaratmıştır.bu öncelik çok büyük bir zaman birimini ifade eder.bu insanlara görede cinlere görede böyledir.kuranda allah şöyle buyurmuştur’’andolsun ki insanı kuru balçıktan işlenebilen kara topraktan yarattık.cinleride daha önce dumansız ateşten yarattık’’(hicr 26 27 )
(arkadaşlar ben burada uzun süre düşündüm ve dumansız ateş değiminin bir tür radyasyon dalgası olduğu kanaatine vardım.çünkü cinler insan derisine nüfüz edebilmekte onları etkileyebilmektedir.bu da apaçık bir tür radyasyon dalgalarıyla oluştukları kanaatini uyandırdı bende)cinler insandan önce yaratılmalarını bir gurur vesilesi olarak görürler.öyleki müslüman cin mustafa kencurda sık sık bunu dile getirir ve gururlanırdı.taki ben allahın iradesi öyle istediği için sizi önce yaratmış ve bunu böbürlenme meselesi yapmamamsı gerektiğini söyleyince vazgeçti.benim gibi bir insandan ilim öğrenmesi hoşuna gidiyor bana daha fazla öğret hadi daha da öğret diyordu..
 
CİNLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ(HANGİ MADDEDEN YARATILMIŞLARDIR)
 
Bu yazdıklarım ahmed hulusinin ruh insan cin adlı eserindendir.konuyla çok ilgisi olduğu ve olaya bilimsel boyutta yaklaştığı için buraya aldım.umarım faydalı olur.
 
"CİN" adıyla işaret edilen; gerçeği itibariyle insan gözü tarafından görülemiyen; bazen de sahip oldukları özellikler dolayısıyla, bazı insanlara maddemsi görüntüler verebilen bu varlık türünün yapısı iki katmandan oluşur: www.kitaptakipcileri.com
1-CAN... Algılamada yetersiz kaldığımız "bilinç" türü... 
2-PERİSPERİ denilen "hologramik dalga beden"!. 
Kur`ân-ı Kerim’de "CİN" kelimesiyle tanımlanan; halk arasında "peri", "dev", "hayâlet", "CİN", "CİNNÎ", "iyi saatte olsunlar" diye bilinen; görüntülerine göre çeşitli isimler takılan; spiritlerin, ölmüş kişilerin "RUH"u sanarak çağırma yoluyla iletişim kurdukları; son olarak da anlattıkları masalları yutacak fikir düzeyindeki kişilere kendilerini "UZAYLI VARLIKLAR" olarak tanıtan görünmeyen "bilinç varlıklar"dır!..
"NEFS"i itibariyle varlığını, hayâtiyetini, "ben" bilincini bundan önceki bölümde belirtmiş olduğumuz üzere mutlak "RUH"tan alır...www.kitaptakipcileri.com
Bilinç mükemmeliyeti olarak, evrende "İNSAN"dan sonra gelmektedir...
Kendi varlığını bilebilmesi, perisperiye (dalga bedene) bürünmesinden itibaren olmaktadır ki, bu da CİNlerin bir nevi doğumu olmaktadır kendi yapılarına göre...
Mutlak mânâda ölümü, kıyâmet denen anda olmaktadır aynen insan gibi...
Basit mânâdaki yani bizim umumi olarak anladığımız şekildeki ölümleri ise, kendilerine tâyin edilmiş ömürleri sonunda perisperilerinden (dalga bedenden) soyutlanmaları tarzında olmaktadır... CİNler kendilerinden birisinin ölümlerini, onun aralarından kaybolmalarıyla anlarlar...www.kitaptakipcileri.com
Yaşama süreleri yâni ömürleri hakikatta insanlarla aynı süre almasına rağmen, yapı şartları ve özellikleri dolayısıyla, bu süre bazen bize göre 700-1000 yaşını bile bulmaktadır... Yâni gerçekte, kendi öz zamanlarına göre 60-70 senelik ömürleri, bizim zaman birimimize kıyaslandığı takdirde, karşımıza 1000 seneye yakın bir ömür süresi çıkabilmektedir...
Yapıları sebebiyle çok gelişmiş imkânlara sahip olmalarına rağmen, düşünce seviyesi, bilinç olarak, insanlardan üstün olanına da rastlanmaktadır... Şurası kesin olarak bilinmektedir ki, üstün insan, üstün CİNden daha üstün olmaktadır...
Karakter olarak insandan daha zayıf bir yapıya sahiptirler... Olumsuz olarak adlandırılan davranışları çokça ortaya koymaya yatkındırlar... Ve genellikle bu çeşit işlerle uğraşırlar... Ancak buna rağmen içlerinde, iyileri, dine bağlı olanları ve hattâ ender de olsa evliyaları vardır...
En büyük özellikleri ve eğlenceleri, insanların zayıf taraflarından faydalanarak, müsait olan yapıları dolayısı ve sebebiyle, onları kendilerine bağlı kılmak, istediklerini yaptırmak, adeta kulları olarak kendilerine hizmet vermelerini sağlamak, taptırtmaktır...
Şeytan diye bilinen, yahut da şeytana ait olarak bilinen işlerin tamamı gerçekte CİNlere aittir... Çünkü şeytâniyet, CİNlerin bir vasfıdır!. CİNlerin dışında ayrıca, şeytan diye bir varlık yoktur...
CİNlerin özelliklerinden bundan sonraki bölümlerde daha geniş bir şekilde devam edeceğimizden, şimdilik burada kesiyor ve büründükleri örtüye geçiyoruz:
CİNler, hareketlilikleri ve madde kaydında olmamaları dolayısıyla, geçmişi tamamen bilebilmektedirler...
Geleceğe ait bilgileri, gene yapıları dolayısıyle bir ölçüde bilmeleri mümkün olmakta ise de, detaya inememektedirler... Pek çok kere de geleceğe ait verdikleri bilgileri yanlış çıkmaktadır.
2. PERİSPERİ (Ruhu hayvânî):www.kitaptakipcileri.com
Yapısı henüz bugünkü ilmin tesbit edemediği dalgalardan oluşmuştur... Ancak bu sahada vazifeli olanların bir süre çalışması sonucu, perisperinin, yani dalga bedenin yapısını tesbit etmeleri hiç de güç olmayacaktır...www.kitaptakipcileri.com
"İnsan" bölümünde açıkladığımız, "insandaki dalga bedenle" aynı özelliklere sahiptir...
Ayrıca, beden gibi, birşeye bürünmüş değildir; bedenin fonksiyonlarını da perisperi yüklenmektedir.
Diledikleri takdirde maddemsi bir görüntü verebilmektedirler...
Bizim zaman ve mekan kayıtlarımızla bağlı değillerdir...
İstedikleri anda dünyanın herhangi bir yerinde veya semanın herhangibir bölgesinde olabilecek seyyaliyete ve hıza sahiptirler...
Peki "CİN"lerin ömürleri nasıl oluyor da bin seneyi bulabiliyor..? Şimdi de onu açıklayalım...www.kitaptakipcileri.com
* * *
Daha önce de belirtmiş olduğum gibi, CİNlerin ömürleri, insanların ortalama ömür süreleri olan 70 senenin yaklaşık 10 ila 13 katı, yâni 700 ile 1000 sene arasında değişmektedir..
Ancak bazı CİNlerin ömürlerinin 1400 seneye yakın bir zamanı kapladığı da bu sahada ihtisas sahibi olan kişilerce belirtilmektedir.www.kitaptakipcileri.com
Onların ömürlerinin bu kadar uzun olması, yaşam şartlarının bizden başka bir şekilde olmasına, hızlarının insanınkinden çok çok yüksek olmasına bağlı bulunmaktadır..
Bunu imkânımız ve müsbet ilmin gelişmeleri nisbetinde açıklamaya çalışalım..
Bugün fizikte "öz zamanın kısalması" denilen son derece şaşırtıcı bir durum tüm günümüz ileri bilim çevrelerince kabul edilmiş durumdadır.. 
Bu olayı basit bir şekilde anlatmak gerekirse; "hız yükseldikçe, zaman yavaşlar... Hız, belirli bir noktaya ulaştığında ise zaman durur" şeklinde özetleyebiliriz...
Bunun açıklamasını ünlü fizikçi Paul Langevin şöyle yapmıştır: 
"Bir taşıtın içindeki insanla birlikte, yeryüzünden ışık hızının 20.000`de biri kadar bir hızla ayrıldığını düşünün... Bu taşıt ve içindeki insan, taşıt içindeki kendi zamanı ile tam bir yıl süreyle dünyadan uzaklaşıyor... Bir senenin sonunda ise çark ediyor ve dünyaya geri gelmeye başlıyor... www.kitaptakipcileri.com
Ve sonuçta dünyaya geri döndüğü zaman kendi öz zamanına göre iki sene geçmiş iken, dünyanın tam ikyüz yıl ihtiyarlamış olduğunu, dünya üzerinde üç neslin değişmiş bulunduğunu görüyor.."
İşte bu durum onun çok yüksek hızda yaşamış olmasından ileri gelmektedir...
Evet, CİNler ise yapıları, madde kaydıyla kayıtlı olmamaları dolayısıyla sürekli olarak yüksek hız içinde yaşamaktadırlar.. www.kitaptakipcileri.com
İşte bu hızları dolayısıyla da, onlar, bizim 70 yıllık ömrümüz kadar bir zamanı kendi öz zamanları içinde yaşadıkları zaman; bu süre bizim hızımıza bağlı zaman boyutu itibariyle 700 sene civarına ulaşmaktadır...
Buna göre, boyutumuzun zaman ölçüsü ve hızına göre insanın ortalama 70 yıl yaşadığını ve CİNin ömrünün de bize göre 700 sene civarında olduğunu kabul edersek, çok basit bir hesapla hızlarının içinde yaşadıkları boyutta bize göre en az on misli daha fazla olduğunu farkederiz.. 
Bilmem bu şekilde CİNlerin insanlara göre neden çok daha uzun ömürlü olduklarının sebebini izah edebildim mi?..www.kitaptakipcileri.com
Bize göre ömürleri bin sene olan fakat kendi özzamanları itibariyle de gene yetmiş sene yaşamakta olan CİN adıyla tanımlanan varlıklar mevcut olduğu gibi...
Maddenin atom çekirdekleri içinde gerçek enerji alış-veriş etkenleri olan (ve dışta da kendi kendine parçalanarak "u" mezonlarını meydana getiren) "pi" mezonları da İKİ MİLYARDA BİR SANİYELİK ömre sahiptirler!!!..
Kozmik ışınımlarda ortaya çıkan "u" mezonları ise yer atmosferinde çoğu defa birkaç kilometre ve bazen de on kilometreden fazla yol alırlar ve dönüşürler... ya da bizim tabirle ölürler...
İşte bu yukarıda çok basite indirgeyerek açıkladığımız bilimsel gelişmeler kamuoyuna açıklandıktan sonra Amerika`da sinema dünyası, bunu hemen perdeye aktarmış ve yukarıda anlattığımız "LANGEVİN GEZMENİ" diye bilim dünyasında bilinen bilimsel buluşa dayalı olarak bundan bir süre önce sinemalarda seyrettiğimiz "Maymunlar Cehennemi" ile "Maymunlar Cehennemine Dönüş" adlı filimleri çevirmişlerdir... Daha sonra da aynı esasa dayalı olarak pek çok senaryoya bağlı filmler çorap söküğü gibi birbirini takip etmiştir..
 
Büyü nedir?
 
Kur’anı Kerim’de büyü ile ilgili olarak en geniş bilgi Bakara Suresi’nin 102 ayetinde verilmektedir 
Bu ayette Cenab-ı Hakk, şöyle buyurmaktadır:
www.kitaptakipcileri.com
"Süleyman'ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurup söylediklerine tabi oldular Hâlbuki Süleyman asla kâfir olmadı Fakat o şeytanlar kâfir oldular Çünkü insanlara sihri ve Babil'de Harut ile Marut isimli iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı Hâlbuki o iki melek : ‘Biz ancak bir imtihan için gönderildik, sakın büyü yapmaya cevaz verip de kâfir olma’ demedikçe bir kimseye öğretmezlerdi İşte bunlardan kişi ile karısını ayıracak şeyler öğreniyorlardı fakat Allah'ın izni olmadan bununla hiç kimseye zarar verebilir durumda değillerdi Onlar, kendilerine zarar verecek, faydası dokunmayacak bir şey öğreniyorlardı Andolsun ki, onu her kim satın alırsa, ahirette onun bir nasibi olmadığını gayet iyi biliyorlardı Fakat karşılığında canlarını sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bunu bilselerdi!"
www.kitaptakipcileri.com
Yukardaki ayetten, büyü öğretmenin, öğrenmenin ve yapmanın, şirk ve küfür olduğunu anlamaktayız Yüce Allah’ın buyruğuyla Babil toplumuna indirilen Harut ve Marut adlı iki melek, halkı aydınlatarak şirk ve küfürden, sihirbaz kâfirlerin şerrinden korumak, tevhidi hâkim kılmak amacıyla istismar yoluyla büyünün de kendisine dayanılarak yapıldığı "bilgi”yi öğretmişlerdi Bilgi haram değil, ancak bunun istismar edilmesi, şirk ve küfre alet edilmesi haramdır
www.kitaptakipcileri.com
Daha sonraları şeytanlar/Yahudiler, sırf kendi uydurmaları olan sihri/büyüyü ve Babil'de Harut ve Marut adlı iki meleğe indirileni, insanlara ve o zamanki İsrailoğulları'na saptırmak maksadıyla öğretiyorlardı Fakat kaydettiğimiz gibi o iki meleğe indirilen şey, aslında bir sihir değil, fakat fesat ehlinin elinde küfre vesile olabilecek bir bilgi iken, şeytanlar bunu yalnızca sihir yapmak için öğretmişlerdir Halbuki Harut ile Marut bunu öğretecekleri zaman "Biz bir fitneyiz, bu öğreteceğimiz şeyler fitneye müsaittir, kötüye kullanılması da küfürdür Sakın sen bunu sihir yapmada kullanıp da küfre girme!" demedikçe ve bu yolda nasihat etmedikçe kimseye bir şey öğretmemişlerdi 
www.kitaptakipcileri.com
Dini örfte sihir, sebebi gizli olmakla, gerçeğin zıddına tahayyül olunan, gözbağcılık, yaldızcılık, şarlatanlık, yaldızcılık, hilekârlık tarzında cereyan eden bir şey demektir Mahiyetinde esrarengiz gizli sebep ve incelik; dış görünüşünde cazibe, hile ve kötü niyet vardır Bizzat ilahi irade ile meydana gelen olaylardan değildir Ortaya konulabilmesi için teşebbüs edilmesi gerekli özel bir sebebi vardır 
Sihir/büyü, İslam'ın kesin olarak yasaklayıp reddettiği bir inanç ve işlem olup tabiat kuvvetleriyle insanlara bir takım etkilerin yapıldığı söylenen ilkel bir anlayış ve olgudur
 
Sihrin temeli, imansızlık, ahlâksızlık ve aldatmaktır Sihirbazlar, çeşitli ilimlerden, edebiyattan, felsefeden, teknolojiden, hatta tabiattaki garip ve acaib yaratılışlardan sû-i istimaller ve istismarlar yaparak yararlanmasını bilirler 
www.kitaptakipcileri.com
Not : Büyünün mahiyetini anlayabilmek için öncelikle cinlerin özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir Çünkü, büyü yaptığını iddia eden insanlar bu işte cinleri kullandıklarını ileri sürmektedirler
Büyünün tarihçesi ve İslam’da büyünün hükmü
Büyü ve büyücülüğün tarihi, insanlık tarihini kadar eskidir ve Keldanîler zamanına kadar uzanır Babil’de yani bugünkü Irak’ta yaşayan Keldanîler, astronomi ve astrolojide çok ileri gitmişlerdi Keldanîler'de, büyü, her yere dağılmış olan perilerin tabiat olaylarını meydana getirdikleri inancına dayanıyordu www.kitaptakipcileri.com
 
Sihir ve sihirbazlar tarihinin ikinci bölümünü de, Mısır’da Firavun’un sihirbazlarıyla Hz Musa arasında geçen olaylar meydana getirmektedirKur’anı Kerim’de haber verildiği üzere (Araf, 7-116; Tâhâ, 20-66) Mısır sihirbazları da halka karşı esrarengiz bir şekilde gözbağcılık yaparlar, hayali şeyleri gerçekmiş gibi gösterirlerdi
Yahudilik'te ise büyü, çok revaçtaydı Her türlü harikalar, şöhret bulmuş itikatların bütünü Yahudilik'te mevcuttu Büyü Yahudiler arasında yayıldığı gibi hiçbir millet arasında yayılmadı
 
İslam dinine göre büyü yapmak haramdır Allah Resulü, yedi büyük günah arasında büyü yapmayı da saymış, büyü yapanın Allah’a şirk koşmuş olacağını bildirmiştir Yine, büyüye inanan ve doğruluğunu tasdik eden kimselerin Cennet’e giremeyeceğini haber vermiştir 
www.kitaptakipcileri.com
Büyünün İslamî hükmü şöyle verilmiştir: Eğer yapılan büyü, küfrü gerektiriyorsa, bunu yapanın küfre gireceği açıktır Yine yapılan sihirde imanın şartlarından birini inkâr etmek varsa, o büyü küfrü gerektirirMesela birisi, büyücülerin her şeyi yapabileceğine inanırsa, Allah'a şirk koştuğundan kâfir olur 
Kur'an-ı Kerim, bize büyücülerin şerrinden Allah'a sığınmamızı öğretmiş ve bu konuda şöyle buyurmuştur: "Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden Allah'a sığınırım de" (Felak Suresi 4) Hz Musa ve sihirbazlar hakkında nazil olmuş olan bir âyet de şöyledir: "Sağ elindekini at da, onların yaptıklarını yutsun Yaptıkları, sadece bir büyücü hilesidir Büyücü ise, nereye varsa (ne yapsa) iflah olmaz" (Taha suresi :69) 
 
 
Büyü yapanlar bunu nasıl yapmaktadır?
www.kitaptakipcileri.com
Sihir/Büyü, etkilemek, tesir altına almak anlamına gelir Gönüllere ve bedenlere tesir etmek, insanı hasta yapmak, karı ile kocanın arasını açmak amacıyla ortaya konulan bazı düzenlere sihir veya büyü denilmiştir Sihir ya da büyünün şerrinden Yüce Rabbimize sığınılması emredilmiştir Büyü, yapılışında ilmi bir hakikate dayanıyorsa tesiri vardır, yoksa asılsız bir hurafeden ibarettir
www.kitaptakipcileri.com
Şimdiye kadarki gözlemlerden anlaşıldığına göre büyü, özellikle ip, saç, tırnak, elbiseler vsden yararlanılarak yapılır Büyüde en önemli faktör, büyü yapanın kalbini bağlaması, yapacağı işin tesir edeceğine inanması ve şeytandan yardım dilemesi ve nefes olayıdır Nefes etme üflemektir ki, tükürüklü veya tükürüksüz olabilmektedir Büyü yaparken kutsal kitaplardan birtakım bölümler okunmakta, üflenmektedir Büyücüler, yapılacak büyüye göre günün ve ayın farklı zamanlarını seçmektedirler Ancak şunu unutmamalıdır ki, gerçek bir Müslüman böyle şeylerden medet ummaz ve bu tür şeylerle meşgul olmazBüyü yapmak haramdır ve günah bakımından bu işi yapanla, sebep olan arasında çok fazla bir fark yoktur Büyücünün kazancı da, büyücüye verilen para da haramdır 
 
Sihrin tesiri
www.kitaptakipcileri.com
Büyünün tesiri konusunda Elmalı Tefsiri’nde şu bilgiler verilmektedir:
Sihrin en büyük tesiri ruhlar üzerindedir; sihri yapanlar fikirleri bozar, kalbleri çeler, ahlâkı perişan eder, toplumların altını üstüne getirir 
www.kitaptakipcileri.com
Sihir yapanlar, Allah'ın izni olmadıkça kimseye bir zarar veremez Çünkü gerçek tesir, ne sihirde, ne sihirbazda, ne tabiatta, ne ruhta, ne yerde, ne gökte, ne şeytanda, ne melektedir Hakiki müessir ancak ve ancak Allah'dır Fayda ve zarar denilen şey de ancak O'nun izni ile meydana gelir O halde her şeyden önce insan Allah'dan korkmalı ve Allah'a sığınmalıdır ve bunlara karşı koymak için de Allah'ın kitabına sarılmalıdır
www.kitaptakipcileri.com
Sihrin asıl zararı, başkalarından çok yapanlaradır Bu kimseler ömürlerini nasıl çirkin şeylerle geçirdiklerini bilmezler..
 
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Bilinmeyen Yönleriyle Cinler Alemi, Müslüman Cinle Sohbetler, Muhammed İsa Davud Bilinmeyen Yönleriyle Cinler Alemi, Müslüman Cinle Sohbetler, Muhammed İsa Davud, Bilinmeyen Yönleriyle Cinler Alemi Kitabı-Müslüman Cinle Sohbetler - Muhammed İsa Davud-Büyü nedir? Büyü'nün çeşitleri ve Tedavisi-Demir Kitabevi-Yayınları- Elif Kitabevi Konya- Dua- Havas- Gizli İlimler Hazinesi-Cinlerin varlık ve mahiyeti, David Copperfield'in iç yüzü, Sihir Tılsım ve Cin Çarpması, Şeytandan Korunma Yolları, Büyü ve Sihir çeşitleri, Belirtileri Tedavisi, Her t rlü büyüyü bozmak için terkipler. İsmi Azam Duası havas ve esarrı ve daha fazlası ayrıntılı şekilde bu kitapta...Telefonu, Adresi, Fİyatı, Kitabı, Arifan, Demir Kitabevi, Dua Havas Cinler Alemi - Demir Kitabevi
Bilinmeyen Yönleriyle Cinler Alemi, Müslüman Cinle Sohbetler, Muhammed İsa Davud

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.